Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '22

 
Kategori
Anılar
 

ALLAH ... İYİLERİ ÇIKARIR 2

ALLAH İŞİNİ OLDURACAĞI KİŞİNİN ÖNÜNE İYİLERİ ÇIKARIR 2

(Köyüme Mektuplar-4)

                                                                                                     

(Zorlayınca olmaz

Ama zorlamayınca da nasip olmaz.

Çünkü kader, gayrete aşıktır.)

 

          Defterdarlıktaki memuriyet sınavına girdikten bir süre sonra bir cuma günü kahvede oyun oynarken postacı beni sorarak buldu. Elime bir zarf tutuşturdu. Açtım. Defterdarlıktan geliyordu.

          - Yazılı sınavı kazandınız. ..... tarihinde sözlü sınav için Defterdarlık sınav salonunda olunuz.

Diye yazıyor ama sınav tarihi dünkü tarih. Yazı, sınavda olmam gereken tarihten (perşembeden) bir gün sonra gelmiş. Sözlü sınavı kaçırmışım.

          Bu işi danışacağım tek ve en büyük bürokrat İlçe Milli Eğitim Müdürü köylüm, komşum Ökkâş Koçoğlu. Askere gitmeden önce bana muhtelif köylerde öğretmen vekilliği yaptırmıştı. İlk öğretmen vekilliğim Çardak köyü ilkokulunda olmuştu. Bir süre Cevdetiye ilkokulunda da vekil öğretmenlik yapmıştım. Hemen Osmaniye'ye gidip onun yanına vardım. Durumu anlattım.

          - Adana Defterdarlığında bir tanıdığım var. Onun yanına gidelim. Sen dur Kaymakamdan izin alayım. dedi.

          Bir kaç dakika sonra izin almış geldi. Zaman öğlen vakti olmuştu. Ökkâş emmimin Anadol marka bir otomobili vardı. Beraber otomobiline bindik. Adana’ya doğru yola çıktık. Yolda bir şiddetli yağmur tuttu. Ceyhan ilçesi civarında yağmurun şiddetinden otomobil ilerleyemez oldu, bir süre durmak zorunda kaldık.

          Sonunda Defterdarlığa vardık. Ökkâş emmimin tanıdığı Muhakemat Müdürü imiş. Aradık

          - Yok. Ankara’ya gitti. Dediler.

Ökkâş emmim kafası çalışan, görünüş itibarı ile de büyük bürokrat izlenimi veren biri idi.

          - Defterdarlıkta başka müdürler de var. Tanımıyorum ama gel. Gelir Müdürü ile görüşelim. dedi.

          Mesai bitimine yakın, gelir müdürünün odasına girdik. Gelir müdürü Ökkâş emmimi ve beni karşıladı. Emmim kendini tanıttı. Durumu anlattı. Gelir müdürü;

          - Sınav beş gün süren bir sınav. Henüz bitmedi. Bu gün, daha devam ediyor. Sizin gibi sınavı kaçıran bir kaç kişi daha var. Defterdar bey yazısı geç gidenleri pazartesi sınava alalım. demişti. Pazartesi günü sabah 9 da burada olun. Dedi.

          Teşekkür ettik. Ayrıldık. Ökkâş emmimin gayreti ve fedakârlığı ile işi çözmüştük. Onun çabası ile sınavın bitmediğini, devam ettiğini, pazartesi günü sınavın devam edeceğini öğrenmiştik. Yoksa "Sınavı kaçırmışım" diyerek hiç peşine düşmeyecektim. Bunu çözmüştük. Gerisi takdir-i ilahi idi.

          Öncesinde olduğu gibi işe girdikten sonra da Ökkâş emmimle hep iyi ilişkiler içinde oldum. Daha sonra benzeri bir yolla minnet borcumu kısmen de olsa ödedim. Allah bir iyi insanı daha bana göstermişti. Ökkâş Koçoğlu emmime rahmet diliyorum. (Ökkâş yazımı doğrudur.)

          Bir sorunu çözmüştük ama şimdi önümüzde bir zorluğumuz oluşmuştu. Pazartesi günü saat 9 da nasıl Adana’da olacaktım. Sabahın erken vaktinde Cevdetiye'den Adana'ya nasıl gidecektim de sınava yetişecektim. Ulaşım vardı. Ama şimdiki gibi değil. Vızır vızır değil. O zaman bizim otomobilimiz yok. Bir gün önce gidip otelde kalsak masraf. Adana’da oturan bir tanıdık evi bulsak da bir gün önce gidip orada kalsam. Kim vardı ki. Bilmem.

          Nihayet Cafer abim, köylümüz, komşumuz rahmetli Zafer Öztürk ile görüşmüş. Onun otomobili var. Otomobilini emanet almış. O otomobil ile pazartesi günü sınava yetiştirdi.

          Bu vesile ile Zafer Öztürk abiye Allah'tan rahmet diliyor, Cafer Coşkun abime yeniden teşekkür ediyorum.

          Tam burada şu güzel söz yerine oturuyor;

"Zorlayınca olmaz

Ama zorlamayınca da nasip olmaz.

Çünkü kader, gayrete aşıktır."

Çok güzel olan bu deyişe Sophokles'in şu sözü sanki eşlik ediyor, bizi anlatıyor;

          "Kader, harekete geçmeyen kişiye asla yardım etmez."

          Pazartesi günü sözlü sınava girdim. Görüştüğümüz Gelir müdürü de sınav komisyonunda idi. Sınavım çok iyi geçti. Sorulan soruları bildim. Sonra kazandığım açıklandı.

          Bir süre sonra tayin onayım çıktı. 1975 yılı başlarında Osmaniye vergi dairesinde memur olarak göreve başladım. Böylelikle memurluktan müfettişliğe 40 yıl sürecek serüven başlamış oldu. Temmuz 2015 tarihinde emekli olana kadar.

          İyi insanların hayatımda olması nedeni ile iş, ekmek sahibi olmuştum. Bu nedenle;

ALLAH İŞİNİ OLDURACAĞI KİŞİNİN ÖNÜNE İYİLERİ ÇIKARIR sözünü bizzat yaşamış oldum.

          Allah bütün köylülerimin, akraba ve arkadaşlarımın önüne de iyi insanları çıkarsın. İnşallah.

          Gelecek yazımıza "Köyüme Mektuplar-5" ile devam edeceğiz.

          Bütün köylülerimi ve arkadaşlarımı sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

                                                                                                       Osman COŞKUN

 
Toplam blog
: 14
: 81
Kayıt tarihi
: 14.08.22
 
 

Ben Osman Coşkun. Osmaniye ili, merkeze bağlı Cevdetiye kasabası doğumluyum.Lisans mezunuyum. 35 ..