Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '10

 
Kategori
Özel Günler
 

Anıtkabir Özel Defterinden, Çocuk Hakları Sözleşmesine bakış

Anıtkabir Özel Defterinden, Çocuk Hakları Sözleşmesine bakış
 

netten


Geçtiğimiz yıllar da Anıtkabir Özel Defterlerinden 1995 yılının belli bir dönemini kapsayan bir kitap iş arkadaşım tarafından hediye edildi. Arkadaşlar bu defteri okusa okusa Başak hanım okur demişler. Çok da iyi etmişler dedim ve sevinerek okudum. Yanı başımda duran defteri, özellikle ülkem adına ümitsizliğe kapıldığım zamanlarda açıp okuyorum. Benim gibi düşünen insanların var olduğunu bilmek ve bu duyguları paylaşmak için okuyorum. Anıtkabir ziyaretine giden insanların sevgili Atamıza saygılarını ve sevgilerini sunan bir defter. Orjinal defterin aynısı olarak basılmış ve bazı isim, imzalar ya da yazılar okunamadığı halde yine de orjinalliği bozulmadan yayınlanmıştır. Yabancı uyruklu insanlar tarafından yazılan, yazılar için ilgili ülkelerin büyük elçilikleri tarafından tercüme edilmesi de sağlanmıştır. Anıtkabir Derneği Yayınlarından bu kitabın diğer senelere ait olanlarını da temin etmek mümkündür.

Anıtkabir Özel Defteri’nin basılmasındaki asıl amaç, kitabın başlangıcın da şöyle ifade ediliyor;
’Duygu, düşünce ve eylemleri 20 yüzyıla damgasını vuran, ülkemizin kurtarıcısı, Ulusumuzun ve mazlum ulusların lideri, Modern ve Çağdaş Türküye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten bütün insanlık aleminin, özellikle de yabancı devlet adamlarının nasıl ve hangi anlamda etkilendiğini Türk ve Dünya kamuoyunun bilgisine sunmaktır.’’

Anıtkabir Özel Defteri’ni incelerken, daha çok önemli günler de ne yazıldığına dikkat ediyorum. Yani insanların bu özel günlerde ki beklentileri, ümitleri ya da tam tersi ümitsizliklerini okuyorum. Yıllardan belli değişmeyen ya da hep aynı şeyleri ileri ki yıllarda da düşüneceğimizi bildiğim yazıları okumak, beni düşündürürken hem okumaktan dolayı keyif almamı sağlıyor hem de zaman zaman hüzünlenmeme neden oluyor. Kimi yazı da gururlanıyorum kimisin de gülümsüyorum.

15 yıl önce yazılan, bu defterde ki özellikle 23 Nisan dolayısıyla yazılan bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu yazıyı paylaşmamda ki neden, yazı içinde geçen çocuk haklarından bahsedilmesiydi. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu çocukları adına o dönemde devlet bakanı olan Aysel Baykal tarafından yazılan yazı şu şekildedir;

Ulu Önder Atam,
Sana çok sevdiğin çocuklarımızın dileğini aktarmak istiyorum.
‘’ATAM
Dünya da çocuklarına özgü bir bayram olan tek ülkenin çocuğuyum. Bu bayramı Çocuk Esirgeme Kurumunu kurduktan sonra seni ziyarete geldiğimizde bize sen armağan ettin. Sana teşekkür ederiz. Senin imzaladığın 5 maddelik çocuk hakları çocuk bildirgesi büyüdü ve çocuk hakları sözleşmesi oldu. Sözleşmeyi 14 Eylül 1990 da ilk imzalayan Devlet başkanlarından, Cumhurbaşkanı idi. T.B.M.M. 9 Aralık 1994 de bu sözleşmeyi kabul ederek yasallaştırdı. Bakanlar Kurulu 27 ocak 1995 de kabul ederek yürürlüğe koydu. Cumhurbaşkanımıza, Meclis başkanlarına, Başbakanımıza, Milletvekillerine ve sözleşme hazırlanırken emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Senin huzurunda büyüklerimden çocuk haklarının korunmasını ve uygulanmasını istiyorum. Seni çok seviyorum. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Çocukları adına, Aysel Baykal, Devlet Bakanı. 23.04.1995

