Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '10

 
Kategori
Haber
 

Anadolu Basınında "efsane Gazeteler" ve üç ışık...

Anadolu Basınında "efsane Gazeteler" ve üç ışık...
 

Yeni Adana, Antalya ve Bartın yerel gazeteleri, yurdumuzun ışıkları olmaktadırlar.


Yerel basın bu gün, ayakta kalma mücadelesi veriyor. Cumhuriyetten beri yayınlarını sürdürebiliyorsa, bu alkışlanacak bir durumdur. Basın İlan Kurumu’nun baskılarına rağmen!

Ulusal basına göre, yerel gazeteler, kendilerine birer ayak bağı… Ört ki, ölem! Hey gidi düttürü dünya hey.

Yerel gazete okumak, bir ihtiyaçtır. İngiltere’de nüfusun % 80’i, yerel gazete okur. % 70’i, gördükleri ilan ve reklamlara bakarak hareket eder.

Bizde 876 yerel gazete yayında. Nitelikli olanları 250’yi geçmez. % 62’si, eski teknikle basılıyor.

Gazete çıkaranları şöyle sıralayabiliriz İlki; memleket aşkına, ikincisi itibar aşkına, üçüncüsü çıkar amaçlı ve hobi uğrunadır.

Belki de internet, gelecekte, yerel basının yerini alacak. Yerel gazetelerin de artık internette sayfaları var.

İlk yerel gazete, Atatürk zamanında, o’nun çıkardığı gazetelerdir: “Hakimiyet- i Milliye” ve “İrade- i Milliye”

Yurdumuzda iftiharlık gazetelerimizin başında üç tanesi vardır ki, hikayelerinin rengi, Milli Mücadelenin kıvrım kıvrım uzanan o çileli rengini alır. Bunların başında Yeni Adana 92 yaşında. Antalya 88 ve Bartın 86 yaşındadır. 6 Eylül itibariyle de 87 yaşına ayak basmış vaziyettedir. Cumhuriyetle yaşıt olan bu gazeteler, o günden beri mücadele ederek, kurtuluşumuza katkı sağlayarak bu günlere gelmişlerdir. Onlara, saygımız ve şükranlarımız vardır. Onlar, Anadolu Basınında "efsane Gazeteler" olarak anılıyor. Onlar, yurdumuzun üç ışığı aynı zamanda.

“Yeni Adana’nın” sahibi Çetin Remzi Yüregir, Adanalıdır. Robert Kolejini bitirdikten sonra, ABD’de eğitim gördü, gazetesini yönetmeğe başladı. CHP ve SODEP’te siyasal çalışmalarda bulundu. Belediye Meclis üyelikleri yaptı. İki kız çocuğu sahibi olan Yüregir, İngilizce bilmekte, sürekli basın kartı sahibidir.

Antalya Gazetesi sahibi Ekrem Şen, 1959 doğumlu olup Anamur’dan sonra Antalya’da gazeteciliğe başladı. Gn.Yayın Yönetmeliğinden sonra Antalya Gazetesinin sahibi oldu. Gazetecilikte kurum ve kuruluşlarda çok sayıda başarı ödülleri sahibi olan Şen, evli ve bir çocuk babası olup, sürekli basın kartı sahibidir.

Her biri ile, hayatta olan ikinci kuşak patronlarla görüştük. Not aldık. Tekrar karşılaştığımız için mutlandık. Düşüncelere daldık. Ve d e sonsuz sevinçler yaşadık.

Şunları gördük. Her iki gazetenin, Yeni Adana ve Antalya’nın müşterek tarafları olduğunu gördük. Mücadeleci ve örnek bir ruha sahiplendiklerini ve davayı devam ettirdikleri anlaşılıyor. Milli mücadelenin başlangıcından bu yana, halkın bilinçlenmesine önayak olmuş, yurtseverlik göstermişler. Mücadeleci, politikacı ve gazeteci olarak gönüllerde yer aldığını gördük. Ve de, içimizden de, dışımızdan da “Ne mutlu, Türk’üm diyene!” diye diye, bas bas bağırdık! İyi de ettik!

Bartın Gazetesi ise, Milli Mücadele sonrası Atatürk devrimlerinin savunucusu olarak, devrim ilkelerinden sapmaksızın, ilkeleri yolunda, önemli bir yaşam savaşı vermektedir. Gazetenin kurucusu, 6’ cı TBMM Milletvekili Cemal Aliş’tir. Oğlu Esen Aliş, bu bayrağı taşıyan kalemdir. Baba Aliş, ilk gazetesini taş baskı ile yaptı. Oğul Esen Aliş, iktisatçı olmasına rağmen, baba mesleğini götürmektedir. Halkın, Atatürk ve devrimleri konusunda bilinçlenmesinde önemli faktörler üstlenmiştir. On günde bir yayınlanan gazetenin, beş kıtada pek çok abonesi bulunmaktadır. Gazete, abone ile yaşamaktadır. Esen Bey, okul çağından beri çevresinde ünlü aktör Tryone Power olarak anılmaktadır.

