Antalya'da asfalt ağlıyor!

Asfalt ağlıyor!

Sakın asfalt ağlar mı diye de sormayın…

Asfalt bildiğimiz nedenlerden ağlamıyor. Yani bir yerlerine dokunan falan yok…

Havanın aşırı sıcak ve kuru olmasından ağlıyor…

Arabayla bir yerlere gitmek mümkün değil. Arabanın klimasını çalıştırmak bile fayda etmiyor…

Deniz mi?

Onu hiç sormayın. Sanki ılıcak suda duş almak gibi…

Nerden mi bahsediyorum?

Tabi ki Antalya’dan…

Turizmin Başkenti bu günlerde sıcağın da başkenti…

Günlerden beri doğru düzgün bir meltem esmiyor…

Sabaha karşı biraz dökün, o da ortalığı serinletmeye yetmiyor…

Eskiden denize girdiğimizde içimizde bir ürperti meydana gelirdi. Şimdilerde o ürperti kalmadı. Adeta sıcak suya girmiş gibi hissediyoruz.

Evet, Antalya'da hava sıcaklığı 47 derece ölçüldü.

Nem miktarının yüzde 20 olduğunu metroloji yetkilileri söylüyor.

Deniz suyu sıcaklığı ise 29 derece…

Antalya’nın her yanındaki asfaltlar, insanların haline bakıp gözyaşı dökmeye devam ediyor…

Sıçaklar çekilecek gibi değil!

Akşam biraz serinledi mi turistler dâhil herkes kendini sokağa atıyor.

Ancak bu günlerde bu serinlemeyi yaşayamıyoruz.

Afrika sıcakları olarak tabir edilen sıcaklar nedeniyle Antalya'da vatandaşların serinlemek için gittiği sahillerde sessizlik yaşanırken, insanlar kendilerini gölgeye atıp, denizin kenarında serinlemeye bırakıyorlar.

Burdur- Antalya karayolunun asfalt zemininin eridiğini kendi gözlerimle gördüm…

Geyik Bayırı, Feslikan yaylası, Çandır yollarının asfaltı hepten erimiş, su gibi yoldan akıyor(!)

Bu yolda araba ile geçmek, arabanın her tarafını zift yapıyor.

Birde bu yollarda yürümeyi düşünecek olursak, maalesef yolda sel olmuş akan asfalttan yürüyecek yer yok.

Bu arada bir deneye de rastladım. Sıcaklığın 47 dereceyi gösterdiği saatlerde, asfalt üzerine kırılan yumurtanın piştiği gördüm.

Yaylalar bile sıcak!

Antalya’da oturanlar için Allah sabır versin diyorum.