Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '10

 
Kategori
Mizah
 

Alfonso Balazar!

Liseden arkadaşım var Sadettin! O edebiyat bölümünde okuyordu ben fenciydim! Teneffüslerde beraber simit yerdik!

Okulun tuvaletinde de sigarayı beraber içerdik. Sadettin duydum ki yayınevi sahibi olmuş! Bundan iki ay önce yanına gittim!

“Vaaay simit arkadaşım, sigara arkadaşım gelmiş!” Sarıldı bana!

“Sadettin ziyaretin makbulü kısa olanıdır biliyorsun. Ne için rahatsız ettim seni biliyor musun?”

“Hayrola Ahmet?”

“Benim şiirlerim var da onları basalım diyecektim!”

“Sen ne anlarsın lan şiirden! Fenci değil miydin sen?”

“Yahu Sadettin son bir yıldır bana birşeyler oldu kardeşim! İlham damlıyorum! ”

“Yok ya!”

“Allah seni inandırsın doğru diyorum! Fahriye şiirlerim var, bayılırsın!”

“Bakayım bir tanesine!”

Cebimde bir tane getirmiştim! Çıkardım okudum!

“Oğlum hiç değişmemişsin Allahıma! Aynı manyaklık devam ediyor sende!”

“Beğenmedin mi?”

“Sakın bunu birine okuma, kırk yıl soğur senden! Bırak şimdi bunları da nerelerdesin sen lan! Okuldan sonra yoksun piyasada!”

Hazırlıklıydım!

“ Latin Amerika'daydım Sadettin! Peru'da!”

“Ciddi misin?”

“Valla; tam beş yıl kaldım orada!”

“Yenge oralı mı yoksa?”

“Yok buralı! Bu şiirlerimi ona yazdım işte! Hasret şiirlerim!”

“Yakında olsan suratına bakmazdı!”

Çayını bile içmeden ayrıldım yanından!

“Arada bir uğra ha !” Dedi çıkarken!

“Gelmem mi Sadettin, gelmem mi!” Dedim içimden!..

Aradan on beş gün geçti! Tüm hazırlığımı yapmıştım! Gittim yanına tekrar! Sarıldık kucaklaştık!

“Geçen günden bir çay alacağım var Sadettin!”

“Hakkaten yahu! Niye çay bile içmeden kaçtın lan!”

“Bak ne getirdim sana! Çayı da bu arada söyle! ”

Kolumun altındaki kitabı çıkardım masaya koydum!

“Bak Sadettin bu bir şiir kitabı! Latin Amerikanın en ünlü şairinin oğlum!”

“Neymiş ismi?”

“Alfonso Balazar!”

“Vay be adamdaki isme bak! “

“Yarısını söylemedim daha!”

“Çok uzun oluyormuş orada isimler! Duymuştum!”

“Bana ne diyorlardı orada biliyor musun? Mustafa Ali Hüseyin Ahmet Balcı!”

” Kim lan bunlar?”

“Ademden bu tarafa işte! Bırak şimdi bunları da ben bu adamın şiirlerini tercüme ettim Sadettin! Bak bu kitap aslı, bu klasör

de tercümeleri! Portekizceden çevirdim! Gel bunları basalım!”

“Bakayım tercüme ettiğin bir tanesine!”

Çıkardım dosyadan bir tane şiir verdim!

“Oku bak!”

Baktı!

“Oğlum bunda Mümine diyor! “

“Olayı bilmiyorsun Sadettin! Bu Mümine kim biliyor musun?”

“Ne bileyim oğlum!”

“Alfonso Balazar’a , Orta-Doğu halkları şiir ödülü veriyor Saddam Hüseyin! Ödülünü almak için ta Perudan kalkıp Bağdata geliyor bu Balazar! Bağdatta kaldığı bir ay içinde şehrin içinde gezerken Mümineyi görüp aşık oluyor! Ona bu şiirler!”

“Vay anasını lan; güzelmiş hikayesi ha!”

“Ben ağladım lan okuyunca!”

“Sonra ne oluyor? Saddamdan istiyor mu kızı?”

“Ulan Saddamdan kız istenir mi? Sen de amma safsın ha! Kızı Kuveyt sınırından kaçırırken yakalanıyorlar!”

“Sonra?”

“Tam kurşuna dizecekler, Balazar kelime-i şahadet getiriyor!”

“İyi kurtardı!”

“Ne kurtarması? Bu kez taşlama cezası var! Müslüman oldu ya! Fakat!”

“Ulan meraklandırma beni sonra ne oldu!”

“Kuveyt Emiri bunu duyuyor; gençleri bağışla sana şu kadar para vereyim diye haber gönderiyor Saddam'a!”

“Afferim Emire!”

“Serbest bırakıyorlar bunları fakat!”

“Gene ne oldu?”

“Emir yan çiziyor, parayı ödemiyor!”

“Vay.....! Niye?”

“ Emir, sizi kurtardığıma göre bir akşam misafirim olursun diyor Mümine'ye! Arapça dediği için Balazar anlamıyor bunu!”

“Ulan bu Emirin ben....!”

“Mümine bu iğrenç teklifi duyunca kendini sarayın penceresinden kaldırıma atıyor! Orada can veriyor!”

“Vay be! Benim de ağlayasım geldi lan! Acıdım bahtsıza!”

“Saddam bunu duyar duymaz Kuveyt'e giriyor! Bir gece baskınıyla!”

“Demek buydu sebebi! “

“Tabi ya! Uyuyoruz biz! Balazar başlıyor tüm şiirlerini Mümine için yazmaya bundan sonra! Sen olsan yazmaz mısın Sadettin?”

“Bırak şiiri, asarım bile kendimi valla!”

“Limada Mümine'nin heykeli dikildi lan! Ben bile gittim gördüm! Bağdat caddesinde Limanın!"

Sadettin bütün şiirlerimi aldı! Ay sonunda tüm seçkin kitabevlerinde!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..