Gençlerde, Bartın Gazetesinde bir makalemiz vardı. “Kara Şaban” üzerine. Stada niçin adı verilmedi” demiştik. Orta Amerika’dan telefon aldık” Kara Şaban’a sokak adı verilmiştir. Gerekirse de büst dikilebilir” diye cevap vermişti o ses. Sorduk, soruşturduk, beş kıt’ada Bartın’lılar yaşarmış. Onlar aboneymiş. Mesele buymuş.

Bartın Gazetesinde meşhurlar da yazmışlar. Rıfat Ilgaz, F.Edip Baskı, S.Yaver Ataman, Nokta Noktam’ın şairi Rıza Polat Akkoyunlu ve Hasan Bayrı gibi.

Diğerleri gibi, çok ödüllü bir gazete. 1978’de tüm dallardaki seçiciler kurulu özel ödülü, 1985’de Anadolu Basını Özendirme yarışmasında mizanpaj üçüncüsü, 1985 yılında 757 yerel gazete sıralamasında 2. lik ödülü, 1989-91 yıllarında başarı ve teşvik ödülü, 1997 de T.Gazeteciler Cemiyeti “Başarı teşvik ödülü, 1999’da 75 nci yıl “Başbakanlık Cumhuriyet” ödülü. Ayrıca Gazetecilik okulundan da gazete, öğrencilere “ödev” olarak verildi.

Demek oluyor ki, memleketin dahilinde ve haricindeki biçare zavallılar, daha ilk ihanetlerinde bu gazetelerden ağızlarının paylarını almışlardır. Yeni Adana ve Antalya, tavırlarını korken, kendilerine inananları da arkalarına alarak yola çıkmışlardır.

O zaman da, şimdiki gibi muhakkak “istemezük” çüler vardı. Başka Türkiye isteyenler vardı. Yurdu bölmek isteyenler vardı, mandacılığı ortaya koyanlar vardı. Cumhuriyete giden yolları tıkayan ruhsuz oğlu ruhsuzlar vardı. İkinci cumhuriyetçileri de gördük. İbret olsun diye Ali Kemaller vardı. Ders olsun diye. Ama hala ders almayanlar var.

Biz bu filmleri, defalarca gördük. Yeni vizyonlarını öne sürmek için bekleyen avanak gafillerin olduğunu da biliyoruz. İşte bu ve bu gibi bir avuç gazete, memlekette fırtınalar yarattı. Milli şuurun gözlerini aydınlık ve uyanık tuttu. İzmir’den de Gazeteci Hasan Tahsin, ilk kurşunu atarak bu işe baş koydu.

Alın size Yeni Adana’nın kurucusu Ahmet Remzi Yüregir. Kurtuluş savaşını ve kurtuluşu yaşamış bir kalemşor. Yaktığı ulusallık ateşi ile, ulusal acımızla yoğrulmuş bir kimse. Ardında, destansı bir basın öyküsü bırakmış bu satırlarda olduğu gibi. “sevgiyle, hırsla ve inatla”

Antalya Gazetesi. Emin Efendi, İtalyanların işgal ettiği Antalya’daki evinin bodrumunda, mum ışığı ile çıkardığı bir gazete bu. Ve Mazlum Adıson. Aynı kurtuluşa, kalemi ile ateşler yaktı. İşin siyasi tarafını halleden güçlü bir kalem. Bu uğurda siyasileri hop hoplatan ve zıplatan bir gazeteci. Bu yüzden de, hapislerde yattı. Gazetesi dinamitlendi.

Ve Adıson’un baldızı Sevgi Taner. Bayrağı o taşıdı. Antalya’nın tek kadın gazetecisiydi. Yakın zamanda öldüğünde, bütün Devlet Erkanının mezarında buluştuğu. Ve gazeteyi devralan, acar ve ateşli bir gazeteci yazar Ekrem Şen, şimdi işbaşında.

Basın, milletin müşterek sesi. Basın, dördüncü kuvvet. Gel gelelim, seslerini kısılmağa çalışılıyor. Anadolu basını varoldukça bu tür ayak oyunlarına geçit olmadığı, zaten bilinmektedir. Böylesi basın ayakta kaldıkça, zor yıkarlar basının umdelerini.

Anadolu’nun koynunda / Anadolu basınında / Vardır 3 büyük şövalye / Bezelidir, kahramanlık destanlarıyle / Okuyucusu ile verirler el ele / Kaderde, kıvançta, tasada / Birlik dirlik harmanında / Örnektir onlar, benim yurdumda!

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..