Almanya'da karnaval

Yeni gelmiş Türkiye`den Almanya´ya. Yabancı ülke, dil yok, tanıdık yok..
Yolunu şaşırsa, yol bulamayacak, hastalansa derdini anlatamayacak. Yabancı bir ülkede, yabancı bir hayat.
Bizim dayı böyle hissetmiş işte kendini.
- Niyetliyim, Alamanya'ya gideceğim" dediğinde, hanımı bir yandan, anası bir yandan feryadı basmış, basmış ama dinletememişler.
Illada tutturmuş Almanya. Hani çocuklar birşey isteyince bağırır, çağırır ya, hah işte aynen böyle bağırmış çağırmış. Ama istediğine ulaşmış.
***
Almanya!
Önce bir gökyüzüne bakmış, derin derin seyretmiş
- Aynı bizim köyün havasına benziyor vallaha. Demiş. Sonra çayır çimen görmüş, bakmış, okşamış, koklamış:
- Ayni sarıkayanın oradaki çimenlere benziyor la. Demiş kendi kendine. Sonra taşlara bakmış,
- Vallaha bizim köyün taşı da buna benziyor ha. Demiş.
Hasılı kelam, ne gördü ise, neye nazar etti ise " Bizim köyün aynısı" demiş. Sonra geçen giden insanları seyretmiş. Bir kaşını şöyle kaldırmış, yan yan bakmış geçenlere, sonra biraz bu tarafa eğmiş başını, ayağını da şu yana atmış. Yüzünü ekşiterek:
- Bunlar hiç bizim insanımıza benzemiyor, yabancı işte sıpalar. Diye içini çekmiş.
***
Aradan birkaç hafta geçmiş, ikinci ayın bilmem kaçı imiş. Ekmek parası felan derken birkaç kelimede öğrenmiş
" ja - Evet " demek, " nein - Hayır" demekmiş. Çalıştığı yerde ki usta bazen birşeyler söyler, bizimki de " Ja, ja" deyi verip konuyu hemen kavramış numarası yapar, aklınca kapatırmış. Birşey anladığından değil ama, gurur işte. Anladım der gibi başını sallarmış. Hani Alman usta küfür etse bizim ki " ja ja" diyerek, geçiştirecek.

