Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Amerika krizi Avrupa'ya sattı

Amerika krizi Avrupa'ya sattı
 

Avrupa'nın Parası: Euro


2008 yılında Amerika’da başlayan kriz bütün dünyaya yayıldı ve etkileri şu anda bulunduğumuz 2010 yılı başlarına kadar dalgalanarak devam etti. Bu büyük finansal kriz, ekonomileri dış dünyaya açık bütün ülkeleri belirli çaplarda etkilendi. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler, finansal piyasalarının krizin etkilerini artıracak şekilde derin olmamasından dolayı, görece gelişmiş ülkelere göre rahat atlattı. Amerika bu krizi ilk yaşayan ve sonrasında da ilk atlatan ülke oldu aslında. Fakat Avrupa ülkeleri çok farklı bir durumla karşı karşıya kaldılar. Çünkü hiç tahmin etmedikleri bir durum ortaya çıktı, kendi silahları olan Euro’yla vuruldular!

Euro, 1 0cak 1999’da bankalar arasında kullanılmaya başlanarak finansal sisteme girdi. 1 Ocak 2002 tarihinde ise efektif olarak, yani madeni ve kağıt para olarak, piyasalarda kullanılmaya başlandı. Peki kim kullanıyor bu Euro’yu? Belki birçoğunuzun aklına geldiği gibi bütün Avrupa Birliği ülkeleri değil! “Eurozone” olarak tabir edilen 16 ülke tarafından kullanıyor, bu ülkeler; Avusturya, Almanya, Belçika, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İrlanda, İtalya, İspanya, Kıbrıs Rum Kesimi, Lüksemburg, Malta, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan. Yani 27 üye ülkenin sadece 16’sı Euro’yu kullanıyor, diğer 11 “akıllı” ülke kullanmıyor. Bunlar arasında en önemli ülke İngiltere, onlar Euro’yu değil, kendi para birimleri olan Sterlin’i kullanıyor. Ve dikkat ederseniz, şu anda Yunanistan’da yaşananlar İngiltere’nin umurunda bile değil, çünkü Euro’yu kullanmıyor. Peki, neden kullanmıyorlar?

Hatırlayanlarınız olacaktır, Türkiye bile AB üyesi olmadan Euro kullanmak istediğini belirtmişti; ticaret ve finans alanında bazı avantajlarından faydalanmak için. Ama aslında o kadar basit ve göründüğü kadar güzel değil! Çünkü kendi para biriminiz yerine Euro’yu kullanırsanız çok ciddi ve etkili bir finansal aracınızdan yoksun kalırsınız; paranızın değerini kontrol etmek. Evet, kendi para biriminiz yerine Euro’yu kullanırsanız, kendi merkez bankanız değil, Avrupa Birliği Merkez Bankası’nın (ECB) mali politikalarını kabul etmek zorundasınız. Ayrıca Euro’yu kullanan diğer ülkelerin yaşadığı finansal ve mali krizleri Euro zinciriyle ülkenize taşıma riskine sahip olursunuz.

İşte şu anda Avrupa’da yaşananlar tam olarak bu durumdan ibaret. Yunanistan, mali disiplinsizlik, kronik bütçe açıkları ve bahsettiğimiz gibi kendi mali politikasını uygulamamasından dolayı, Amerika merkezli finansal krizin de etkisiyle geri dönüşü olmayan bir noktaya geldi. Yunanistan kendi başına krizi yönetemiyor, çünkü parasının değerini devalüe edip borçlanamıyor. Zira parasının kontrolü kendisinde değil, Avrupa Merkez Bankası’nda! Yunanistan bu günlere geldi, fakat Avrupa Birliği, özellikle de Almanya ve Fransa, neden bu kadar telaşlandı da Yunanistan’ı kurtarmanın derdine düştüler? Medeniyetlerinin beşiği olduğu için mi? Tabii ki hayır, çünkü Euro üzerinden bu kriz kendilerine sıçrıyor ve etkileri artmaya devam edecek. Yani Almanya, evi yanan komşusuna “tamamen duygusal” nedenlerle su taşıyıp yangını söndürmeye çalışıyor, komşusunu çok sevdiğinden değil, yangın kendi evine de sıçramasın diye…

Özetle, Amerika finansal krizin etkilerini büyük ölçüde aştı ve aşıyor. Fakat Avrupa Birliği Yunanistan merkezli ve Euro üzerinden bütün Avrupa’ya sıçrayan bir yangının içine düştü. “Kül bulutu” Avrupa üzerine bu kez Yunanistan üzerinden yayılıyor. Bunun en önemli sebebi de, bahsettiğimiz gibi, Euro para birimi üzerinden 16 ülkenin birbirine kenetlenmiş olmasıdır. Büyük ihtimalle Almanya önderliğinde “Eurozone” ülkeleri Yunanistan’ı kurtaracak, ama bu yaşananlardan ibret almamız ve ülkemizin geleceği açısından düşünmeliyiz.

 
Toplam blog
: 11
: 1417
Kayıt tarihi
: 08.02.10
 
 

1985 yılında Elazığ'da doğdum. İlkokulu Namık Kemal İlköğretim Okulu'nda, ortaokulu Elazığ Anadolu L..