Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Alman Halkı bir yanlışlık yaptı ve sandığa gitmedi

Alman Halkı bir yanlışlık yaptı ve sandığa gitmedi
 

20 Nisan 1889 günü Avusturya’nın Braunau kasabasında, Alois ve Klara çiftinin bir erkek çocuğu dünyaya geldi Ailenin üçüncü çocuğu olarak. İlk okulu, doğduğu kasabada bitirdi. Ortaokula Linz kentinde başladı. Babası ileride memur olmasını istiyor, o ise ressam olmak istediğini söylüyordu. Okulu sevmiyordu, dersleri de çok kötüydü.

1902 yılında babasını kaybettiğinde 13 yaşındaydı. Okula gitmesini çok isteyen ve bu konuda kendisine baskı yapan babası da olmayınca okulu bıraktı. Geçinebilmek için inşaatlarda işçilik yaptı.Çalışmayı sevmiyordu. Öğrenim yaşamını sevmediği gibi.

1907 yılında annesini de kaybettiğinde 19 yaşına henüz girmişti. Sonraki yıllarda, annesinin ölümüne, babasının ölümünden daha çok üzüldüğünü söyleyecekti.

Ressam olabilmek için Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nin sınavlarına girdi. Başarısız oldu. Sefalet içinde yaşadı. 1912 yılında Viyana’dan Münih’e geldi. 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı çıkınca, Bavyera ordusuna gönüllü yazıldı. Almanya’nın mağlubiyeti ile biten bu savaştan sonra, altı kişi tarafından kurulan gizli bir örgüte katıldı. Kendisini bu örgüte davet eden arkadaşı Feder isimli bir mühendisti. Kısa süre sonra bu örgütün lideri oldu ve Alman İşçi Partisi olan örgütün ismini, Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei * olarak değiştirdi. Parti taraftarlarına kısaca "Nazi", kendisine ise rehber anlamına gelen "Führer" adını uygun gördü.

1924 yılında Hükümeti devirme girişiminde başarısız oldu. On ay hapse mahkum edildi. Cezaevinde "Mein Kampf"** isimli bir kitap yazdı. 1924 ve 1929 yıllarında yapılan seçimlerde partisi başarısız oldu. Dünya Ekonomik Bunalımından sonra daha fazla oy kazanabildi ve 1930 seçimlerinde Yüzde 18 oy oranı ile ikinci parti olarak Parlamentoya girdi. Politik istikrarın bir türlü sağlanamamış olması, Alman Halkını 1929, 1930 seçimlerinin ardından 1932 yılında üçüncü defa sandık başına taşıdı. Üst üste yapılan seçimlerden sıkılan Alman Halkı bir yanlışlık yaptı ve sandığa gitmedi. 31 Temmuz 1932 günü yapılan seçimlerde, toplam oyların yüzde 37’sini aldı. Çoğunluğu sağlayamadı, Ancak Parlamentoda en çok sandalyeye sahip oldu.

Ülkede karışıklık çıkacağı endişesini taşıyan Cumhurbaşkanı Paul Von Hindenburg O’nu, Katolik Merkez Parti’yle koalisyon yaparak istikrarlı bir hükümet kuracağı umuduyla başbakan olarak atadı.

Sonrasını hepimiz biliyoruz. 27 Şubat 1933 akşamı çıkan Reichstag ( Parlamento) yangını, 5 Mart 1933 günü yapılan seçimler, alınan yüzde 44 oy, seçimlerden hemen sonra, Reichstag’tan çıkarılan "Yetki Kanunu" ile Parlamento yetkilerinin dört yıl süre ile kabineye devri, üstün ırk iddiaları, dünyayı işgal girişimleri, milyonlarca insanın öldüğü savaşlar, işkenceler, gaz odaları, soykırımlar ve kaçınılmaz son, kahramanımız; Alois Hitler ve Klara Poelzl’in üçüncü çocukları Adolf Hitler’in 30 Nisan 1945 günü, henüz birkaç günlük karısı, eski sevgilisi Eva Braun’la birlikte siyanür tabletleri alarak intiharı. Geride kalan ise işlenmiş koskoca bir insanlık suçu.

Demokratik ortamın sağladığı olanaklarla iktidarı eline geçiren, ancak sonucu hem ülke hem dünya ve hem de tüm insanlık için bir felaket olan bu olayın tüm dünya için ders alınacak bir süreç olduğunu düşünüyorum. Kişisel kırgınlıklar, aynı politik görüşe sahip insanların farklı kamplarda yer alması, tepki oyları, seçim sandıklarına gitmeme davranışları, günlük küçük çıkar hesapları, duygusal davranışlar, inanç sömürüleri sonucunda demokrasinin gereği olarak, yurttaşların kendilerini temsil edecekleri belirleyecek seçimlerde, kendilerini hiçbir şekilde temsil edemeyecek olanların iş başına gelmesi.

22 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimleri, önümüzdeki dört yıl boyunca bizi temsil edecek ve ülkeyi yönetecek olanları belirleyecektir. Hiç birimizin sandığa gitmemek, oy vermemek, kırgınlıklara dayalı olarak duygusal davranmak gibi bir lüksü olamaz. Demokrasiye inanan herkes seçim sandığına gidip oyunu kullanmalıdır. Cumhuriyete sahip çıkmanın, Atatürk Devrimlerinden yana olmanın, ülkemizi ve ulusumuzu sevmenin gerektirdiği davranış budur. 22 Temmuz Pazar günü tüm yurttaşların, yurttaşlık görevini eksiksiz olarak yapacağına inanıyorum.

*Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei: Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi

** Mein Kampf: Kavgam

 
Toplam blog
: 182
: 2395
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

10 Kasım 1954 tarihinde doğdum. Sosyal Hizmet Uzmanıyım. Pilotum. (ultralight licence no:151)..