Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Kasım '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Anadolu Kağnısı / dağ yollarında...

Anadolu Kağnısı / dağ yollarında...
 

Yine güne kötü bir haberle uyandı bu sabah, güzel yurdumun güzel insanları. Her ne kadar kaza geliyorum demez, sözü dilimizde bulunsa da, kaza çoğu zaman bağıra bağıra geliyorum, der. Yine uçak kazası ve yine ölüm, 56 kişi. İlk açıklamalara bakılırsa şüpheli bir kaza. Enkaz yeri uçuş yolu üzerinde değilmiş ve yolcuların içinde bilim adamları varmış.

Ölümün yüzü kötü, acısı büyük. Ama bir de umutlarla çıkılan, uzun yolları katedip menzile yaklaşmışken, sılanın, evlerin ışıklarını görmüşken, yolunu bekleyenlere sarılmayı düşlerken ölmek ve onları bir daha asla görememek. Yolculuklar ürkütür hep beni, işte bu nedenledir ki gidilecek, görülecek yerleri hep ertelemişimdir bugüne dek.
...
sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde olurum

kötü geçen bir güzü
ve umutsuz bir aşkı anlatan

rüzgarla savrulan
kağıt parçalarına
yazılmış

dağıtılmamış
bildiriler gibi
...

Giden için de zor, kalan için de... Soğuk karlı bir kış gününde, farketmez dağbaşında ya da engin denizin soğuk sularında, çığlıklar, korkular, son sözler hep aynı...

Bu son olsun diyorum, kaybettiklerimize Allah rahmet eylesin, geride kalanlarına sabır versin.

...

uzun bir yolculuğa hazırlanan
yalnız bir yolculuğa.

çünkü beyaz bir gemidir ölüm

siyah denizlerin hep
çağırdığı

batık bir gemi

...

Ölümü kanıksamak:

Kanıksıyoruz gitgide. Son günlerde gazetelerin ilk sayfaları garip ölüm haberleri ile doluyor. Cinayetler, tecavüzler, kaza ile karışık polis kurşunları, intiharlar... Bir de bebek yüzlü, diye nitelendirilmiyor mu katiller, insan çileden çıkıyor. Ceza indirimine olanak sağlıyor mu acaba bebek yüzlü olmak? Öyleyse katiller estetik yaptırsın, sevimli görünsün kurbanlarına...
...

sönmüş yıldızlar gibidir

yitik adreslere benzer ölüm
yanık otlar gibi.

Sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde
ölürüm.

BEHÇET AYSAN

(Sivas'ta Madımak'ta ölen şair Behçet Aysan'dan "BEYAZ BİR GEMİDİR ÖLÜM" şiirini seçtim bugün.)

.....

Nihat Sırdar dinler misiniz ya da sever misiniz? Şimdi nereden çıktı, demeyin! O da radyodan (Alem FM) haftaiçi sabah ve akşam şehir içinde meydana gelen ve yolları tıkayan kaza haberlerini ve yol durumunu bildiriyor ya, işte
çağrışım yaptı. Sık sık emniyet şeridini işgal edenlere güzel bir söz gönderiyor, dinleyenler bilir.

Nihat'la Sivrisinek her sabah kahvaltıda akşamları da sofrada dinlediğimiz radyo programı, yıllardır aynı. Yüzümüzü güldürüyor ve gündemi onunla öğreniyoruz. Dün akşam Denizli'den canlı yayın yaptı, EGS Parkta. Bize uzak mesafe ve hava soğuk olduğu için gitmedik, zaten arabadan yayın olduğu için göremezdik. Programın konusu ise, yıllarca doğru bildiğimiz, ama aslında doğrusu öyle olmayan şeylerdi. Dinlediğimiz şarkılar, türküler ya da reklam cıngılları gibi. Bir eşyanın kullanımı ile ilgili yaptığımız yanlışlıklar da olabilir.

Örneğin: "Burası da asfalt değil Halil'im, aman Bitez yalısıııı" diye bağırdığımız, aslında doğrusunun Aspat olduğu gibi. Yine Yemen Türküsü'nde olduğu gibi. ( Burası Muş değil, Huş'tur. Ama herkes öyle çığırır türküyü.)

"Burası Huş'tur, yolu yokuştur
Giden gelmiyor, acep ne iştir?"
...

Gece rüyamda Ayasofya'yı gördüm. (Gerçekte görmedim henüz.) Şehrin her yerinden görülebilen bir yükseklikte ve bize yakınmış. Yaklaşıyorum, yaklaşıyorum, yaklaştıkça muhteşem kıpkırmızı bir yapıt oluyor. Haydi gidelim, içini göreyim, diyorum. Olmaz ziyaretçilere yasak, diyorlar. Meğer yıllardır İstanbul'da bildiğin ünlü Ayasofya, aslında Denizli'de imiş. Rüya işte! Akşam Nihat Sırdar'ın sorusu rüyama girmiş.

"Rüya gibi her hatıra, her yaşantı bana
Ne bulduysa kaybetti, gönül aşktan yana
Ömür çiçek kadar narin, bir gün kadar kısa
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına."

...

Galatasaray'ın Yunanistan'daki maçının ilk devresini izledim, tatsız tuzsuz bir maç, izlemesem de olur, dedim. Bari Ahmet Bey'in MB. turnuvası maçlarını okuyayım, daha eğlencelidir kesinlikle...Bir ara Milliyet anasayfaya tıkladım. O da ne, 3 gol atılmış! Bizim esas oğlanlar oyuna girmiş, üstelik goller de atmışlar. Efferim onlara! Çıkmadık candan umut kesilmezmiş. Beşiktaş da öyle yaptı. Biz ülke olarak umutla yaşamayı severiz, hep birşeyleri umut ederiz ve sona bırakırız.

Yarın Fenerbahçe'm şehrimize konuk olacak. Önceki yıllarda Fener ile birlikte şehre bereket gelirdi. Şimdi küstü Fenerli taraftarlar, Denizli maçları önemini yitirdi, 14 Mayıs'tan beri. Denizli iyi durumda, ama yine ters takım, sağı solu belli olmaz. Kanaryayı görünce Horoz olduğunu hatırlar. Umarım bir yol kazası olmaz, 3 puanla uğurlarız onları...


Kazasız belasız günler ve yolculuklar dileğimle...esen kalın!
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..