Alışveriş merkezinin tuvaletinde…

Konuya kitabın ortasından gireceğim, emanet duracak fakat böyle anlatmak istiyorum!

Bugün öğleden sonra alışveriş merkezinin tuvaletinde üç çocuk önümü kesti!

Biri diğerlerine göre daha uzun boyluydu…Görmezden gelip yanlarından geçtim, işimin bitmesini beklediler…Uzun boylu olan, kıvırcık saçlı olanı yanıma gönderdi, para istemesini söyledi…

Çocuğun tavırları dilenmekten çok posta koyar gibiydi.

Yine görmezden geldim, tuvaletin çıkış kapısına giderken uzun boylu olan elini beline götürdü!

Çocukla göz göze geldik…

 O geçen sürede Zeki Şen'i hatırladım!

Zeki Şen kimdiye soracaksınız, normal, aradan 11 yıl geçti…Yıl 2003'tü!

SAT Komando Yüzbaşı Zeki Şen, altı aylık yurt dışı görevinin ardından İstanbul'a dönmüş ve 5 mayıs akşamı bir arkadaşının doğum gününe katılmak için Taksim'e gelmişti…

Taksim'de Yüzbaşı Şen'in yolunu madde bağımlısı 3 genç kesti, para istediler, arbede çıktı, Zeki Şen kalbinden bıçaklanarak medeniyet denen ormanın ortasında, İstanbul'un en işlek caddesinde öldürüldü!

Zeki Şen öldürüldüğünde 33 yaşında hayatının baharındaydı…

Cinayete karışan gençlerden biri; 20 ay, diğeri; 25 ay yatıp tahliye oldu!

Bıçağı saplayan o tarihte 16 yaşındaydı, 3,5 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu…

Uzun boylu çocuğun beli dolu muydu, boş muydu bilmiyorum…

Kenara çekildi, geçtim.

Çocuk, Zeki Şen'in yaşadıklarını hatırladığımı nereden bilecek…

Şimdi düşünüyorum da; ya benim belim dolu olsaydı?

İhtimaller üzerine laf salatası yapmak istemiyorum, yalnız anne babalardan bir ricam olacak; çocuğunuzla alışverişe gitmiş olabilirsiniz, çocuğunuz sizden izin alıp tuvalete gitmek isteyebilir, "ne olacak" deyip göndermeyin!

Siz de onunla birlikte gidin!

Kapıda bekleyin!

Bugün tuvalette önü kesilenin 42 yaşında bir adam değil de, küçük bir çocuk olduğunu  düşünün…