- Kategori
- Tarih
Amansız yolculuk bölüm -9- Özgürlüğe giden yol
27 Eylül - 3 Ekim
Tekneyle açılma girişimi başarısızlıkla sonuçlanınca Faslılar tarafından kurtulanlar, yeni bir sığınığa taşınmışlar. Kurtulanların içinden biri, arkadaşını ölüme terkettiği için sürekli ağlıyormuş ve bütün gün onu teselli etmekle uğraşmışlar. Onu bu yolculuğa ikna etmiş.
Ertesi sabah pes edenler olmuş. Altı kişi polise teslim olup Cezayir'e sınırdışı edilmiş. Akşama doğruda dört kişi daha ayrılma kararı almış.
Yaklaşık bir aydır ekmek ve sardalyeden başka birşey yememişler. King'in vücudu o zamanlar sıyrıklarla doluymuş. Böcek ve sinek ısırıklarıyla uğraşmakta cabası. menülerini zenginleştirmek isteyen birkaç nijeryalı yaptıkları bir kapanla yakaladıkları sıçanları yiyorlarmış.
Birkaç gün sonra Araplar yine aynı tekneyle geri dönmüşler. Bu sefer bir de marangoz getirmişler.
4 - 5 Ekim
Bu kez Faslı bir kaptanla tekrar denemişler. Yine ikili gruplar halinde tekneye koşup aynı anda tekneye binmişler. Kaptan motoru çalıştırır çalıştırmaz, içerdekilerin dizlerine kadar su dolmuş. "Geri dön !" nidalarına rağmen devam etmiş. Yarısı kesilen bidonlarla sırayla içeri dolan suyu boşaltmaya çalışmışlar sürekli. Hava karardığında ise artık kara görünmez olmuş. Deniz tutanlar, kusanlar, hıçkıra hıçkıra ağlayanlar, altına kaçıranlar dua edenler ve korkudan kaskatı kesilenler...
King o gece bütün suyu boşaltmakla uğraşmış. Sırılsıklam olduğu için bütün gece tir tir titremiş. Karşılarına birkaç balina çıkmış fakat bir zararları olmamış.
Öğleden sonra bir İspanyol sahil güvenlik gemisi tarafından farkedilmişler. Polisler halatlarla teknedekileri toplamaya çalışmış. Megafondan sürekli dikkatli olmalarını en ufak bir yanlışlıkta teknelerinin alabora olabileceğini ve böyle olursa herkesi kurtaramayacaklarını defalarca belirtmişler. Herkesi toplayan Polisler King'i ve yanındakileri Fuerte limanına ulaştırmış.
Yanlarına gelen maskeli ve eldivenli ekipler yanlarında getirdikleri giysileri bu insanlara vermiş. Daha sonra da onları onların kaderini paylaşan yüzlerce Afrikalının bulunduğu bir kampa götürmüşler. Kİng beş ay sonra bir yastığa kafasını koyduğu için çok sevinmiş. Yatar yatmaz uyuyakalmış.
Ve SON
Birkaç sorgu sonrasında King'i uçakla Malaga'ya gönderip salmışlar. Bu an özgür olduğu an. King, trenle Fransa'ya gitmiş. Bir tanıdığının yanında, tanıdığının eşi onu nazikçe kovana kadar kalmış.
Şubat sonunda şansı sayesinde artık düzenli bir işi ve bir oturma izni almayı başarmış.
DİPNOT
Yasadışı göçmenlerin çoğu AB'ye dikkat çekmeden girebiliyor. Her yıl yaklaşık bir milyon insanın vizeyle AB'ye giriş yaptığı ve süresinin bitiminde de dönmediği tahmin ediliyor. Resmi kayıtlara göre deniz yoluyla Avrupa'ya gelenlerin yıllık ortalama sayısı 32000 kişi civarındaymış. 233 boğulma vakasıyla karşılaşılmış.
920 yasadışı göçmen üzerinde araştırma yapılmış ve göç edenlerin yaş ortalamasının 27 yaş olduğu ve çok sağlıklı oldukları saptanmış. Bu grubun yüzde otuzunda ehliyet ve evinde telefon bağlantısı, yüzde beşinde üniversite diploması, yüzde ellisinde ise sağlam bir eğitim tespit edilmiş.