Yazıyı okuduktan sonra Çocuk hakları ve çocuk sözleşmesindeki çocuk haklarını araştırdım. Sözleşmenin esasları;

Dünya da özgürlük, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile insan hak ve özgürlüklerin özellikle, ırk, renk, cinsiyet, dil ve din siyasi yada diğer inançlara ayrım göstermeksizin yararlanılması. Bütün çocukların özel bakım ve yardıma muhtaç olduğuna dair ailenin toplum içindeki işlerini yerine getirebilmesi için gerekli yardım ve korumanın yapılması. Çocuğun mutlu, sevgi ve anlayış içindeki bir ailede büyümesi ihtiyacı. Çocuğun toplum içinde kişiliğine özgü bir yaşam sürmesi için barış, saygınlık, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma düşüncesi içinde yetiştirilmesinin düşünülmesi.

Sözleşmenin Çocuklara Tanıdığı Haklar’ da; Hangi yaşta olursa olsun bütün insan varlıklarına tanınan hakları, işkenceye karşı koruma, bir isim ve tabiiyet edinme vb. hakları teyit eder ve bunları yansıtır. Çocuklara ilişkin olarak genel anlamda bütün insanlara uygulanabilecek standartların yükselmesine yönelmiştir. Örneğin; özel çalışma koşullarının sağlanması gibi. Yalnızca çocuklarla veya onlarla ilgili konuları örneğin evlat edinme ilkokul eğitimi ana-babalarla ilişkileri ele alır.

Anıtkabir Özel defterinden 23 Nisan günü Aysel Baykal’ın büyük bir sevinç ile Atamıza haberini verdiği çocuk hakları sözleşmesinden bahsettiği yazı, benim bu konuyu araştrmamı sağladı. Şimdi bütün bunları okuduktan sonra çocuklarımıza ait hakların, bakıma muhtaç çocuklara ya da diğer mağdur çocuklara ne kadar uygulandığı açıkcası merak konusu.

Konuyu çok uzattığımın farkındayım. Fakat söz konusu çocuklar oluncada yazmadan ve değinmeden edemedim. Aile şiddetine ve çevredeki kendini insan zanneden mahlukların saldırılarına mağdur kalan çocuklar, kayıp çocuklar, çocuk yaşın da hapiste annesi ile kalan çocuklar, sokak çocukları, dilendirilmek için aile tarafından zorlanan çocuklar, terör mağduru çocuklar ve diğer benzeri durumdaki günahsız çocuklar. Kalbim hepsi için aynı hassasiyeti taşıyor. Belki onlar için bireysel birşey yapamıyorum ama yine de milliyet blog sayfamdan tüm yetkillere bu satırlarımla seslenmek istiyorum.

Ben bu 23 Nisan da özellikle mağdur durumda olan çocukların ve yardıma muhtaç çocukların dileklerinin gerçek olmasını diliyorum. Her çocuk sevilmeyi hak eder. Çocuklar ne yapılan iyiliği unutur, ne de yapılan kötülüğü unutur. Çocuklarımıza sahip çıkalım, sahip çıkmayanlarıda uyaralım.

Tüm çocukların, ve kendini çocuk hisseden herkesin bayramı kutlu olsun.

Sevgilerimle...

Çocuk hakları ve çocuk sözleşmesindeki çocuk hakları hakkındaki, Kaynak : www.uslanmaz.com

 
Toplam blog
: 164
: 4548
Kayıt tarihi
: 26.03.08
 
 

Hayatı sevmek ve düzgün yaşamak isterken bulurum kendimi. Yaşamın bana verdikleriyle yetinmeye çalış..