Ankara hatırası “ Foto Şipşak”

ilk fotoğrafımı Ankara’da çektirmiştim. Şimdi yerini pek net hatırlamıyorum ama eski bir devlet dairesi binasının yanı olabilir. Belki sizinle aynı anda fotoğraf çektirme sırası beklemişte olabiliriz. Sizde az evvel yâda biraz sonra aynı fotoğrafçıya poz vermiş bile olabiliriz. Saçlarımız sıfır numara traşlı, üstümüzde yeni alınmış bir takım elbise, gözlerimizde korkunun ve merakın bir bileşeni, aynı objektife kuş çıkacak diye dikkat kesilmiş bile olabiliriz. Ya Ulustaki Atatürk anıtının hemen yanındaki dar bir sokakta yâda Saman Pazarı yokuşunun hemen başındaki düzlükte üzerine beyaz yağlı boya ile Ankara Hatırası yazılı siyah bir perde önünde ilk kez fotoğraf çektirmiş olabilirim. Arka binalardan plaklar çalarken, şimdiye göre daha az bir kalabalık bir Ankara eşliğinde, yaşlı bir adamın yine kendi kadar ihtiyar makinesi karşısında ilk kez poz vermiş olabilirim.

O zamanki filmler pek nazlı, fotoğrafçılarda pek güç beğenirlerdi hani. Üç kere film yanar, beş kere güneş ışığına göre yön değiştirilir. Yaşlı adam kafasını perdenin altına sokar bekle ki objektiften o meşhur kuş çıksın. Kuş objektiften çıkmazdı ama film banyo denen işlemden geçene kadar bizim canımız çıkardı.

Siyah beyaz kaygan bir kâğıda çıkan hayalimiz, sizlere hatıra kalsın, bakında yâd edin diye hala saklanır albümlerde.

Sahi ara sıra bakarımısınız, yoksa onları da son moda dijital aletlerle cd’ lere aktarıp arşivlediniz mi?