Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '08

 
Kategori
Trafik
 

Aman Dikkat

Aman Dikkat
 

Akşam haberlerinde izledim; bugün Büyükçekmece’de bir baba iki çocuğunu almak için okul çıkışına gidiyor. Çocukları arabaya biniyor ve eve gitmek üzere hareket ediyorlar. Yolda giderken yol verme nedeniyle baba başka bir araç sürücüyle tartışıyor. Tartıştığı kişi onu bir süre takip ediyor ya da tesadüf aynı yöne ilerliyor.

Derken bir sokakta baba ve iki çocuğun bulunduğu aracın önünü kesiyor, aracından iniyor ve silahla ateş ediyor. İki çocuk arkada eğilerek korunmaya çalışıyor. Baba maalesef kurşunlardan kaçamıyor ve ölüyor.

Polis şu anda incelemeler yapıyormuş. Katil ya da katiller bulunur mu bilemem. Ölen kişinin ailesi için son derece üzgünüm. Karakol çıkışında küçük kızı gösterdi kameralar, 7-8 yaşlarındaydı. Korkmuş ve şaşkın bir hali vardı. Ağlayan bir kadın kızın elini tutuyordu. Anneydi sanırım. Yemeğini yapmış kocası ve iki çocuğunu beklerken neler geldi başına. Çocuklar şu anda ne olduğunu tam anlayabilmiş değillerdir. Ama bu korku, acı, kurşun sesleri uzun süre gitmeyecektir kulaklarından ve ömür boyu taşıyacaklardır izlerini.

Arkadaşlar aman dikkat; hepimizin başına gelebilecek bir olay bu. Ve pek de az yaşanmıyor aslında. Ben araç kullanmayı pek sevmem. Çünkü trafikteki araç sürücülerinin çoğu trafik kurallarından bihaber. Saygının kırıntısı bile yok. Trafikte mi dağda mı belli değil. Ama onlara tepki vermemek de fayda var.

Ben çoğu zaman kendime hakim olamıyorum. Özellikle sinyal vermeden dönen, daha da beteri zınk diye duran araçlara tahammülüm edemiyorum. Bir şekilde ikaz ediyorum. Elimle –ne yapıyorsunuz? diye hesap soruyorum. Ya da kornaya basıp, parmaklarımla sinyal işareti veriyorum. Bazen özür diliyorlar. Bazen –sana ne ya da ne oldu gibi el hareketi yapıyorlar. Bir keresinde biri yavaşladı. Hah dedim inecek şimdi, dikiz aynasından bir süre baktı, hızlandı gitti.

Yakın bir zamanda sinyal vermeden önüme geçen bir arabaya ki az kalsın çarpıyordum; yine ister istemez kornaya basarak –ne yapıyorsun? diye bağırdım. Arabanın içinde üç adam vardı. Peşime takıldılar, ben gittim onlar geldi bir süre. Telefonumu elime aldım, plakaya baktım, 155’i aradım, açıklama yaparken aracın durduğunu gördüm ki, durulacak bir yer değildi. Belli ki gidecekleri yere ters bir yöndeydiler ve vazgeçtiler. Ya da ne oldu bilmiyorum. Ama ben o gün dikkatli olmaya karar verdim. Çünkü başıma hiç iyi şeyler gelmeyebilir böyle bir anda. Polisi aramak o anda kesin bir çözüm değil. Yukarıda yaşanan olay gibi, kısa sürede hayatını kaybedebilir insan. Ne uğruna? Şehir eşkiyası, trafik magandası, trafik canavarı v.s. olan kişiler için değmez. Polise şikayet edilecek bir durum varsa edilir, sonrasında sessiz kalıp yola devam etmek daha akıllıca olur.

Sinirlerimize hakim olup , sakin sakin yol alalım derim ben.


bubinick

 
Toplam blog
: 58
: 819
Kayıt tarihi
: 19.07.07
 
 

Bir çok şeyden keyif alırım, okumaktan, okuduğum kitaplarda sevdiğim satırların altını çizmekten,..