Göçlerden en çok yaralanan ülke İspanya. Bu sayede ülkenin ekonomisi güçleniyormuş.
Tekneyle açılma girişimi başarısızlıkla sonuçlanınca Faslılar tarafından kurtulanlar, yeni bir sığınığa taşınmışlar. Kurtulanların içinden biri, arkadaşını ölüme terkettiği için sürekli ağlıyormuş ve bütün gün onu teselli etmekle uğraşmışlar. Onu bu yolculuğa ikna etmiş.
Ertesi sabah pes edenler olmuş. Altı kişi polise teslim olup Cezayir'e sınırdışı edilmiş. Akşama doğruda dört kişi daha ayrılma kararı almış.
Yaklaşık bir aydır ekmek ve sardalyeden başka birşey yememişler. King'in vücudu o zamanlar sıyrıklarla doluymuş. Böcek ve sinek ısırıklarıyla uğraşmakta cabası. menülerini zenginleştirmek isteyen birkaç nijeryalı yaptıkları bir kapanla yakaladıkları sıçanları yiyorlarmış.
Birkaç gün sonra Araplar yine aynı tekneyle geri dönmüşler. Bu sefer bir de marangoz getirmişler.
4 - 5 Ekim
Bu kez Faslı bir kaptanla tekrar denemişler. Yine ikili gruplar halinde tekneye koşup aynı anda tekneye binmişler. Kaptan motoru çalıştırır çalıştırmaz, içerdekilerin dizlerine kadar su dolmuş. "Geri dön !" nidalarına rağmen devam etmiş. Yarısı kesilen bidonlarla sırayla içeri dolan suyu boşaltmaya çalışmışlar sürekli. Hava karardığında ise artık kara görünmez olmuş. Deniz tutanlar, kusanlar, hıçkıra hıçkıra ağlayanlar, altına kaçıranlar dua edenler ve korkudan kaskatı kesilenler...
King o gece bütün suyu boşaltmakla uğraşmış. Sırılsıklam olduğu için bütün gece tir tir titremiş. Karşılarına birkaç balina çıkmış fakat bir zararları olmamış.
Öğleden sonra bir İspanyol sahil güvenlik gemisi tarafından farkedilmişler. Polisler halatlarla teknedekileri toplamaya çalışmış. Megafondan sürekli dikkatli olmalarını en ufak bir yanlışlıkta teknelerinin alabora olabileceğini ve böyle olursa herkesi kurtaramayacaklarını defalarca belirtmişler. Herkesi toplayan Polisler King'i ve yanındakileri Fuerte limanına ulaştırmış.
Yanlarına gelen maskeli ve eldivenli ekipler yanlarında getirdikleri giysileri bu insanlara vermiş. Daha sonra da onları onların kaderini paylaşan yüzlerce Afrikalının bulunduğu bir kampa götürmüşler. Kİng beş ay sonra bir yastığa kafasını koyduğu için çok sevinmiş. Yatar yatmaz uyuyakalmış.
Ve SON
Birkaç sorgu sonrasında King'i uçakla Malaga'ya gönderip salmışlar. Bu an özgür olduğu an. King, trenle Fransa'ya gitmiş. Bir tanıdığının yanında, tanıdığının eşi onu nazikçe kovana kadar kalmış.
Şubat sonunda şansı sayesinde artık düzenli bir işi ve bir oturma izni almayı başarmış.
DİPNOT
Yasadışı göçmenlerin çoğu AB'ye dikkat çekmeden girebiliyor. Her yıl yaklaşık bir milyon insanın vizeyle AB'ye giriş yaptığı ve süresinin bitiminde de dönmediği tahmin ediliyor. Resmi kayıtlara göre deniz yoluyla Avrupa'ya gelenlerin yıllık ortalama sayısı 32000 kişi civarındaymış. 233 boğulma vakasıyla karşılaşılmış.
920 yasadışı göçmen üzerinde araştırma yapılmış ve göç edenlerin yaş ortalamasının 27 yaş olduğu ve çok sağlıklı oldukları saptanmış. Bu grubun yüzde otuzunda ehliyet ve evinde telefon bağlantısı, yüzde beşinde üniversite diploması, yüzde ellisinde ise sağlam bir eğitim tespit edilmiş.
Göçlerden en çok yaralanan ülke İspanya. Bu sayede ülkenin ekonomisi güçleniyormuş.