Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '13

 
Kategori
Deneme
 

Anlamsızlık ve onun mutlak hükmü

Anlamsızlık ve onun mutlak hükmü
 

-Genç misiniz?

-Yaşlanacaksınız, kırış kırış olacaksınız hem de.

-Güzel misiniz/Yakışıklı mısınız?

-İzi bile kalmayacak yıllar içinde, tanıyamayacaksınız kendinizi eski resimlerinizde...

-Zengin misiniz?

-Satın alamayacağınız şeyler olduğunu, çok sert derslerle öğretecek hayat size.

-Güçlü müsünüz?

-Kalp krizi bir vuracak damarlarınızı; minicik ateroskleroz plakları o koca bünyenizi yere serecek.

-Parıl parıl bir kariyeriniz mi var?

-Üzgünüm ama hayatın ve değişimin hızına yetişemeyip, mutlak eskiyeceksiniz; yeniler yerinizi, koltuğunuzu alacak elinizden, sizin ışığınız yavaş yavaş sönerken...

-Âşık mısınız? –Bu en dramatiği yav…-

-Derin derin nefes alıp verin geçecek, geçecek; bilimin tespitlerine göre en kralı iki yıl sürebilen bir hormonal tepkime süreci o…

-Çocuklarınız mı var?

-Başkalarını sizden daha çok sevecekler maalesef, hayatlarını o sizden çok düşündüklerine adayacaklar ve sizi terk edecekler onlar da…

-Mısır Piramitleri’ni siz mi yaptırmıştınız mesela?

-E, biraz yıpranmasına rağmen taşlar duruyor hala yerinde ama bakın siz bayağı bayağı yoksunuz.

-Dünyanın en güzel kitaplarını mı yazdınız?

-Bir süre sonra sizin yazarken kullandığınız dil bile kalmayacak ortada… Bugün Fuzuli’nin kullandığı dili kaçımız anlayabiliyoruz ya da İngiltere’de kaç kişi Shakespeare’i o dönem kullandığı diliyle okuduğunda anlıyor sizce?

-Çekici, çapkın gülüşünüzle açamayacağınız kapı yok mu?

-Keşke onu toprağın altında çürürken izleme fırsatınız olabilseydi de; görseydiniz; her geçen gün, nasıl ayrılıyor o güzel, günahkâr dudaklarınız yapışık oldukları kemiklerinden… Nasıl çürüyor o yasak öpüşmeleriniz, kaçak gülümsemeleriniz görebilseydiniz keşke... Sonra, etinizi yiyen o parazitlere de gülümseseydiniz keşke o morarmış halinizle; baksaydınız; engel olabiliyor musunuz sizi toprağa çevirmelerine?

 

Bu kadar çok anlamsız yani her şey… Bu kadar çok geçici… Bu kadar çok hayal… Bu kadar çok yalan…

 

Hayat size mutlak bir mesaj veriyor; Geçecek! Hepsi geçecek! Her şey geçecek! Herkes geçip gidecek! İster anlayın, ister anlamayın…

 

Ha… Anladıktan sonra ne yaparsınız? Kendinizi hiçliğin dayanılmaz hafifliğine vurup, salt hesapsız bir zevk arayışı içinde, serseri bir mayın gibi oradan oraya savrulur musunuz? Ya da; bu sonsuz ve gizemli kurguyu olduğu gibi kabul edip; yaşamınızın her noktasında elinizden geldiği kadarını, layığıyla yapmaya çalışıp, bu haliyle de hayatı sevip kabullenir misiniz? Olduğu gibi kabullenmenin o geniş rahatlığına ve tatlı huzuruna erişebilir misiniz? Bakın orası da, size ve biraz da şansınıza kalmış artık…

 

Siz, siz olun; “Hiç” bile olmadığınızı unutmayın da, bu gizemli hikâyede… 

 
Toplam blog
: 160
: 2717
Kayıt tarihi
: 16.04.09
 
 

Öykü Şiir Deneme ..