Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

Amerikan rüyası

Amerikan rüyası

Karl marx’ın ön görüsü mü bu. Vahşi kapitalizm öyle bir kabus ürettiki, gen haritasını çıkarırken hiç zorlanmayan bilim apışıp kaldı. Durup dururken alıp başını giden petrol fiyatları, en sonunda Dünya parası Amerikan dolarını finans sektörü çökertti. Amerikan ekonomisi; gelişmiş batılı ülkelerin aksine, sanayi için finans sektörü yerine, ‘finans sektörü için diğer sektörler’ gibi işlemekte. Amerika; merkezi parasal rezervler dışında, paranın satışından para kazanmak yerine, satılan paranın satış senedi satılarak kazanılan paralar ekonomideki dolaşımın dörtte birini teşkil eder olmuş.

İki yüz yıldır Dünyaya rüya satan Amerika; rüyasını geri alıp yerine kabus vermeye başladı.

Paranın insanlık kültüründeki geçerli anlamı; üretilen ürünlerin değişimini kolaylaştırmaktır. Amerikan ekonomi kültüründe bu farklılaşarak, para silah gibi bazen geri tepen, bazen de adaletin gözünü oymaya yaramış.

Marx; ‘liberalizm kendi bunalımını üretip, kendisi bunalım olduğundan, burjuva demokrasisine dönüşerek sonunda kendini yok edecektir’ diyerek bu gün ki Amerikan krizini mi öngörmüştür.

Dünya ekonomik krizleri aslında fabrikaların iflas etmesi yada artık üretemez olması değildir. Bu gün bütün Dünyanın yaşadığı söylenen Amerika krizi; aslında, üretimin durması yada bazı zorunlu tüketim maddelerinin bulunamaması değil, Amerikanın dünyaya sattığı hisse senetlerinin değerini düşürerek tekrar geri toplamak için oynadığı oyundur.

Petrolün varil fiyatı 30 dolardan 150 dolara durup dururken çıkmadı. Önce petrolün varil değeri 150 dolara çıkartıldı. Sonra petrol zenginlerinde biriken dolarlar Amerikan hisse senetlerine yatırıldı. Sıra bu hisse senetlerinin değeri düşürülerek, bir bakıma hileli iflas yoluyla gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde dolaşan dolarları çekmek için yazılmış bir senaryodur. Emek ve para dışındaki mali değerler, emeğin üstünden üretmeden para kazanma metodudur.

Amerikan kabusu

Para ve mal dışında ekonomilerin damarlarında dolaşan o kadar çok enstrüman icat edilmiş ki; dünya ticaretinde var olmak için bu karmaşık oyunların hepsini ezberlemek zorundasınız. Emek ve sermaye ilişkisinin dışında birçok faydasız, hatta tam bir parazit gibi unsurlar ekonomilerde en gözde unsur haline gelmiştir. Bunların temel amaçları; üretim ve emeğin sırtından hiç emek harcamadan para kazanmaktır. Üretimden ortaya çıkan kazançların çok büyük bir bölümü bu borsa ve finans tuzaklarına gidiyor.

Bu büyük ve yasal soygunun üstünde hayatını sürdüren Amerikan düzeni; bozulmaya, çözülmeye mahkumdur.

Borsa ve finans düzenekleri ile tüm dünyayı kemiren Amerika; sonunda kendini kemirerek, kendisi ile birlikte Dünyayı kaosa sürükleyecektir.

Ne olur Amerikan rüyası kabusa dönüşürse? Mahallenin kabadayısı gidince her kes kabadayı kesilir. Çok kabadayılı mahallede en kabadayı bir kabadayı kalana kadar raconlar kesilir. Buda büyük savaşların, karmaşaların, büyük balığın küçük balığı yuttuğu orman kuralları dönemine geçiş demektir.

Büyük savaşlar ve kargaşaların yaşandığı bir dönemde; dev savaş fabrikaları işlemeye başlar, yine amerikan ekonomisi silah satarak yeniden ayağa kalkar. Amerikan ekonomisi silah üretimi azalınca hep krize girer ve hemen bir savaş icat edilerek bu kriz ertelenir.

İnsanlık bu hak etmediği acılara nasıl düşüyor

Sermaye sahipleri kendi fikriyatlarına uygun düşen yaratılışçı felsefeye, emek yani işçi sınıfı kendisinin içsel yapısında olmamasına rağmen var oluşçu felsefeye sarılıp politik savunularına temel bulmuş. Marx’ın bilimsel sosyalizmi, işçi sınıfının kendi demokratik mücadelesine rehber olmuş. Ancak Charles Darvin’in evrim teorisi sabotajı nedeni ile işçi sınıfını içsel ikileme sürükleyerek, işi gücü emek ve üretimden çalmak olan vahşi kapitalizmin elini güçlendirmiştir. Emek sermaye çelişkisi ve demokratik mücadelesi, var oluşçu ve yaratılışçı felsefi çekişme altında boğulmuştur. Vahşi kapitalin hiç işine gelmediği halde dinin savunucusu olması, işçi sınıfının hiç alakası olmadığı halde Charles Darvin’in evrim teorisinin savunuculuğuna sürüklenmesi kimin ne işine yaradı?

 
Toplam blog
: 191
: 540
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

Yerel bir gazetede yazıyorum. Okumayı severim, şiir okumayı severim. Emekli işçi olarak sosyal ak..