Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Aman Avrupalılaşmayalım!

Aman Avrupalılaşmayalım!
 

Aman Avrupalılaşmayalım! Sakın ha!


Aman ha! Sakın ha! Nemize gerek Avrupalı olmak? Biz böyle gelmişiz böyle gitmeliyiz.

Avrupalı çocuklar karlı havalarda buz pateni kayarak, anoraklarını giyerek korkusuzca gidiyorlar okullarına. Biz okulları tatil ediyoruz.

Avrupa ülkelerinde bir taraftan kar yağıyor bir taraftan yollar temizleniyor, tuzlanıyor. Trafik akışı normal seyrini devam ettiriyor. Televizyonlarda kar dolayısıyla meydana gelen kaza haberleri görmek çok zor. Bizim televizyonlarımız ana haberlerinde yarım saat kar yağışının hasarlarını anlatıyor.

Bizim şehirlerimize yağmur çiseleyince sel basıyor, kar yağınca yaşam duruyor.

Biz Avrupalı olmamalıyız. Aman haaaa! Sakın ha!

Bizim insanlarımız kapılarının önündeki karı niye temizleyecekmiş?
Aksine oraya çöp atmaya alışığız. Avrupalı kapısının önündeki karı temizlemezse, meydana gelen hasarı ödemek zorunda. Yani birisi düşer, ayağını kırar, belini incitirse, tedavi ve diğer masrafları kapısının önündeki karı temizlemeyen öder.

Arabalarımıza niye kış lastiği takacakmışız?
Profili aşınmış lastiklere alışığız biz. Antifrost denilen bir madde varmış, arabaların radyatörlerine katılarak buzlanmanın önüne geçilirmiş. Biz kaportanın üzerine çuval ve battaniye sererek aynı işi görür, oryantalliğimizi perçinleriz.
Dünya aleme rezil rüsva durumları göstermeden edemeyiz. Çuvalız biz! Gerekirse kaportanın üzerine kapanır koruruz arabamızı soğuktan, kıştan!

Meteoroloji haberleri televizyonlardan bar bar bağırılıyormuş.
Bizim kulaklarımız tıkalı kurallara. Böyle daha maceralı ve heyecanlı yaşam sürüyoruz. Otobüsüyle, otomobiliyle hazırlıksız dökülürüz biz yollara. Sonra da TV kameraları görüntüler, biz de "Nerede bu devlet, yetkililer uyuyor mu?" deriz. Biz uyumayız. Uyanığız?

Avrupalı çağdaş yaşamayı sever, biz sevmeyiz.
Onlar bu dünyada güzel yaşasınlar bakalım biz öbür dünyada rahat edeceğiz. Erkeklerimize sayısız huri verilecek cennette. Kadınlarımıza ne veriliyordu ya? Boşver orasını öğretmediler. Önemli olan erkekler. Biz Türk'üz, Müslümanız. Kadınlar da huri olacaklardır. Neeee? (Yıldo'dan kapma)

Nemize gerek Avrupalı olmak? Sağlıksız gıda, hormonlu katkı maddeleri mi arayacağız bir de? Avrupalı olup da tüm alışkanlıklarımızı mı unutacağız?

"Amanını kelle gel beni yelle..." diyen atalarımıza mahçup oluruz. Kelle ve kokoreç bile yasak olacakmış. Yok kardeşim yok evvelallah biz oryantaliz, Avrupalı olmak istemeyiz.

Sonra o güzelim gündüz programlarını da kaldırır bunlar. Lerzan Bacılara, Seda Sultanlara, İmparatorlara bilmem kimlere hasret kalırız valla! Kime anlatacağız en gizli aile sırlarımızı, nereye dökeceğiz kirli çamaşırlarımızı? Kim yardım edecek bize? Kim bişeeee... sölüceeem... diye evlerimizi şenlendirip, saçımızı başımızı yolduracak?

Yok arkadaş yok! Biz Avrupalı olamayız!
Biz bu dünyada değil öbür tarafta rahat etmek isteriz. Avrupalı olursak Allah muhafaza türban ve karaçarşaf da taktırmaz bunlar bize. Zekeriya Beyaz Hoca'dan dinimizi de öğrenemeyiz. Gözleri fıldır fıldır dönen, yaşlandıkça saçları uzayan ve kararan hocamıza hasret kalırız. Onu çıkartmazlar ekrana. Arif Verimli hocamız da aheste aheste, iki kelimede bir ondan bundan özür dileyerek, her konuda ahkâm kesemez. Televizyon kanallarına çeki düzen gelir, rahatsız oluruz. Biz alışmadık bunlarsız televizyon seyretmeye.

Bu Avrupalılar, bizi günde 15 saat de çalıştırmazlar.
Evde ailemizle beraber kalacak zamanımız artar, ne yapacağımızı bilemeyiz, kavga ederiz birbirimizle, geçimsizlik olur. Yok arkadaş yok! Biz Avrupalılaşmayalım!

Bir de senelik tatil mecburiyeti koyarlar. İşin yoksa her sene tatile çık. Aile hekimliği filan gelir tam anlamıyla. Hastalar azalır, mezarlar bomboş kalır. Amanııın... Düşünmesi bile tüyler ürpertici. Tüm alışkanlıklarımızı unutturacaklar bize.

Bunlar; tüm töre, gelenek, gidenek, anane, anneannelerimizi, babaannelerimizi, örf ve adetlerimizi unutturacaklar bize, kadınlarımız adet göremeyecekler! Her şey kiloyla olacak.
Artık kuma getirmek, namus temizlemek için cinayet işlemek, kız kaçırmak, çocuklarımızı, eşlerimizi dövmek de tarihe karışacak. "Karımdır, çocuğumdur, döverim de severim de, sana ne?" diyemeyeceğiz kimseye. Bunların katı kuralları var. Hemen çocuğumuzu alırlar elimizden. Karılarımızı kadın koruma evlerine koyarlar. Yok arkadaş yok! Biz Avrupalılaşmayalım, Araplaşalım!

Şu hükümet biraz acele etse de tüm bağlarımızı koparsa Avrupa ile. Böyle yavaş yavaş koparmakla olmuyor. Biraz seri hareket etmeliler. Başbakanımız laikliğin teminatı olmamalı. Muhalefet Lideri Baykal da "Ben ciğeri kediye emanet ederim, ama laikliği sana emanet etmem!" dememeli. Laikliği başbakanımıza emanet etmeli. O zaten çoktan Allah'a havale etti.

Biz Avrupalı olamayız. Gelsinler kapımıza, yalvarsınlar isterlerse. Biz de onları kırk yıl bekletelim. Sonra tekrar düşünürüz. Ama yine de Avrupalı olmayalım!

Mustafa Mumcu, 18 Şubat 2008 / 19:55

Saygılarımla.
 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..