Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '11

 
Kategori
Sinema
 

Altının gölgesindeki ‘Kovboylar ve Uzaylılar’…

Altının gölgesindeki ‘Kovboylar ve Uzaylılar’…
 

Vahşi Batı'yla garip uzaylıları buluşturan bir film!


Anımsanmayan bir geçmiş bocalatırken insanı, suçlular ve kaçakların vurulduğu gerçeği aralar bilinmeyenin kapılarını. İyi şeyler yapan kötü insanlar durdurmaya çalışırken altınla gelişen kötülük girdabını, her an hissedilir enselerde uzaydan gelen ölümün cehennem sıcağı. Eskiden kim olduğuna değil şu anki kimliğine bakarken Tanrı… Hırslardan arınmaya çalışana düşen, hak etkmektir onun varlığını.

Arizona Bölgesi’nde altın bulma umuduyla kurulan fakat hayal kırıklığına uğrayıp Albay Dolarhyde’ın sığırlarına mahkum olan bir kasaba… Ve günün birinde, bileğindeki garip bileklikle ortaya çıkan bir yabancı. Geçmişine dair hiçbirşey hatırlamayan bu adam kimliğini ararken beliren garip yaratıklarla gelişen KOVBOYLAR VE UZAYLILAR, iblislere karşı açılan savaşla sürer…

Scott Mitchell’ın çizgi romanından esinlenilerek yaratılan KOVBOYLAR VE UZAYLILAR, Steven Spielberg ve Denis L. Stewart’ın yapımcılığında farklı bir film. Başarılı işlere imza atan Jon Favreau’nun yönetmenliğinde, yaşına rağmen kafasındaki Indiana Jones şapkasıyla yıllara meydan okuyan Harrison Ford’u izleme fırsatı yaratan yapımda sahnelerin çekimi oldukça başarılı. Geniş açı sahnelerde geçmişin kovboy özlemini gideren film, bilim kurguyla vahşi batıyı bağdaştırmış. İlginç uzaylıları ve farklı uzay gemisiyle dikkat çeken öyküde, yaratıcılık sınırlı olsa da westernlere has tüm öğeler mevcut. Ancak, adı ‘köpek’ olan başıboş köpekle hayvan motifini tamamlayan çalışmanın, akıcı anlatımı ve görüntü kalitesine karşın akıllarda soru bıraktığı da bir gerçek. Oltayla balık avlar gibi insanları yukarı çeken uzaylıların, bindikleri avcı uçaklarıyla orantısız boyutları dikkat çekici. ‘Çocuk var, köpek var kadın niye olmasın’ diyerek, iblis sandıkları uzaylıların peşine düşen kasabalıların denizden en az 800 km uzakta buldukları alabora olmuş gemi, sahne doldurmanın ötesinde anlam taşımamakta. Tıpkı kaçırılma amaçları tam açıklığa kavuşturulmayan insanların esareti gibi! Kanun kaçaklarını, kızılderilileri ve kasabalıları biraraya toplayan senaryo, uzaylıları kementle avlatıp ok, kurşun ve hatta bıçakla öldürtecek kadar absürd! Yer yer güldüren bu sahneleri, ‘Dünyadaki gelişimin az olduğu yıllarda, gelen uzaylılar da gelişme geriliğinde’ şeklinde yorumlamak mümkün.

Kızılderililerin acımasızca yok edilişine yönelik mesajlar vermeyi Albay Dolarhyde karakteriyle gerçekleştiren KOVBOYLAR VE UZAYLILAR, Amerikan Ordusu’nun emir-komuta zincirindeki yavaşlıktan dolayı savaşlarda yaşanan problemleri de vurgulamakta. Son dönem Hollywood yapımlarında moda haline gelen ‘din’ olgusu ve ‘baba-oğul’ ilişkisi burada da gözümüze sokulmuş. Abartılı aksiyon sahnelerinin ve dolayısıyla aşırı gürültünün olmaması yapımın en büyük avantajı. Olayların çocuk oyuncağı gibi çözülmesinin boşluğu bir yana bırakılırsa hoş bir yapım!

Anibal Güleroğlu 

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..