Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '07

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

Amasya'da iki gün

Amasya'da iki gün
 

Amasya hayalimdeki resimi sadece “Amasya Tamimi” ile şekillenmiş, elma bahçeleriyle çevrili yeşil bir şehir. Ekim ayında Merzifon/Amasya’dan APS tekstilden bir eğitim talebi gelince heyecanla kabul ettim. 2 kasım günü yola çıktım Ankara’dan. Kırıkkale yolu oldum olası hiç sevmediğim bir yol acı verir. Yol oldukça kötü. Elmadağ’dan kıvrıla kıvrıla Kızılırmak kenarından inince Kalecik yol ayrımını geçince sağınızda Kayadibi Tesisleri’ni göreceksiniz. Arka bahçesinde elma ağaçları altında Kelek turşusunu ve sabah kahvaltısını kaçırmayın derim.

Duble yol yapma derdiyle yollar felaket dikkatli gitmek gerek.Kırıkkale’yi çevre yolundan geçip. Sungurlu’ya gelmeden Baktat Tesislerinde duruyorum.Burada Çorum’da üretilen Bill’s gömlekleri imalatı Beymen Business gömleklerini bulabilirsiniz. Bill’s gömlekleri Hakkı Bilar firması tarafından Çorum Organize Sanayiinde üretiliyor. Kendi markası Bill’s ile çok güzel gömlekler üretmekte iken Vakko, Beymen gibi markalara da fason üretim yapıyor. Tekstilin önemli sorunu fasonculuktur, kendi markanızı yaratamadığınız zaman esir olursunuz.

Çorum’u geçince Mecitözü ayrımından Amasya yönüne sapıyorum.Kırk kilometre kadar gidince Amasya’ya gece karanlığında girdim.Amasya Osmanlı’nın Şehzadeler şehri.Osmanlı şehzadelerini bu korunaklı şehirde yetiştirmiş.Arnavut kaldırımı yollarıyla şehre girince sis içindeyim, iki dağın arasından Yeşilırmak üzerinde köprüler, sağ yanımda Sultan Beyazıt Külliyesi , sol yanımda Osmanlı Mimarisinin harika örnekleriyle konaklar.karşıya geçmem gerekiyor ırmağın soluna doğru, Emin Efendi Konağında kalacağım, dar sokaklardan geçerek ulaşıyorum Emin Efendi Konağına.Cadde boyunca restore edilmiş konaklar sıra sıra.Hazeranlar Konağı bunlardan önemlilerinden 1865’de Hasan Talat efendi kızkardeşi adına inşa ettirmiş, yerel mimarinin harika bir örneği.

Emin Efendi Konağı kendi anlatımıyla ; Antik Amasya Kalesi ve Helenistik dönem Kral Kaya mezarları eteklerinde; Yeşilırmak (İris) nehri kıyısında yer alan Ahşap Osmanlı Konak örneği.Konağın işletmecileri şimdi yeni bir konak daha restore ediyorlar.Gül Evi.Gül Evinde her odanın ayrı bir özelliği var.Gülruh Hatun Odası İkinci Beyazıt’ın eşi adına döşenmiş.Gülçiçek Hatun Odası ;Birinci Murat’ın eşi adına döşenmiş.Gülfem Hatun;Kanuni Sultan Eşi adına döşenmiş.Gülbahar Hanım Odası;İkinci Bayezıt Eşi adına döşenmiş.Broşürlerinden aldım

“ Gül Kasidesi

Bir damla düşer toprağa bak hâresi güldür

Pervâne döner harda fakat, çâresi güdür!

Aşk, sende bulur kendini, yurdun ki gülistân

Alemleri aydınlatacak gözyaşı güldür.”

Emin Efendi Konağına yerleşince hemen dışarı çıkıp şehri görmek istedim.konağım önünden dar bir sokaktan geçtim solumda cami karşısında hamam aradan geçince Yeşilırmak üzerinde tahta köprü daracık.Irmağın üzerinden şehri gece görüntüledim, muhteşem görünüyor, içinden ırmak geçen kaç şehrimiz var ki.Amasya tarihine geçmişine çok özenli.Karşıya geçince Irmak kenarında oturma yerleri yürüyüş alanları.Irmak kenarında Amasya tarihinde yer almış kişilerin büstleri.İlk büst Strabon’a ait M.Ö 63 ve M.S 21 yıllarında yaşamış Dünyanın ilk coğrafyacısı Amasya’da 27 yıl yaşamış.Ve şehzadelerin büstleri sıra sıra Yeşilırmak kenarında.

Her şehrin ayrı bir dokusu var.

Osmanlı’ya üzyıllarca şehzadeler yetiştiren topraklar

Birinci Murat oğlu Sultan Bayezıt aldı 1386’da Amasyayı

İlk valisi Amasya’nın

Nam-ı diğer Yıldırım yenilince 1402’de Timur’a Esenboğa’da

Oğlu Çelebi Mehmet Sağladı Amasya’da dirayeti.

Çelebi’nin oğlu II.Murat

Çelebi ölünce 17 yaşında geçti tahta.

Ve Fatih, Murat’ın oğlu 13 yıl Amasya valiliği yaptı.

