Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '15

 
Kategori
Mizah
 

Ankara'da bir gazeteci ... :))

Ankara'da bir gazeteci ... :))
 

net'ten :) GAZATACI....:)


Ankara'daki bağ evimizi ve çevresini gecekondu rantiyecilerinden kurtarmak için az yazıp çizmedik...

Birilerinin ata yadigarı topraklarımızı 'Parselleme hevesini '' kursağında bıraktık...

Sonunda hukuki zaferle sonuçlanan, uzun soluklu emlak savaşımızı kazandıktan sonra, oldukça değerli bir bölge haline gelen mahallemizde yeniden yapılanma çalışmalarımız sürerken doğal olarak belediyelere, tapu, elektrik, su; doğalgaz  vs.dairelerine işimiz düşüyor tabi...

Bu ülkede, hastaneye, hapishaneye, Adliyeye(Saray güya ),devlet dairelerine işiniz düşmeye görsün...

Katula katula güleceğiniz seanslar başlamış demektir...(Sinirden tabi )    :))

Bugün git; yarın gel...

Benim memurum işini bilir...

Memleketi sen mi kurtaracaaan ?..

Devletin malı deniz, yemeyen domuz...

Devlet, alacağına şahin; vereceğine tosbağa...

vs...vs...gibi atalet ve basiretsizlik üzerine kurulmuş meşhur felsefi(?) üretmeler, bu bozuk düzende daha yıllarca süreceğe benzer...

......

İnşaat emlak ruhsat vs işleri için semtimizdeki elektrik dağıtım ''Enerji....''müdürlüğüne işimiz düştü...

Heyhat!.. Enerji müdürlüğünde, enerji kesik!.. Sistemler felç...

Bankın arkasındaki güvenlikten sorumlu (?) süslü bayana bu ucube  durumu sorup  muhabbete başlıyoruz...

....

-Yahu enerji şirketinin de enerjisi kesilir mi ?.. Bu ne iştir ?..

-Saayın beyefendi, insanın bile enerjisi kesilmiyor mu ?. Kih..kiiihh?..hah haayy ?..

-Valla doğru söylüyon bacım da... hani gosgoca enerjiden sorumlu enerji şirketinde, enerji kesilir mi yahu ?..

- (Kız yan bakış atıp süzerek ) Allah yaratmadı ya...Valla benim bile bu yaşta enerjim bitik !..

- Ne alaka...kel alaka ?.. Şimdi biz nereye gidek ?..

-Beyefendi, Dışkapı Şubemizde enerji var... Beklerseniz enerji bize  de gelir şincik... belki kihh !..

-Size mi ?..Yani büronuza gelir demek istediniz sanırım !..

-Mevveett...kih kihh...

-Peki biz Dışkapıya gidek... Ama kınıyorum enerji müdürlüğünüzü...Yahu bir jeneratörünüz bile yok...

- Valla şikâât edin...De biz de kurtulak... (Artık şikâyet kurumu bitik durumda )

....

Dışkapı, enerji müdürlüğü, ana baba günü... Millet, balık istifi... İçeri ter kokuyor...Vatandaştan habire para kesenler, sıkışan  ihtiyar bir amcaya bir WC gösteremiyorlar...Üstelik kapı ağzına konuşlanan bir fotokopici habire fahiş fiyata fotokopi çekip para basıyor...

...

Buradaki işimizi zor koşullarda tamamlayıp enerjimiz sıfırlanmadan ayrılıyoruz...

Fekat..Heyhaat !..Enerji şirketinin  aymazlığından dolayı çokça vakit kaybettiğimizden diğer işlerimiz yarına kalıyor...

.....

Sabahın köründe kalkıp '. Feşmekan Belediyesi Emlak İstimlak  İşleri Müdürlüğüne geliyoruz...

Görev taksimatı yapıp ortaklarım, numaratörden sıra alıp beklerken, ben kafama takılan bir istimlak hukukunu sormak için yetkili-Türbanlı  N...Hanımı buluyorum...

-Merhaba... İstimlak hukukunu soracaktım...

-Neey...Onu ben bilmem Ş...bilir...Oraya gidin...

Gidiyorum....Ş Hanım, makyajını tazelemekteyken dalıyorum...

-Ş Hanım meraba...İstimlak hukuku soracaktım...

