Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '09

 
Kategori
Mizah
 

Antidepresan T.A.Ş. Kimyager Yardımcısı Hasan Göksu

Antidepresan T.A.Ş. Kimyager Yardımcısı Hasan Göksu
 

Konuğum Antidepresan T.A.Ş. Kimyager Yardımcısı Sayın Hasan Göksu... İstanbul’da yaşıyor ve tam bir İstanbul aşığı. Duyarlı ve çevreci bir dost. Ciddi konulardan boğulduğunda şirketimize gelip Kimyager Ahmet Balcı ile birlikte deneyler yapıyor. Henüz şirketimiz havaya uçmadı...

 

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=89642


Hasan Göksu kimdir?

 

İstanbul Boğazı'yla bütünleşmiş, Orhan Veli Kanık hayranı, çiçeklerden gülü, sebzelerden kerevizi seven, spor olarak yüzmeyi, yürümeyi aksatmayan, çevreyle dost olan ve sevginin her kapıyı açacağına inanan bir garip adam..

 

Hayat kaynağımız olan suyu en temiz en berrak nasıl tüketebiliriz?

 

Her şeyden önce yeşili korumasını öğrenmek, çarpık yapılaşmayı durdurmakla olur. Sonra ki aşama şehir şebekesinden beslenen suyun arıtılması, suyun depoya girmeden önce çeşitli yöntemlerle filtre edilip arıtılması gerekir. Bu işlemler sonucunda içilebilir kalitede berrak su, paslanmaz depolarda depolanmalıdır.(( Lakin temiz su bize alerji yapar, bağışıklık sistemimize zarar verir. Ben almayayım!))

 

Karabataklar, martılar, kayıkların motorların adasında define mi arıyorlar?

 

Beslenmek için denizden umudunu yitiren karabataklar ve martılar, sandalcı ve motorculardan bayat ekmek yardımı alabilmek için, adlarını yazdırmakla meşguller. “Bu hallere de mi düşecektik” diye hayıflanıyorlar.

 

Rakı balık yerken kırmızı şarap bize darılır mı?

 

Bakınız bir gurme şöyle der; balığın tam lezzetini alabilmek için alkol olarak tercihiniz Beyaz Şarap olmalıdır. En yakışanı odur der. . . Bana göre rakı balıktan şaşma, Kırmızı Şarabı ete sakla. Şair şöyle demiş, ''arkadaş, dost, düşman/ ne içeceğini şaşırıyor insan/arkadaşla şarap/ dostla rakı tamam''.

 

Aşkın panzehiri var mıdır?

 

Aşk bir zehirse, panzehiri sevgidir. Aşk zamanla küllense de, sevgidir onu yeniden canlandıran.

 

Bu cümleleri sarfeden Can Yücel bir korkak mı yoksa filozof mu?

 

bağlanmayacaksan birşeye öyle körü körüne/o olmazsa yaşayamam... demeyeceksin/demeyeceksin işte/yaşarsın çünkü/öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki/çok sevmeyecekse mesela/o daha az severse kırılırsın...

 

Can baba, korkak sözüne kırılabilir, ne sosyal nede ebedi yönünden dolayı korkak dememiz mümkün değil. Ailesine ve çocuklarına olan sevgisidir o'nu hassas yapan. Aynı zamanda Can Yücel, taşlama ve toplumsal duyarlılığı olan şiirlerinin yanı sıra 1965 ten sonra siyasal konularda da çeşitli ürünler verdi. 12 Mart 1971 döneminde Che Guevara ve Mao'dan yaptığı çevirilerden dolayı 15 yıl hapse mahkum edilmiştir.74 deki genel aftan dışarıya çıkmıştır.

Şu dörtlükle bağlıyalım; Can yasası bu insanın/ Savaşlara yoksulluklara/ Ve binbir belaya karşın/İlle de yaşayacaksın.../bağlanmayacaksan birşeye öyle körü körüne/o olmazsa yaşayamam... demeyeceksin/demeyeceksin işte/yaşarsın çünkü/öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki/çok sevmeyecekse mesela/o daha az severse kırılırsın...

 

Duşta, “ o zaman şarkı söylemek lazım avaz avaz” şarkısını avaz avaz söylemek komşularla aramızda krize neden olur mu?

 

Komşular zaten krizin tam göbeğinde bulunuyor. Krizi fırsata dönüştüremediklerinden, bir problem çıkmaz,onlarda bize katılıp bir koro yaparız.

 

Küresel ısınma Türk olduğumuz için bizi etkilemez mi?

 

Bize bişi olmaz abii! kaderciliğimiz, tedbir almamızı yumurta kapıya gelmeden ve iş işten geçmeden asla müsade etmez. Cehaletimizi Türk'lüğe bağlamasak derim...

 

Antidepresan T.A.Ş. oluşumu hakkındaki görüşlerini alabilir miyim?

 

Her derde devadır, çaya çorbaya limondur. Krizden etkilenenlere şifadır. Herkese tavsiye edilir. Ayrıca Antidepresan TAŞ'nin 2008 yılının bereketli geçtiğini düşünüyorum. Bunda da en büyük payın Değerli yazarım, Esma Kahraman olduğunu onaylıyorum.

 

İstanbul’u yaşamak bir ayrıcalık mıdır?

 

Hani derler ya ''içi beni dışı eli yakar'' diye... İstanbul'da yaşamakta öyle birşey... Nüfusun 3-5 milyon olduğu yıllarda gerçekten bir ayrılacaktı. Bugün ise İstanbul'da yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu düşünen vatandaşların, bu kente yerleşmesiyle ve nüfusun 20 milyonlara yaklaşmasıyla bu özelliğini kaybetti...

 

Ali Bakkal’ın veresiye defteri var mıdır?

 

Ali bakkalın veresiye defteri başına dert oldu. Zaten süper marketler ümüğünü sıkmıştı. Şimdide krizi fırsata dönüştürmek isteyen borçlular defterini dürmüşler.

 

Magandaların kafasını duvara sürtersek kıvılcım çıkar mı?

 

Magandalar uzaydaki bir galaksiden ışınlanmış tuhaf ve tehlikeli yaratıklar olarak aramıza karışmışlardır. Ellerinde tesbih, bellerinde silah, ağızları alkolü olması nedeniyle, göğüsleri ve sırtlarına kırmızı boyayla tehlikeli madde diye yazmakta fayda vardır.

Patlamaya hazır serseri mayından farkları yoktur. Duvara vurmaya gerek yok, her an parlayabilirler...

 

Son olarak ne söylemek istersin?

 

Her şeyden önce bizi dinlediğin ve bu kadar zahmete katladığın için teşekkür ederiz. Ayrıca küresel ısınmayı ihmal etmeyelim. Yeşili korumaya devam edelim.

Son olarak da Başkan Bush'un iki kulağını birden çekelim.

 

:) Antidepresan T.A.Ş. Kimyager Yardımcım Sayın Hasan Göksu... Çok keyifli bir söyleşi oldu. Geldiğin için teşekkür ediyorum. :) Başkan Bush'un kulağını çekmek yerine kulağını kopartsak diyorum...

 

Ne iyi ettin de geldin... Sefalar getirdin...

 

http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=1087871

 

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..