Anadan üryan kızlar geliyor..!

O sabah mahalle kahvesinde kaber çıkmıştı. “Hemen Kızları” geliyorlardı. Mahallenin ne kadar abaza  delikanlısı varsa Kasımpaşa kahvesinin önünde toplandılar ve durumu müzakere etmeye başladılar..

Zinnur- Abi, bu kızlar nereye geleceklermiş yahu. Gitsek de bir boylarının ölçüsünü alsak ne dersin?

Ökkeş – Duyduğuma göre Beyazıt’ta zuhur edeceklermiş… hem de anadan üryan… Altta , üstte hiçbir şey yok, anaları onları nasıl doğurduysa işte öyle…

Arpacı- Vay anasını vay… Abi peki bunlar, nereden geliyorlar böyle, kim gönderiyor…?

Ökkeş- Ha onlar Slobedanya’dan geliyorlar… hani Komünizm  çökünce altında kalan milletler var ya, işte onlardan biri… Gelmelerinin nedeni… Güya Devletleri gönderiyormuş.. Gösteriden sonra topladıkları paradan mano alıyorlarmış…

Zinnur- Vah zavallılar vah…Demek ki ellerinde bir şey kalmıyor ha… halbuki bizim Galata’nın orada  çalışsalar bir haftada köşeyi döner garibanlar…

Ökkeş- Yok bunlar namuslu yavrularmış… Dünyadaki haksızlıkları, yamuklukları, eğrileri, hep böyle soyunarak, bağırıp, çağırarak dile getiriyorlarmış… Bu arada , taşıdıkları reklam panolarına göre de şirketlerden mano alıyorlarmış…

Arpacı- Olur o kadar… Bu kadar karda, kışta, soyun dökün…her şeyini göster… O kadar şey parasız olmaz. Bak şimdi aklım yattı.

Zinnur- Yahu .. o kadar güzel yavru kuş, soyunup dökündükten sonra , başka bir şey yapmıyorlar mıymış? Yani anlarsınız ya..?

Ökkeş- Ulan sizin tümünüzün aklı da kötülüğe çalışıyor be… Biz ne diyoruz.. siz ne anlıyorsunuz… Bu kızlar temiz aile kızları; kendileri de tertemiz, sarışın, mavi gözlü, bebek gibi… Siz onları “o biçim” kadınlara benzetiyorsunuz. Değil? Bunlar haksızlıkları, bağıra çağıra dile getiriyorlar? Haksızlıklara kafa kaldıran insanlar.. Anladınız mı?

Arpacı- Yani ne gibi haksızlıklar? Memleketimizde ne gibi haksızlıklar var ki? İşte, gül gibi geçinip gidiyoruz… Kimse karışmasın bizim işlere…

Ökkeş- Güzel de, kadınlarımızın yarısı muntazam kocalarından dayak  yiyor; insanlarımızın dörtte üçü doğru dürüst okuma yazma bilmiyor. Beşte ikisi , başını bağlayınca özgür olduğunu sanıyor… Böyle bir memleket… Böyle bir memlekete sorunsuz diyebilir misiniz? Söyleyin bana koçlarım…

Zinnur- O memleketin tabii hali abi; kadınlar kaşındı mı , biraz kaşıyacaksın. Yoksa bir isyan ederler ki aman Allah, öyle bir memleketin altından bütün erkek milleti kalkamaz. Uyandırmayacaksın kadın milletini, aman ha… sakın ha… Bunun için geliyorlarsa … kötü bir iş yapıyorlar bu kızlar… Ben de sandım ki , Beyazıt’ın orta yerinde , şey yapacaklar.. Yani…

Ökkeş- Sizin aklınız durmadan kötülüğe çalışıyor. Yok yav… kızlar bizleri, yani erkek milletini uyandırmaya çalışıyorlar…

Arpacı- Yok yav..? Nasıl uyandırmak bu… Bazı vatandaşların uyuması, uyanmasından iyidir. Bir uyanırsa millet… Allah vermesin… Her şey alt üst olur…

Zinnur- İsterse alt üst olsun… bize bir şey olmaz. Abi biz her zaman ortada durmuyor muyuz? Onun için ortada durana bir şey olmaz… İsterse alt üst olsun?

Arpacı – Şimdi meseleyi  iyice karıştırmayın… Beyazıt’a gidiyor muyuz, gitmiyor muyuz?

Ökkeş- Beyazıt’ta zuhur edecekleri ne malum? Belki Taksim’de görünür o Cennet hurileri…

Zinnur_-Bakıyorum Ökkeş abi, sen de heveslenmeye başladın … Ne dersin , abla pek yüz vermiyor galiba bu günlerde.

Ökkeş- Hadi edepsizler! Zaten sizinle yüz göz olmamak gerekirdi.. böyle cahil cühelayla konuşacak olursak… Olayları hop alırlar, nereye götürürler. Biz vatan millet , diyoruz. Onlar, “Hemen Kızları” bacaklarını nerede açacaklarmış,  diye soruyorlar… Bu kızlar namuslu kızlar; protesto eylemi yapıyorlar, her bir şeylerini göstererek, insanlara insanlığını hatırlatmaya çalışıyorlar, diyorum… Siz ne anlıyorsunuz be.. Sizi gidi cahil, cühela takımı..

Zinnur- Abi , haklısın be… bizim aklımız ..şey de… Hiç Vatan, millet, Sakarya..diye düşündüğümüz yok. Ama boşver… Nasıl olsa o işleri , “Hemen Kızları” düşünüyor… Gerisi bize düşmez… Koca Devlet var, Hükümet var… Nice partiler var…

Arpacı- Duyduğuma göre emniyet güçlerinden başka, bütün parti temsilcileri de Beyazıt’ta olacakmış… Meydanın çok kalabalık olacağı tahmin ediliyormuş…Bunun için, yedek kolluk güçleri sevkedilmiş…

Zinnur-Vay anası be… Analar ne kızlar doğurmuş? Slobonya’dan geliyorlar, bütün memleketi çırıl çıplak karıştırıyorlar, sonra ellerini kollarını sallayarak gidiyorlar! Kimbilir şimdiye kadar kaç ülkeyi karıştırdılar Allah bilir?

Arpacı- Abi… dünya bu gibi edepsizler, karıştırıcılar yüzünden batıyor… Ne bu kış, kıyamet.. Hep bu çıplakların yüzünden… Memleket toptan batmasa, iyi be… Aslında böyle anadan üryan gezenleri orta yerde gezdirmeyip, kaybetseler iyi olacak …Bundan sonra göreceksin, seller, sular depremler.

Ökkeş- Ağzından yel alsın.. Nasıl konuşuyorsun sen öyle… Uğrular gibi… sen git, kızları seyret; öyle..acaip acaip yorumlar getirmeyi de bırak. Salak mısın sen be?

Arpacı- Haklısın ağabey… Ne demişler , “büyük lokma ye … büyük konuşma..” Bizi ne öyle uğursuz laflar etmek! Gerisini büyüklerimiz bilir , deyip susmamız gerekir…

Zinnur- Bir de Hemen kızları..!

Ökkeş, Arpacı, Zinnur (Hep birlikte)- Çok yaşasın  “Hemen Kızları…” !