-Hıh...şincik bana mı gönderdiler...Onu ben bilmem eşim bilir... Eşim Z.... Alt katta..Oraya gidin...

-  Z...Bey...Eşiniz yolladı... Emlak istimlak hukuku soracaktım...

( Badem bıyıklı adam kafasını ekrandan kaldıramıyor...Facede adeta yüzüyor ...  Beni poposuyla dinliyor sanki )

- Neeyy...Hukuk mu ?.. o ne dimek abi ?..

( Tekrarlıyorum....Adam kafasını chatlaşmaktan kaldıramıyor...)

-Haa...vala onu Mevlidinen, Hüsamettin billr..onlar da en üst katta...Onlara sorun...

-Yahu bu ne aymazlık ?..Basit bir emlak hukuku soracağım!.. Hepiniz birbirinize top atıyorsunuz?.

-Valla ben bilmem eşim bilir...Ona sorun....

-Eşiniz  gönderdi buraya !..

-   .....

(Yanıt yok...Odadaki tüm memurlar...Net'te geziniyorlar.)

(Sinirlenip daire başkanlarına çıkıyorum )

.....

-Başkan burada mı ?..

-Eee... şeey vakit namazı kılıyor da... Iccık bekleteceğim sizi...  (Sekreter kız, manken gibi çok güzel; daracık kotunun üzerine dökülen uzun  başörtüsü ona daha gizemli bir hava katıyor )

(Nihayet başkan, içeri giriyor... Hacı yağı kokusu da birlikte... )

...

-Başkanım istimlak konusu soracaktım...

Başkan dalga geçer gibi....

-Haydi sor sor...

(Aklıma Eti Pikevit reklamı geliyor...Sinirden gülme geliyor ve saçmalıyorum )

-Eee... çayda kahvaltıda yenir!.. Bisküvi denince akla..onun adı gelir ?..Nedir...nedir ?..  :))

-Yahu sen ne diyorsun be adam ?.. İşim gücüm var... Haydi sor...

-Pardon !.. Başkanım, bizden habersiz arsamızı İstimlak etmişsiniz... Ayıp değil mi ?.. Bak seçim yaklaşıyor...Mahalleli size çok kırgın...

-Hımmm... Sen bu işi istimlak uzmanı Abüzittine sor... Benim gönderdiğimi söyleme !..O malum  partide görevli...Ben onlara zıtım...Beni sevmezler...

-Vaaay... Senden Allah razı olsun... Ben en iyisi onu da rahatsız etmeyeyim... Burada herkes, çok meşgul... Adı emlak dairesi ; ama herkes emlak hukuku dışında çok meşguller... Rahatsız etmeyeyim...:)

- Neeey... Ne istedin de virmedük ?.. Abüzittin bilir...Ona gidiver...

- Ben en iyisi bu rezaleti ''gazatada'' yazayım... Belki sesimi duyan olur... Eyvallah...

(Gazeteci lafını duyan tüm odadakiler kafalarını kaldırır... Uykudan uyanır gibiler...)

Müdür, yalamık bir gülüşle ayağa kalkar... Koluma yapışıverir...

-Yok yaw... '' Gazatada'' yazmak olur mu ?.. Gızım çay getürüver abime... İşini hallederik  Ayıp ettin..kih kih...

........

''Gazatacı'' olmak neymiş be abi...Orada işim şip şak halloldu...

....

Ertesi günü ver elini Su İşleri Müdürlüğü...

Cuma...Saat 13.10...

Türbanlı kızımız güler yüzle karşılıyor...

-Eeee ...şeyy...meraba...Su fatura işim var da...

-Buyruuun...Ama o işe bakan müdür Cuma namazından dönmedi...

-Ee...sizde mesai saat :13.00'da başlamıyor mu ?..Bak...10 dak.geçiyor !..

-Öyle de efendüm...Bugün, Cuma...mübarek gün...Namaz gecikmesi devamlı olur bu...

-Ne demek yahu...Cuma namazı toplam 5 dakika...Saat ,13.30 olmuş...Erkeklerden kimse yok !..

- Cumadalar efendüm...Cu - ma-  da- laar...   Cu maa daaa.....!!!!... Annamıyon mu ?..