Derken ikinci ayın bilmem kaçında çarşıya dogru şöyle bir uzanası gelmiş. Yavaş adımları ile yola koyulup tam köşeyi dönmüş ki, az kala ödü kopacak gibi olmuş. Karşısında bir sıpa, "helauu" diye bağırmış. Yanındaki kadında, her tarafı süslü boya içinde, gülmüş bizimkine. Dayı o korku içinde " ne helosu, başlatman helonuza, ağzım yüreğime geldi eşşeksıpası" diye kitlemiş, ama Alman ne dediğini anlayamadığından gülmüş geçmiş. Onlar bu yana, bizim dayı o yana. Herkes yoluna gitmiş işte.
Dayı çarşıya yaklaştıkça, Çarşıdan bir gümbürtü, bir eğlence duymuş. Önce korkmuş az, ama müziği duyunca:
- Alman milleti işte, işi gücü eğlenmek. diye gülmüş kendi kendine. Az daha yaklaşmış, ses çoğalmış. Daha çok yaklaşınca, koca bir toplum görmüş. Bağıran bağırana, "HELLAUU, HELLAU" diye. Dayı şöyle bir durmuş, seyretmiş, anlamaya çalışmış. Kendi kendine bazı hesaplar yapmış, kendi köyünde ki eğlenceler ile kıyaslamaya başlamış. Bakmış hiç benzemiyor, sinirlenmiş, Yanında ilk gördüğü Alman'a kitlemiş:
- Ne bağırıyorsunuz la, görende düğün var sanacak. Helau helau, aha bende dedim nolacaksa..". Adamda buna dönmüş " jaa, Helauu" demiş.
O dedikçe bizimki de demiş. O bağırmış, dayı bağırmış, o bağırmış, dayı bağırmış. Bakmış ki bu işin sonu yok,
- Hay eşşekler kovalasın seni, emi, diyerek toplumun içine girmiş.
Bakmış ki, koca koca arabaların içinde, yarı çıplak kadınlar oturuyor, bağırıyorlar " hellau" diye. Bizim ki bunu görünce " hah, şimdi oldu" demiş,
"bende bu sıpalar niye bağırıyor diyordum, kadını görünce bağırırlar tabi" diye kendini teselli etmiş. Birinci araba geçmiş, ikinci geçmiş. Ama dayı bir anlam verememiş bu gösteriye.
- Bu Alman millet sapıkmıdır nedir, diye düşünmeye tam başlayacak ki, kafasına birşey düşmüş. O can acısı ile sağa sola bir bakmış, yere göğe bakmış. Tam göğe bakam derken, küt bir tane daha fırlatmışlar. Garibimin gözünün üstüne isabet etmiş, ama kimin attığını görmüş bu sefer. Karnaval ya, arabadan şeker fırlatıyorlamış. Çevresinde ki toplum kapış kapış şeker topluyorlarmış.
- Bu Almanlar harbiden sakat millet. diye gülmüş.
Önceleri pek takmamış şekeri felan, sonra bunların kapışmasını seyrederken kendince hesaplara dalmış.
- Bir torba şeker toplasam, hergün iki şeker yesem, bir hayli zaman şeker parası harcamam. Hem bedava soyha. Diye bizimki kararını vermiş. Şeker toplayacak!
Dalmış bir köşeye, birkaç Almanı da yitelemiş hatta. Almanın biri şöyle ters ters bakınca " ne bakıyon oğlum, şeker toplayacağız işte" demiş. Bakmış adam birşey anlamıyor:
" Hellau eşşeksıpası, Hellau. Demiş. Almanda buna "hellau.." diye karşılık verince dayının hoşuna gitmiş.
- Hah böyle adam olun işte. deyip şekerleri toplamaya koyulmuş.
Almanlar bir yandan, bizim dayı bir yandan. Hem " Hellau" diyormuş, hemde eline geçirdiği şekeri dolduruyormuş torbaya. Biraz daha, biraz daha derken bakmış arabalar devam gidiyor, son araba önlerinden geçiyor. Arkası boş. Şekerlerde bir torba değil, daha yarısı olmamış. Ne yapmalı, ne yapmalı derken aklına iyi bir fikir gelmiş. Caddeyi dolanmış, öte yandan arabaların yine önüne çıkmış. Ve şeker toplama merasimi yeniden başlamış. Topla baba topla. Hatta bir ara o kadar kendini kaptırmış ki, keyifli keyifli bir uzun hava tutturarak topluyormuş. Alman bir kadın yaklaşmış, az daha yaklaşmış. Almanca buna " Nasılsın şeker erkek" diye bir yakınlaşma münasebetine adım atmış. Bizim ki birşey anlamadığından " Ja ja, hellau" diye gülümsemiş. Torbayı göstermiş kadına, şeker topladığını anlatmak için. Kadın önüne uzatılan torbayı görünce ikram ediyor zannederek, elini torbanın içine sokmuş. Bizim Dayı da ne bilsin, torbayı çalacak zannederek kadını bir yitelemiş, kadının eli torbanın içinde. Torba yırtılınca ne kadar şeker varsa yere, Almanların cemi cümleside şekerlerin üzerine . Dayı bağırmış
- La yapman, ALLAHTAN korkun... Çekilin oğlum, diye ama anlatamamış derdini. Birkaç şeker avucunda kalmış.
Boynunu bükmüş, çömelmiş yere, basmış bir uzun hava. Çok zoruna gitmiş Almanların şekerlerini çalması. Çok üzülmüş bu duruma, uzun havayı söylerken aklı köye gitmiş, şekerlere gitmiş. Içi burkulmuş, gözünden birkaç damla yaş dökmüş. Sonra sinirini yenemediğinden, avucunda ki birkaç kalan şekeri bir sarhoş Almanın kafasına fırlatarak:
- Alın, bunları da alın. Sanki şekerinize kaldıktı. Istemiyorum, hepsi sizin olsun. Hellau gibi başınıza taş yağar inşallah. diye birde beddua da bulunmuş, ki tam olmuş.

O günden beri ne zaman Karnaval kelimesini duysa,
- Hellau gibi başlarına taş yağsın inşallah, gavur milleti insanlıktan ne anlar. Iliğimizi sömürdüler yetmedi, iki şekeri de çok gördüler. Diye kitliyor.