Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Alış-veriş mi, Yoksa Yağmalama mı?

Alış-veriş mi, Yoksa Yağmalama mı?
 

Toplum Psikolojisi ve buna bağlı yaşanan izdihamdan bir görüntü


İstanbul’da bir tekstil mağazası, belirttiği bir tarihte, bir saatliğine bazı ürünlerini yüzde 90 indirimle satacağını duyuruyor.

Mağaza sahipleri, indirim saatini de bilerek, gece yarısına denk getiriyorlar. Bu arada hazırlıklar bitiriliyor. Oturup, beklemeye koyuluyorlar.

Ancak henüz belirtilen süre dolmadan, iş yerinin önü, müşterilerle dolup, taşıyor. Kalabalık büyüdükçe, sabırsızlanma ve buna bağlı hareketlilik de artıyor.

İçeri girmek için, kapı ve vitrinler zorlanıyor. Bu çılgın istek, bekleyenlerin tamamında görülmeye başlıyor.

Aklı başında ve sakin görünen kalabalık, birden sanki alış-verişe değil de, yağmalamaya gelmiş gibi davranıyor.

Olanları gören ve endişelenen yetkililer, iş yerini belirlenen saatten önce açmak zorunda kalıyorlar.

Daha ilk girişte, vitrin ve kapılar yerinden sökülüp, atılıyor. İtişip- kakışmalar had safhaya ulaşıyor ve birlikte hurra, içeriye giriliyor.

Çocuklar ve seyrinde hareket eden müşteriler, mağazaya giriş esnasında ezilme tehlikesi yaşıyorlar.

Güvenlik devreye giriyor. Ancak kalabalık, güvenliğe de saldırıyor. Ezilme riskini göze almayan görevliler, çareyi kaçmada buluyorlar.

Alış-veriş merkezine ilk giren kimi müşteriler(!) vitrinlere ve raflara saldırmaya başlıyor. Ne var, ne yok toplayıp, sahipleniyorlar.

Memleketimizin gerçeği bu değilse bile, bu gün bunları yaşıyor/yaşayabiliyoruz. Olanları gördükçe; üzülüp, halimize acıyoruz.

Tekrarını yaşamamak için bizim, bu insanların neden böyle davrandıklarını, sorgulamamız gerekmez mi?

O halde soralım...

Neden?

Nedeni ortada...

Sınırsız ve sorumsuz reklâmlar ve bunların aracılığıyla, gereğinden fazla lüks malları tüketmeye özendirme politikaları...

Yokluk, yoksulluk ve dolayısıyla satın alma gücünden mahrumiyet durumu...

Hepsinden önemlisi, parayla sahip olamadığına, zorla veya yağmalayarak sahip olma anlayışı...

Bu gidişle, yakında hepimiz giderek, önce işimizi, sonra aşımızı ve daha sonra da utanma duygularımızı kaybederiz.

Paramız olmasa, ya da hak etmesek dahi istediğimiz bir ürüne, vitrinleri yağmalayarak sahipleniriz.

Allah korusun!

İşte! Asıl korkulan bu anlayışın, yaygınlaşması ve sıradanlaşmasıdır.

 
Toplam blog
: 251
: 447
Kayıt tarihi
: 29.12.07
 
 

Emekli; Öğretmen, Yönetici ..