Ankara'nın polisi

Fanatik bir Bandırmaspor taraftarıyım. Takımımın her maçın giderim. İç sah, deplasman farketmiyor ben ve benim gibi yüzlerce kişi için. Türkiye'nin birçok yerinde takımımın maçlarına gittim. Her yerde deplasman taraftarı olarak geniş güvenlik önlemleri altında stadı terk ettik. Ufak tefek sorunlar oldu bunları gerek polis önledi gerek biz göz ardı ettik. Ancak Ankara'da durum farklı oldu. 22 Aralık 2013  tarihinde Ankaragücü-Bandırmaspor maçı için her zamanki gibi yine tribünde yerimizi almıştık. Ancak bu maçta güvenlik önlemleri biraz farklıydı. Maçtan önce taraftar grubumuzun adı olan gittiğimiz yere gururla astığımız 'Kronikler' yazılı pankartımız ''umutsuzluk! ''ifade ettiği için stada alınmadı. Kendi kendimize dedik ki 'çok sıkı bir güvenlik önlemi var'. Ancak maç sonu bu laflarımızı yutmuş bulunduk. Tribüne gidenler bilir Türkiye'nin her yerinde maç sonu önce ev sahibi taraftarı stadtan çıkartılır, ardından deplasman taraftarı hemen otobüslere bindirilerek şehirden çıkartılır. Burada böyle değildi. İki takım taraftarı da aynı anda çıkarıldı ve ister istemez iki taraftar grubu karşı kaşıya gelmiş oldu. Ciddi olaylar çıkmaması bizi sevindiren taraftı ve hepimiz evlerimize sağ salim varmıştık. Daha sonra Ankaragücü taraftarı lig ve play off maçları için şehrimize iki kez geldiler ve olağan üstü güvenlik önlemleri vardı Bandırma polisinde. Öyle ki bazı sokaklar tamamen kapatılmıştı. Bu kez yine Ankara'ya gitme sırası bizdeydi. 20 Mayıs 2014 tarihinde bir kez daha Ankara'ya gittik. Bu kez şehir girişinde polis karşıladı ve stada öyle girdik. Maç bitiminde ise maçı kazanan ve bir üst tura çıkan taraf Ankaragücü'ydü. Hepimiz zaten üzgündük. Ancak Ankara polisinin elverişsizliği bizim üzüntümüzü arttıran bir başka olaydı. Yine iki takım taraftarı da aynı anda dışarı salındı yine iki taraftar grubu karşı karşıya gelmişti. Resmen 'buyurun birbirinizi yaralayın' der gibi. Sonuç mu ? Bu kez polisin istediği oldu ve kavga çıktı. Bu durumda bile polisin hiç bir şey yapmaması öfkemizi kat kat arttırmıştı. Son olarak hepimiz şehirden SADECE BİR POLİS arabasının formaliteden yanımızda olarak çıktık. Otobüste hepimizin görüşleri aynıydı. Bunlar nasıl polis ? Bunlar mı bizim güvenliğimizi sağlayacaklar ? Siyasi olaylarda her yere biber gazı atan,coplamadık insan bırakmayan Ankara polisi bu muydu ? Hiç bir siyasi slogan,küfür barındırmayan; takımına 'BAĞIMLILIK' anlamı taşıyan 'Kronikler' pankartımızı almayan polis stada giriş-çıkışları mı ayarlayamıyordu. Aslında Ankara polisi için söyleyecek çok söz vardı ama DEVLETİN POLİSİ oldukları için kimse daha fazla ileri gidemiyordu.

Bu yazıyı yazmamın amacı gerekli yerlere sesimi duyurabilmemdir. Evet o şehre iki defa aslanlar gibi girdik aslanlar gibi de çıktık ama herkes bizim gibi olacak diye bir kaide de yok.Polis gerekli güvenliği almadığı sürece o şehirde maç günleri çok istenmeyen olaylara şahit oluruz, çok yaralanmalara şahit oluruz. Türkiye'nin başkentindeki polislere bir bakın. Temiz futbol için E-Bilet uygulaması geliştiren zihinler, önce polislerle bir toplantı yapmalı diye düşünüyorum. Ya da sadece Ankara polisleriyle mi deseydim...