Almanya'da okul baskını ve daha önceki okul baskınları

Okul baskınları, katliam haberleri daha çok ve sıklıkla Amerika'dan gelirdi. Bilen de bilmeyen de "Orası Amerika!.." der geçerdi. O tür sosyal patlamalar Amerika için olağan bir gelişme olarak kanıksanmıştı. Acı bir durum, ancak insanlık durumu böyle görüyordu. Orası Amerika'ydı; içi Amerikalılar'ı, dışı dünyayı yakıyordu.

Bu kez kanlı okul baskın haberi Almanya'dan geldi. Orası bizimdi de... Bizim Almanya orası. Nitekim Albertville diye adlandırılan bu lisede ölen 17 kişiden biri Türk öğrenci.

Şiddet dünyanın her yerinde var. Nedenleri belli. Bu ağır acı veren sorunların nedeni; modern diye adlandırılan günümüz mutsuz toplumunun, tahammül etmekten uzaklaşıp, fedakarlığı terkedip, sevgiyi almasını da vermesini de yaşayamayıp bireyin kendisini de dahil olmak üzere; çöpü çöplüğe atar gibi yakınlarını, çevresindeki insanları, eşini, çoluğunu-çocuğunu toplumun acımasızlığına atmasıdır.

Okuldan atılan çocuk; anne ve babanın ayrılmasından sonra sevgisizliğe terkedilen çocuk, geçimini sağlayamayan dayanaksız kadın, işsiz insan günümüzde insafsız bir hal almaya yüz tutmuş toplumun merhametsizliğine terkedilmektedir.

Hapis yatan insanın bitirdiği hayatlar ve yaşanan perişanlık; hapisteki insanın geride bıraktığı yakınlarının ızdırabı birikerek, artan bir olumsuzlukla topluma yansıyor. Siz istediğiniz kadar masum olunuz. Tüm toplum; insanlık masum olamadıktan sonra bu dünyada kimsenin huzuru olmaz. Almanya'daki okul daskınında ölenler de masumdu. Onların masumiyeti hayatta kalmalarının garantisi olmadı.

Şimdi gelelim daha önceki baskınlara... "İşte son 11 yılda gerçekleştirilen okul baskınları:

24 Mart 1998: ABD'de 12 yaşlarında 2 çocuk Arkansas'ta bir okulda ateş açtı, 4 kızla bir öğretmen öldü.
20 Nisan 1999: ABD'de 17 ve 18 yaşındaki 2 genç, Colorado'daki bir lisede düzenledikleri silahlı saldırıda 12 öğrenci ile bir öğretmeni öldürüp intihar ettiler.
8 Haziran 2001: Japonya'nın başkenti Tokyo'da bir okulda akli dengesi yerinde olmayan bir kişi 8 öğrenciyi bıçaklayarak öldürdü.
26 Nisan 2002: Almanya'da Erfurt'ta bir lisede 12'si öğretmen, 2'si öğrenci 16 kişi, okulun 19 yaşındaki eski bir öğrencisi tarafından öldürüldü. Saldırgan genç katliamdan sonra intihar etti.
3 Eylül 2004: Rusya'nın güneyindeki Beslan'da bir okula baskın düzenlendi. Güvenlik kuvvetlerinin müdahalesi sonucunda 186'sı öğrenci 332 kişi hayatını kaybetti. Müdahalede baskıncılar da öldü.
26 Kasım 2004: Çin'de bir lisenin yatakhanesinde ateş açan saldırgan 8 genci öldürdü, 4'ünü yaraladı.
21 Mart 2005: ABD'nin Minnesota eyaletinde 16 yaşında bir genç okulunda 5'i lise öğrencisi 9 kişiyi öldürdü ve intihar etti.
3 Ekim 2006: ABD'nin Pennsylvania eyaletinde bir okulda 5 kız öğrenci öldü, 6'sı ağır yaralandı.
16 Nisan 2007: ABD'nin Virginia eyaletindeki Virginia Teknik Üniversitesi'nin kampüsünde bir saldırgan 32 kişiyi öldürüp intihar etti.
7 Kasım 2007: Finlandiya'da 18 yaşındaki genç başkent Helsinki'nin kuzeyindeki Tuusula'daki lisede ateş açıp 7 öğrenciyle okul müdürünü öldürdü, daha sonra intihar etti.
8 Şubat 2008: ABD'nin Louisiana eyaletindeki teknik enstitüde bir kız öğrenci 2 kişiyi öldürdü ve intihar etti.
14 Şubat 2008: ABD'nin kuzeyindeki Illinois eyaletindeki üniversite kampüsünde bir genç ateş açarak 5 kişiyi öldürdü. 15 kişiyi yaralayan saldırgan, daha sonra silahlarından birini kendisine doğrulttu.
25 Şubat 2008: Çin'de 2 öğrenci okulun eski bir öğrencisi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 4 kişiyi yaralayan öğrenci, daha sonra intihar etti.
23 Eylül 2008: Finlandiya'nın Kauhajoki şehrinde bir meslek okulunda düzenlenen saldırıda 9 öğrenci öldü. Çok sayıda öğrenci ise yaralandı. 1986 doğumlu öğrenci katliam sonrası intihar etti."(Zaman Gazetesi, 11.03.2009 Çarşamba)
Almanya'nın güneybatısında bir liseye düzenlenen silahlı saldırı da 17 kişi öldü. Saldırgan 17 yaşında ve daha önce aynı okuldan atılmış. Çocuk "sorunlu" imiş. Biz genellikle "problemli" diyoruz. Ama neden sorunlu ve gittikçe çoğalan bu sorunlu çocukların sorunlarına neden çare bulunamıyor; işte can alıcı soru da bu!..

Bizim olmayan çocukları da kendi çocuklarımız gibi sevdiğimiz gün, bu tür sorunlara çare bulmuş oluruz. Bir kere herkes şunu çok iyi bilmeli ki dünyanın neresinde olursa olsun, ağlatılan bir anne varsa ve ağlatılan bir çocuk da varsa insanlık asla huzur bulamaz, mutlu olamaz; hayat güvencesi garantide görülemez.

Aileyi çekirdekleştirdiler. "Küçük olsun, benim olsun" dediler; ailenin büyüğünü istemeyenler, küçüğünü; çekirdek olanı da kaybettiler. Anneanne ve babaanne ile dedelerin evde olması, onların deneyimlerinden, nasihatlarından yararlanılması aileye güç veren en büyük etkendi, bu büyük oranda bitti. Boşanmalar öyle olağan bir hal aldı ki; her şeye doyan ama asla ve asla sevgiye doyamayan insan hele de çocuklar unutuldu; bu sevgi denen o güzel güç ve tat; insanın en doğal hakkı olan sevgi çocukların elinden alındı.

Okuldan at...

Hapse at...

İttir, kaktır; aç bırak, eziyet et, en aşağılık arzularına alet et...

İyi de, ey insanoğlu o zaman ne olacak senin halin?!..

"İyilik; insanları birbirine bağlayan altın zincirdir." (Geothe)

Bunca güzel söz de faydasız artık; her bir insanın güzel insan olası önemli, iyiliğe, sevgiye kucak açması; tabiatı, tabiattaki her şeyi sevmesi önemli...

"İyiyle nenem hatun da geçinir, iş odur ki kötüyle geçinebilesin." diyor, Erzurumlu...

Geçinelim biz de...

fot.vatan gazetesi