Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '08

 
Kategori
Öykü
 

Alo orda mısın (40)

Alo orda mısın (40)
 

http://blog.milliyet.com.tr/alo-orda-misin--39-/Blog/?BlogNo=118432

Eve geldiğinde bütün ışıklar sönüktü. Geç kaldığı için anne ve babası Nazan’ı beklememiş çoktan yatmışlardı. Nazan sessizce odasına geçti yatağına oturdu. Yarın sabah evden onları son kez görmeden ayrılacaktı. Bu hiç hesapta yoktu. Bunu düşündüğünde hüngür hüngür ağlamaya başladı

Bir süre sonra yatağından kalktı, sınav için kimliğini sınav belgesini kalemlerini silgisini hazırlayarak yatağına yattı. Murat’ı düşündüğünde bütün sıkıntısını unutarak birlikte geçirecekleri güzel günlerin hayaline daldı. Buruk bir sevinç ve hüzün birbirine karıştı. Düşünceleri dağınık bir halde uykuya daldı.

Sabah erkenden Murat’ın telefonuyla uyandı. Murat kapıda onu bekliyordu. Hemen kalkıp aceleyle giyind, çantasını aldı. Odasının kapısından tam çıkarken oyuncak ayısını gördü ve geri dönerek pandasını alıp ağlayarak evden çıktı. Evine son bir kez bakıp arabaya bindi.

Murat Nazan’ın bu kadar üzüleceğini tahmin edememişti. Onun dikkatini dağıtmak için,”sınava bütün kızlar süslenmiş olarak gelirken sen böyle kıpkırmızı gözlerle sınava girmeyi düşünmüyorsun değil mi?” diyerek ona mendil uzattı.

Nazan yüzünü sildikten sonra kendini toplayarak, “tamam ağlamayacağım” dedi. Murat onu öperek, “benim aşkıma ağlamak değil gülmek yakışıyor.” diyerek ona moral verdi. Okula geldiklerinde Nazan kendini çok daha iyi hissediyordu.

Murat, “şimdi nasılsın” diye sordu. Nazan Murat’ın telaşlandığını görünce, “merak etme gerçekten iyiyim, telaşlanacak birşey yok” diyerek her şeyin yolunda olduğunu söyledi.

Birlikte arabadan indiler. Murat Nazan’a iyi şanslar dileyerek uğurladı. Nazan büyük bir kalabalıkla okula girerek gözden kayboldu.

Murat uzunca bir süre kapıda bekledi. Beklerken düşüncelere daldı. Birkaç saat sonra aşkı okuldan çıkacak ve o dakikadan itibaren bir daha hiç ayrılmayacaklardı. Yeni doğan günü yatağında Nazan’la karşılayacak olmanın mutluluğu şimdiden bütün bedenini sarmıştı. Nazan’ın hayali bile çok güzeldi. Tüm bunları düşünürken vaktin nasıl geçtiğini anlamadı

Nazan sınavdan çıktıktan sonra koşarak Murat’ın yanına gelerek boynuna sarıldı. “Aşkım sınavım harika geçti. O kadar mutluyum ki” diyerek sevinç çığlıkları atıyordu. Murat’ın konuşmasına izin vermeden sınav sorularından verdiği cevaplardan bahsediyordu. Murat onun bu heyecanını görünce çok mutlu oldu. Onun sözünü kesmeden sevincine ortak oldu.

Sonrasında Nazan’ın yanağına kocaman bir öpücük kondurarak, “bunu kutlamalıyız aşkım hadi bin arabaya” dediğinde Nazan durgunlaştı, cevap vermeden arabaya bindi. Murat o an Nazan’ın fikir değiştirmiş olabileceğini düşünüp çok korktu.

Ellerini avuçlarının içine alarak, “aşkım benimle yaşamaya hazır değilsen söyleyebilirsin. İstemediğin birşey için seni asla zorlamam” deyince Nazan Murat’ın gözlerine bakarak, “hazırım sadece ailemden bu şekilde ayrılmak beni çok üzüyor” diye karşılık verdi. Murat, “aşkım göreceksin hepsi geride kalacak, ailelerimiz bizi affedecek” diyerek onu rahatlatmaya çalıştı.

Nazan gülümseyince Murat, “benim çalışkan aşkım kutlama yaptıktan sonra artık evimize gitmek için hazır olacak mı?” diye son kez onayını almak istedi. “Evet aşkım hazırım” cevabını alınca dünyalar onun oldu. Artık eğlenmeyi hak etmişlerdi. Doğruca bara gittiler...

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..