(Sinir tepemde...Ülen Arabistan mı burası ?.. Fakat muhatabım olacak tüm müdürler, Cumada...Mesai saatleri ihlal ediliyor. Dinsel duygular sömürülüyor...Vatandaşın işi 45 dakika gecikiyor...Herifler, resmen 45 dakikalık mesaiyi yapmadan ayda 200 dakikalık HARAM yiyorlar ... Adalet...hak...hukuk...hak getire...)

-Anladım da kızım...Görev en mukaddes iştir...Bu namaz suiistimali hangi dinde yazar?.. Mesai zamanında başlamalı... Din ticareti mi yapıyor bunlar...

-Bakın Zürefa Hanıma gidin derdinizi anlatın...Benim işim var...Haydee...

....

-Zürefa Hanım, merhaba... Su faturası ile ilgili bir hata var... Soracaktım...

-Hımm...Bunu ancak genel müdürlük çözer...Oraya gidin...

-Genel müdürlük nerde ?..*??***!...1**%%

- Nazım Karabekir 'de...

-Kazım Karabekir olmasın...

-Her neyse... Karabekir... Ak Bekir...orda işte...

......

Kazım Karabekir'de 4 memur..  5 Müdür basit bir soruyu yanıtlayamıyor...

Bu güzelim ülkemin yıllardır makus talihi bu !..

Muktedirlerin partisine kim çok çalışmışsa onlar ve çoluğu, çocuğu, mercimekten ufağı...vs..vs...En önemli köşe başı  dairelere konuşlandırılıyor...

Sonra ne mi oluyor?..

İşte böyle sırtını siyasete dayayan; düne kadar açık saçık gezenler bile  aniden çarşafa bürünüyor...

Geçiyor köşeye...Serin bir söğüt altı gibi...Yayılıyor...

Önünde bedava devlet interneti... beleş bilgisayar... Ohhh.. Twitler....Faceler...Cahllaşmalar...Vatsap'lar vs...bilumum  ekran arkası gizli organize işler onun artıkın...

Kim takar vatandaşı ?.. Kim kendini yeniler ?.. Kim kanun- kitap okur ?..

Vatandaşın en ufak sorusuna yanıt veremeyen  bir ucube, siyasi yandaş güruhu...cühela ordusu...

Eylem yönünden herkes birbirine 'Paralel ''... İçlerinde tanıdığım eski Pensilvanyacı paralelciler bile tornistan edip dönmüşler... Habire '' Paralelcilere''  küfrediyorlar...

.....

Sabırla, La havle çekip bekliyorum...:)

Daire başkanları Cuma'dan yeni gelmiş... Saat:14.00  

Lafı uzatmadan,  ''Gazatacı '' olduğumu... Dolap beygiri gibi dolşatırıldığımı ; çok sinirli olduğumu söyleyince...

Badem  bıyıklı, sinekkaydı traşlı  başkan  büyük bir nezaketle emirler yağdırarak işimi  15  dakikada hallediyor...

Üst üste kahve/ çay söylüyor...

Ayrıca, '' Aman bizi yazmayın!..''  diyerek rica ediyor...

.....

''Gazatacı''  olmak bazen işe yarıyor işte !..

Bazen beni emekli paşalara ya da albaylara benzetirler...

Benzetmeleri bile işimin kolaylaşmasına yetiyor !..   :))

.....

Zavallı ülkem...

Asker...Polis...Gazeteci... Siyasetçi ... vb.. işlerini çabuk bitirir...

Sahipsiz vatandaşa ise... bugün git...Yarın geel !..

40 yıldır düzen bu...Son yıllarda iyice zıvanadan çıktı muktedirler...

Bozuk düzenin paslı çarkları gariban öğütmekle meşgul...

Yanımdan yüksek volümlü seçim araçları geçiyor... Hepsinin üstünde ''Sürekli sırıtan siyasetçilerin ''resimleri...

Hep aynı kısır döngü!..Para babaları aday olmuşlar...

Hepsinin dilinde :  Adalet...vatan...eşitlik...İnsan hakları vs...vs...

fasso fisso... Garp Cephesinde Değişen Bir Şey Yok 1..

....

Uzatmayayım... Lüzumu halinde, Ankara notlarım sürecek... 

Katula katula güleceğim tabi.. :))

......

NOT: Kişi adları hayalidir... Yazıdaki olaylar, mizah abartmalarıyla süslenmiş de olsa tamamen yaşanmış; gerçek olaylardır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..