II.Bayezıt Fatih’in oğlu 7 yaşında Amasya Valisi oldu

26 yıl valilik yaptı

Yavuz Sultan, Bayezıt’ın oğlu, babası Bayezıt tahttan feragat edince tahta geçti.

Ve tahta geçemeyen şehzadeler içinde en hüzünlüsü Kanuni oğlu Şehzade Mustafa.

Şehzade büstlerinin karşısında Amasya Tamimini figürleyen tasvirden Mustafa Kemal haykırıyor “ Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. 22 Haziran 1918.Mustafa Kemal Paşa’yı Amasya Müftüsü Hacı Hafız Tevfik Efendi karşılıyor “ Paşam bütün Amasya emrinizdedir.Gâzanız mübarek olsun”

Emin Efendi Konağı’na döndüm yemek yememiştim.Restoranı ırmağa bakıyor, küçücük bir yer, güzel saz çalıp söylüyor , rakıyla eşlik ediyorum.Fazla kalamadım sabah derse yetişmeliyim Merzifon 40 kilometre kadar.

APS tekstil çok modern bir işletme üç yıldır bölgede üretim yapıyor.Merkezi İstanbul’da Osman Benzeş tarafından kurulmuş, şimdi kızları ve damatları işin başında dünyanın belli başlı markalarına üretim yapıyor, İnsan Kaynakları Müdürü Mustafa Yetkin kurulduğu günden beri işin başında dokuz ayda kurmuşlar fabrikayı.Anadolu’da üretim yapmak çileli iş.Topraktan gelen insanların endüstriyle uyumunu sağlamak, bölge halkına işletmenin sağlayacağı katkıyı anlatabilmek, bölge bürokratlarının ve siyasilerinin ricalarına cevap vermek oldukça zorlayıcı.

Biz eğitim yaparken Öğretmen Evi oyun salonu doldu taştı saatlerce insanlar sigara dumanı altında okey taşları döşerken yanı başlarından neler de uçup gidiyor.

Dersi bitirip tekrar Amasya’ya dönüyorum, yine geceye kaldım.Bu şehri gündüz göremeyeceğim.Bimarhane’ye gidemedim.

Yakutiye Mahallesi’nde, ana cadde üzerinde bulunan bu yapının medrese olduğu da iddia edilmiştir. Ancak yapıldığından günümüze kadar geçen süre içerisinde Bimarhane olarak tanınmıştır.

Bu yapıyı Anadolu Selçuklularının yıkılmasından sonra Amasya’nın İlhanlı hakimiyeti döneminde, İlhanlı Hükümdarı Olcayto Mehmet Hüdabende ve eşi İlduş (Yıldız) Hatun adına köleleri Amber Bin Abdullah tarafından 1308-1309 yıllarında yaptırılmıştır. Anadolu’da buna benzer örneklere Sultaniye’de, Sivas ve Divriği Darüşşifalarında rastlanmaktadır.

Selçuklu ve Osmanlı döneminde yapılan Darüşşifalar (Bimarhane), diğer sosyal ve tıbbi yapılardan farklıdır. Bunlarda akıl hastalarının müzik ve su sesi ile iyileştirilmesi öncelik kazanmıştır. Amasya Bimarhanesi de bunun bir örneğidir.

1925 yılında kurulmuş Müzeyi de göremedim.Bir doğa harikası Borabay Gölünü’de göremedim.Yaklaşık 6o kilometre Amasya’ya . Sağlık olsun bir başka sefere

Sabah erkenden kalktım Dostum Dr.Sümer Baltacı’ının dilinden düşürmediği “Kör Rumi” lokantasına gittim Merzifon’da.Sabah sabah paça çorbası ve keşkek , inanılmaz bir lezzet 5 YTL’ye, çaylar için ücret alınmıyor.Anadolu saf ve temiz hesabı kasaya beyan ederek ödüyorsunuz.

Dilimde bir Cem Karaca şarkısıyla dönüyorum Ankara’ya

Aney aney dağlar taşlar bu toprak
Yıllar yılı yaralıdır sorulmaz
Gelen gelir giden gider peş peşe
Ne biçim toprak bu dertten yorulmaz

Anadolum anadolum hallarım
Savaşta ya şehitsin ya gazi
Barışta hiç sorma benim hallarım
Nereden bakarsan bak niyazi

Ne çok insan gelip geçti buradan
Hiçbirinin farkı yok hatıradan
Hal bilmeze bakıp bu toprak matraktan
Kasıkların tutar güler yorulmaz
Acı acı güler durur yorulmaz

Anadolum Anadolum hallarım
Savaşta ya şehitsin ya gazi
Barışta hiç sorma benim hallarım
Nereden bakarsan bak niyazi

Karacam der çağır emmini dayını
Söyle bıraksınlar üçün birini
Adam gibi alsa herkes payını
Hepimize yeter bu toprak yorulmaz

Anadolum Anadolum hallarım
Savaşta ya şehitsin ya gazi
Barışta hiç sorma benim hallarım
Nereden bakarsan bak niyazi


Kemal

 
Toplam blog
: 17
: 7229
Kayıt tarihi
: 29.09.07
 
 

Fırtına arıyorum; sanki fırtınada dinginlik bulacağım. Gezip gördüklerimi ve deneyimlediklerimi  ..