Almanlar hangi TV programlarını izler!

Almanya'da 3 milyon Türk yaşamakta. Her geçen gün Almancı hemşehrilerimiz iki kültürü tv programlarında bizzat yaşamaktadırlar. 

Şimdi en rağbette olan alman tv programlarına geçelim: 

Para ile ilgili programlar: 

Her gün en az üç kanalda değişik isimlerde Para nereye yatırılır Nasıl ve nerede kaça konut sahibi olunur ya da bir 2.el konut nasıl kaça tamir edilir konulu eğitim amaçlı dökümentasyon televizyon dizileri. 

Her hafta en az iki kanalda icralık malların alışverişi ya da icra memurunun başına gelenlar ve ev bütçesini nasıl kontrol altına alabilirim öğütleri saklayan icra memurunun günlüğünden derlenmiş akıl veren diziler. 

Haftada en az 2 defa hangi ürünü kaç para ödeyerek satın alıyoruz ya da bu ürüne gerçek değerini mi ödüyoruz konulu Tv programları. Ürünlerin tükeciye sunulurken tüketiciye atılan kazıkların türleri gizli kamera ile dokumentasyon şeklinde anlatılan diziler. 

Ayrıca tüketici haklarını irdeleyen ya da onların haklarını hatırlatan çeşitli proglamlar sürekli ay içerisinde yayına sunulur. 

Yemek programları: 

Hergün bir ya da bir kaç programda sunulan profesyonel yemek programları. Yani içinde şarkıcı türkücü olmayan öğretmek amaçlı programlar. Bu programlar canlı ya da banttan yayınlanır. Örnekler: 

Yemek yarışmaları : Stüdyolarda michelin yıldızlı ahçılar tarafından not verilen yarışmacıların hünerlerini gösterdikleri yemek programı. 

Restaurantı batmaktan kurtaran diziler :İşletmeciliği hiyjen kurallarını ve patron ve personel yanlışlarını düzeltmek amaçlı banttan yayınlanan süper ahçılar iş başında programları. Burada restaurantların içerisinde ve mutfaktaki dönen dolapları hem iyi anlamamızı hem de böyle bir işyeri açanların neden genelde battıklarını daha iyi anlayabileceğimiz program. 

Ünlüler ve süper ahçılar : Burada 4 ünlü ahçı ve bir ünlü sanatcı hep beraber stüdyoda halkın gözü önünde şarkı türkü olmadan çeşitli yemekler yaparlar. 

Tatil programları: Alman toplumunu daha iyi anlayabileceğiniz bilhassa avrupa birliğine girmek isteyenlerin toplumuzu uzun vadede ne gibi tehlikelerin beklerdiğini gözlemleyebileceğimiz tatilde başa gelenlerin anlatıldığı diziler. Almanlar genelde eşlerini ya yıllık iş yeri eğlencesinde ya da tatilde aldatırlar. Genelde eşi tarafından aldatılan Alman erkeği onun kendisine bir daha yapmayacağım özür dilerim demesiyle onu affeder ve sarılır barışır.İşte bu tatil programlarında bol bol aldatma günlük arkadaşlıklar konu edilir. Hep sonunda eşler ya da sevgililer birbirlerini affederler el ele Almanya'ya geri dönerler. 

Genelevlerdeki yaşamı konu alan programlar: Buradaki yaşam sanki gayet normal bir yaşam yapılan iş de sanki bir garsonluk ya da tezgahtarlıkmış gibi gösterilir. Burada çalışanlar ve genelevin ya da randevu evinin nasıl güzel restore edildiği müşterilere nasıl güzel hizmet verildiği sanki biyografik bir hayat anlatılır gibi gösterilir. 

Almanlar kitap okumayı çok severler bu yüzden parklarda otobüs duraklarında her iki alman dan birinin elinde bir kitap görürsünüz. İşte tv programları da bu kitleyi hedeflemiştir. Yani sürekli ''input'' bilgi pompalama !İster seks hayatı olsun ister yemek konusu olsun isterse para konusu olsun tv seyircisi sanki bir kütüphaneye gitmiş gibi bilgilendirilir. 

Bu bahsettiğim programlar en yoğun yayın saatlerinde yayınlanır. Şu sıra sistemli bir şekilde yabancılar bu programlara çeşitli konu ya da rollerle entegre edilmektedir. Bu sayede alman toplumu geçte olsa yabancılarla yaşama alıştırılmaktadır. 

Son olarak: Haftalardır Amerikan hapishanerini konu alan bir dokumentasyon dizi yayında. Sanırım bu diziyi Türkiye'ye getirsem yer yerinden oynar. Bütün politikacılara malzeme olur.Amerikan hapishanelerindeki sertliği ve insan haklarının olmadığını gözler önüne seren ve her defasında gerçek mahkümlarla ve gardiyanlarla , hapishanelerde çekilmiş bir dizi. Bu diziyi seyreden yurt dışına çıkan politikacılarımız sanırım bizi daha iyi savunabilirler.Almanlar bu diziyi sadece ilgi çeksin diye değil sürekli artan yabancılardaki suç eğilimine karşı (bazı alman hapishanelerinde her iki mahkümden birisi yabancı) toplumu ve içerideki sitemi yönlendirmek amaçlı yayına sokmuşlar. 

Bugün Türk televizyonlarında sigara ya da içki sahneleri gölgelendiriliyorlar. Halbuki bu gölgelendirme izleyici tarafından daha çok dikkat çekiyor. Sanki izleyici çok saf ve o gölgenin arkasında ne olduğunu bilmiyor. Diğer yandan Fatmagülün suçu ne diyerek tecavüz sahnesi ballı ballı gösteriliyor. 

Madem Avrupa birliğine girmek istiyorsun o zaman bu toplumun eğitim seviyesinin yükseltmesine katkıda bulun. Madem bu toplum kitap okumuyor onları televizyondan eğit. Senaryoların bile yönetmen filmi çekerken üç beş satır karalayarak hazırlandığını düşündüğünüz zaman ' ya aslında ne kolay para kazanılır bu memlekette 'diyor insan kendine. 

Onun için benim sloganım tecavüzü bırak cüzdanına bak!! 

Adamın parası olduğu zaman merak ediyor. Zaten meraktan para sahibi olur insan. Bir işin nasıl yapıldığını , ne maliyeti olduğunu, pazarlanacağını bilmen için bilgi yüklemen gerekli. Bu da anlaşılan televizyon yayınlarından geçiyor. TV yapımcıları, senaristler, yönetmenler göüşleriniz almak istiyorum.