Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '08

 
Kategori
Sinema
 

Anadoluwood

Anadoluwood
 

http://cache.eb.com.eb image.?id=772


Düşleri, bir iki saatliğine de olsa gerçekleştiren devasa imalathaneler, üç kıtada yer almışlar! Amerika, Asya ve Afrika!

Bunlardan bana ne diyemem, gönlüm el vermez! Ninemi, annemi, beni yazlık kışlık sinemalara mıknatıs gibi çekenler!

Bir zamanlar: Holly pek renkli sayılmazdı! Bolly cılız olmasına rağmen nağmeleri milletimizi avare etmeye yetmişti! Avaremu?

Nolly henüz doğmamıştı!

Hayatımda bir kez, bir film için okulumu ektim! En ağır ceza bile gözümü korkutamadı! “Yaşın küçük o film sana göre değil” yasağını liseli ablaların yardımıyla deldik. Elhamra sineması ve Orfeu Negro!

Kalabalık içinde yalnız ve aciz kalmanın insanı ne hale getirebileceğine karşıdan şahit oldum! Beyaz perdeden!

Bu filmi asla unutamadım! Yaşam bana Orfeu Negro’yu hep hatırlattı!

Anılar bu gece de uyusunlar! İçimden onları uyandırmak gelmiyor!

Yine de Birgit Bardot’un atkuyruğuna değinmeden geçemeyeceğim. Benim zamanımda, okullarda bu saç modeline ambargo konulmuştu! Koca kızlar saçlarını örerlerdi! Hey gidi günler hey! Atın kuyruğu ile okula gelmek yürek isterdi!

Anılardan bu günlük bu kadar yetsin! Daldık mı çıkamayız, mazinin derinliklerine; en iyisi konumuza dönelim ve bizden söz edelim! “Benden” söz etmek ego okşasa da “Biz” kadar kıymetli olamıyor!

Bizim her daim yeşil bir çamımız var; var da! Biz bunu bir türlü

globalleştiremedik!(Dünyaya yeterince tanıtamadık mı desem!) Elden başka bir şey gelmiyor; düşündüm! Hiç olmazsa, isim anası olmak geldi içimden! Hani bir işe yarar mı, bilinmez!

“Anadoluwood!” Dil bilimciler hemen itiraz etmeyin! Anadolu’muz ardından gelecek “Wood”ları çekme gücüne muktedir! Ekleyelim de neden söz ettiğimiz anlaşılsın! Dünyada hiçbir millet “anlamak ve anlaşılmak” için bizim kadar çaba harcamıyor!

Duygusal zekâ gücü ile de ilintili olabilir! Hamurumuz hem tatlı; hem de ekşi maya ile yoğrulmuş!

Adı, İngilizceyi anımsatmayan ürün, dünya pazarlarında kendini satamıyor!(Döner mi? O olağanüstü bir yetenek, istisnalar kaideleri bozmaz demezler mi?) Lobi, lojistik yabancı olsalar da, onlarsız bu işler yürümüyor! Bir müddet yarı gâvurca ile idare edelim!

Önce bir ün salalım! Sonra “Anadoluyeşilçamı” olarak değiştiririz! Gerçi Yeşilçam İstanbul’da oturuyor her neyse! Tüm adı sanı olanlar; olmasını isteyenler “Anadoluwood”a akın etmeliler! Meşhur ödülümüzü elde edememek korkusu, uykularını kaçırmalı!

O ödül, Oltu taşından “Mevlana” olmalı!(Gönlümde başka bir aslan daha yatıyor; onun adına hangi ödüller verildiğini bilmediğimden, yüreğimde AS olarak gizliyorum, sırası geldiğinde..) Ödülü hak edip ellerine alanların başı dönmeli! Nobody Oskar’a bir sözüm yok! Bizim“Büyük Düşünende eller üstünde tutulmalı! “Anadolu’nun armağanı her sene başka bir ilimizde törenlerle sahiplerini bulmalı.

Belediyelerimiz kedi köpek katliamından geride kalan zamanlarında; şenlikler için hazırlıklar yapmalı!

Tüketme hırsı: Var olanı, korumak, geliştirmek güzelleştirmek aşkıyla yer değiştirmeli!

“ Nerden çıktı şimdi tüm bunlar?”Gibi sorular belki zihinleri kurcalar! Şey yüzünden, AMAA/ Nijerya/ Afrika Oskar’ı, Nollywood yüzünden!

Mari Oboji Osigwe, Nijeryalı, balıketinde, gözlüklü oldukça aktif bir hanım! Yedi akademisyen erkek kardeşin en küçüğü! “Hep beyaz adam ülkemi anlattı, bizleri tanıdığını sanarak; bu kıtada 300 den fazla farklı dil konuşuluyor! Beyaz kaç dil bilir? Hangisini yeterince öğrenmiştir? Bizi anlatmanın sırası bizde!

“AMAA” Ailemin, dostlarımın çabalarıyla hayata geçti! Sevgili dostum, tiyatro yazarı Dr. Don Petro Obaseki, daha yolun başında olduğumuzu söylüyor! Kendileri çok haklı! Eğitim eksikliği var diyor; çok doğru! Biz bunların bilincindeyiz! Olgunluğa ererken; Oscar’a ve tüm dünyaya sesimizi duyurmayı da ihmal etmiyoruz!”

Biz ediyoruz!

İşte bu yüzden;

Benim yani bizim; ağacımızın neden yeşerip, dallanıp budaklanmadı; konusunu kendime dert ediniyorum!

Nollywood’u kıskanmadım! Sömürülmüş ve hâlâ sömürülen bu kıtanın Allah yolunu açık etsin!

Anadoluwood’u dünya tanısın! Biz “Anadoluyeşilçamını” unutmayalım diye içimden geçti, ameliyat öncesi!

Sizlere düş dünyamın perdesini araladım! Bir şeyler görebildiniz mi?

“Başka derdin yok mu? Demeyin! Sadece kendini dinlemenin bir faydası olmuyor! Olacağın önüne geçilmiyor!

9.Temmuz 2008/ Berlin

Ameliyat öncesi düşünceler 1

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..