Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '11

 
Kategori
Çevre Bilinci
 

Antalya zehirleniyor

Antalya zehirleniyor
 

Baca dumanları altındaki bir şehir


Antalya tarım ve turizm şehri olarak bilinen ender şöhretli illerden birisidir. Antalya’da yapılan resmi açılış konuşmalarında her daim 3 T’den bahsedilir. Yani “tarım”, “turizm” ve “ticaret”. Burada tarımdan bahsetmeyeceğim. Ama böyle bir şehir nasıl turizm merkezi olur diyeceğim. Bunu söylemeye de haklıyım diye düşünüyorum. Çünkü, ben bu şehirde yaşıyor ve sağlığımdan endişe ediyorsam, neden sormayayım ki?

 
Antalya artık zehirleniyor. Bunun da sebebi hava kirliliği.Son yıllarda gittikçe artan kirlilik, bu yıl zirve yapmış gibi görünüyor. Belki iklimsel faktörlerin bunda etkisi vardır. Ama ne olursa olsun kirlilik çekilmez durumda.
 
 Peki, hava kirliliği nedir?
 
Hava bileşimindeki ekolojik dengeyi bozan, insan sağlığı ve canlı hayatını olumsuz şekilde etkileyen maddelerin, yapay yollarla normalin üzerindeki yoğunluğa ulaşmasıdır.
 
Antalya’nın kirliliği, yıllarca gazete ve televizyon haberlerine konu olan İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerin ısınmadan kaynaklanan kirliliklerine benzemektedir. Ve neredeyse, o dönemleri Antalya şimdilerde yaşıyor. Kış döneminin başlaması ile birlikte bu sorun artış gösteriyor. Isınmadan kaynaklanan hava kirliliğinin temel sebepleri şunlardır:
 
 1.Kalitesiz yakıtların iyileştirilmeden kullanılması. Kükürt, kül ve nem oranı yüksek, kalori değeri düşük kömürler bunlardandır. Bu kömürler bu şehre nasıl geliyor, nasıl satılıyor, herhangi bir kontrole tabi tutuluyor mu, bu yöneticilerin işi.
 
 2.Bir diğer sebep ise yanlış yakma tekniklerinin uygulanmasıdır. Kömür yakanlar nasıl yakılacağını pek bilmiyor. Çünkü Antalya’da düne kadar odun ya da talaş kullanılıyordu.
 
 3.Yakıt kazanlarının bakımının yapılmaması ise bir başka kirlilik sebebidir. Kömür yakma kültürünün olmadığı bir şehirde bunu kim kontrol edecek. Zaten büyük kazanlardan bahsetmek ne kadar doğru olabilir? Kalorifer sistemi bulunan bina sayısı sınırlı durumda. İnsanlar odun sobalarında kömür yakıyorlar.
 
 4.Antalya’nın bir diğer sorunu da aldığı yüksek göçtür. Sürekli göç edilen bir şehir olması hasebiyle kontrolsüz gelişmeler yaşanmakta, bu da hava kirliliğine ister istemez yansımaktadır.
 
 Teneffüs ettiğimiz havanın bileşiminde; karbon monoksit (CO), kükürt dioksit (SO2), azot dioksitler ve is, kurum, toz gibi partikül maddeler bulunuyor.
 
CO kokusuz ve renksiz bir gazdır.Yakıtların yapısındaki karbonun tam yanmamasından dolayı oluşur. SO2 oluşumundaki en büyük neden ise evlerde ve sanayi tesislerinde kullanılan kömürlerdir.
 
Antalya’da yaşanan bu kirliliğin hemen herkes farkında. Bunu, akşamları şehirde işi olanlar görüyor. Şehir merkezinde yaşayanlar biliyor. Etrafınıza biraz kulak kabartırsanız konuşulanları duyar ve anlarsınız. Yöneticiler çıkıp sakın ola ki “kirlilik tehlikeli boyutlarda değil” demesinler. Bunu bir örnekle açıklayabilirim:
 
Bir gün, Real Alış Veriş Merkezi’nden, akşam saat 19:00 civarında çıkarken, daha kapı dışına adımımı atmadan koku ve duman yoğunluğu karşıladı. Hatta çocukların binerek tur attıkları “tırtıl ya da tin tin” dedikleri oyuncak üzerinde, gözlerini elleriyle ovaladıklarını, gözlerini sık sık açıp kapadıklarını gördüm. Belli ki acı hissediyorlardı. Dışarıya çıkınca karşılaşılan manzara ise bir turizm şehri için korkunç denebilir. Işık altında bir duman yoğunluğu vardı. Sanki yüksek bir tepede sis varmış gibi.
 
Aslında bu durum sadece şehrin bu kısmında değil. Kepez’den şehre gelirken de böyle, İller Bankası’nın oradan Çakırlar istikametine giderken de. Yüzüncüyıl Caddesi zaten farksız. Şirinyalı deseniz yine aynı. Eğer havada bir esinti yoksa karbon monoksit ve kükürt dioksit solumaya devam. Biraz caddede turlayın, elbisenizin üzerine, saçınıza başınıza bu kokuların sindiği göreceksiniz.
 
Peki, bu şehrin insanları bunu mu hak ediyor? Madem şehirde yaşayanlar dikkate değer değiller, şehrinde merkezinde de turizm var, merkezden uzaklarda da. Artık bir kültür şehri olma yolunda olan Antalya’ya gelenlere iyi örnekler mi sunuyoruz? Bioaktif filtreli klimaların başında oturanlar herhalde tehlikenin farkında değiller.
 
Antalya güzelliğine, şanına yakışır şekilde yaşanmalıdır.
 
 Kaynak:Hava kirliliği ve modellemesi. http://www.sahakk.sakarya.edu.tr/documents/hava%20kirliligi%20ve%20modellemesi%20II.pdf
 
Toplam blog
: 18
: 539
Kayıt tarihi
: 30.03.11
 
 

Tarım alanında mantarların da içinde bulunduğu sebze yetiştiriciliği ve tohumculuk konularında ar..