47

Siz genel odaklanma üzerinde düşünmediğiniz için üreten ilişkiniz kadarını bilir, öğretilen kadarla olan duruma teslim olursunuz. Bu ifadeler sizi hep ölmeyecek kadar sağlayan bir sefalet içinde tutar. Sizi muhtaçlığı olan bir kontrol disiplini içinde tutar. Efendinin tutumu da kolektif mal mülk sahipliği üzerinde belirir. Özel mülk sahipliğinin iradesi de elinde tuttuğu kolektif güçle belirmekle bu gücü kölelere rızk eden yaklaşımlardı.

Sonuçta kolektif kapasite içinde oluşup, biriken kolektif güvenceler; ya da kolektif garantiler veya kolektif sigortalar olan kolektif sorumluluklar köleci özelleştirme yapan irade nedenle kırılır. Çözülür. Çözülen ortak bağ yarın kaygıları taşıyan belirmelerle azot gibi açığa çıkar.

Azot gibi açığa çıkan belirmelerin özelleştirme içinde okunması, gemisini kurtaran kaptan algısı olan sorun durumlara dönüşürler. Artık kolektif güç mülk sahibi efendi iradesine dönüşmüştü. Köleci yapı özelleştirme yapan bu tür paylaştırmlarıyla bu sorunları kaçınılmaz olukla ortaya çıkartmıştı.

Kişisi garantiler kişinin kapasitesiyle ve kişinin bencil gayretiyle ortaya konan bir durum ve yansıma değildi. Kolektif güç damgalı belirme kirşlerin hafızası içine yerleşmişti. Kolektif garantiyi tanıyan kişi özelleştiren yapı içinde de bu garantiyi arıyordu. Garantiyi bulamadığı zamanda kaygıları artıyordu. Kaygıları arttıkça yalnızlığını hissediyordu.

Artan kaygı ve yalnızlık hissi kişilerdeki kolektif yapı eksikliğin yerini dolduran duygulara hayallere yerini bırakıyordu. Kişi duyguya hayallere düşüyordu. Kişi duygu ve hayallerine teslim oluyordu. Kişide duygu ve hayallere sığınma kişide teslimiyet ruhunu oluşmaydı. Teslimiyet ruhu alışıp ta bulamadığı kolektif güçten hissedilen yerdi.

Kişinin teslimiyetini oluşan yere de efendi ya da El iradesi bağdaş kurup oturuyordu. Teslimiyet ya da sığınma duygusunu veren etki kolektif bağ enerjili, kolektif referanslı bir alan etkisiydi. Burasını El mana anlayışıyla modüle etmekti. Yani kolektif etkili yok sayıcı duygu olan kolektif güvence asla kişisi sorumluluk ve kişisi güvence olmamalıdır.

Çünkü kolektif kapasite kişinin üstesinde gelebileceği kapasite değildir. Kolektif kapasite kolektif birim zamanla ortaya konan bir belirmedir. Oysa hiçbir kişi kolektif birim zaman ile beliremez. Kişi ancak kolektif birim zaman içinde olur. Kolektif gibi bütünün davranışını, kişi gibi parçadan beklemek eşyanın doğasına aykırıdır. 

Kolektif yapıları ortadan kaldırdığını zaman kişi üzerindeki kolektif bindiriş ile olan kolektif etkiler ortadan kalkmıyordu. Yani kişinin bir kez tattığı kolektif yapının yarın güvencesi sorunu yok olmuyordu. Kolektifin yarın güvencesi mal sahipliği üzerinden efendilere aktarılıyordu.

Kolektif garanti sorunu efendi iradesine aktarılmakla yarın sorunu kişisel bir bağ sorunu oldu. Kolektif yapı uhdesinde size doğru paydaşlı olan kısım kolektif bileşenden ayrılmanız nedenle azotlu bileşik içindeki diğer bileşiklerin çözülüp azotun açığa çıkması gibi kolektif garanti de kolektif bağdan çözülüp, açığa çıkıyordu.  Kolektif etki olan kolektif mahreçler de yerine getiremeyeceğiniz denli büyük sorun olarak üzerinize kalıyordu.

Kişinin yarın güvencesi sorunu; çözülen, çöken kolektif bağ enerjisi ile ortaya çıkan ve kişisi becerilerle kontrol edilemeyen bir sorundu. Ve bu kolektif özellikli bir bağ enerjisi boşalmasıydı. İşte özelleştirilen mülk ile kırılan kolektif bağ enerjisinden açığa çıkan sorunlardan birisi de buydu.

Bu kabilden kolektif yükümü, kişiler ve aileler üzerine yıkma sorunsalları olan işti. Yani kolektif kapasite kişi kapasiteyle taşınamayacak kadar ağır ve kapasite dışı fazla bir kapasitif etkiydi. El iradesi toplum yükümü olanı kişiler üzerine yük etmişti.

Kişinin bu şartlar içinde taşıyamadığı, kişinin kaldıramadığı bu yükler kişilerde, kişilerin nevrozlarıydı (organik olmayan sinir sel bunalımlardı). Kolektif kapasite eksikliğini duyan kişinin kişiyle birlikte kişide kaygı bozukluğu oluşup, kişinin kaygı bozukluğu içine girmesiydi.

Kişi kendisinin yarın endişesini duyması nedenle, özelleşen çocuğunun geleceği endişesini taşıyan kaygı bozuklukları nedenle nevrozdaydı. Ne kadar ağdalı söylenirse söylensin kişi kendisini vatandaş kılamıyordu. Kişinin vatandaşlığı (üreten ilişki deşliği) yerine kişileri müşteri kılan sistemler nedenle kişi nevrotikti.

Kişiler birilerinin kazancı, rantı uğruna kar garantisi uğruna kurban edilip, dolmuş şoförü gözünde kaldırımda durup duran 3 lira ya da para olarak görülmeleri nedenle nevrotikti. Kısacası kişi kolektif kapasiteyi yüklenmek nedenle nevrotik ve psikolojik bozukluklara tabi olup, bol bol ruh hastası olmaktadırlar.