Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Aramaktan çekinmeyin

Aramaktan çekinmeyin
 

Hep aranalım, hep dinlenelim, hep özlenelim istiyoruz..

Peki ya biz ne kadar arıyoruz, ne kadar dinliyoruz, ne kadar özlüyoruz?!

Geçen gün cep telefonuma gelen mesajla irkildim. En yakın arkadaşım yine onu aramadığımı, unuttuğumu söyleyen bir mesaj atmıştı. Canım sıkıldı.. Evet bir hafta olmuştu, onu aramayalı ama unutmamıştım. Bunu bilmeliydi. Esas canımı sıkan bu değildi gerçi. Evet aramadım onu, canım aramak istemedi.. Çok işim vardı, onlara yoğunlaşmak istedim. Peki ya o beni neden aramadı.. Bir haftadan beri neredeydi? Neden beni bekledi?

O gün onun mesajına cevap vermedim. Ertesi gün aradım onu, işim bitince.. Bana saldırıya geçmeden ben ona saldırmaya başladım.. Dikkat edin, saldırıdan bahsediyorum. Tanrım! Dostuma saldırıya geçiyorum. Dostuma karşı kendimi savunmak için saldırıyorum.. Ne çelişkidir.. Bunlar nasıl cümlelerdir?

Olay tatlıya bağlandı.. İnsan sevdiğini kıskanırmış.. Onu aramayınca kıskanmış.. Beni aramamasının nedeni benim ne kadar meşgul olduğumu bilmesiymiş ayrıca o da meşgulmuş.. Neyse neyse... Bir soruna da çeltik attık.. Ama ben öyle devam edemedim.. Bir soru geldi peşi sıra, yutkunamadım..

Neden birbirimiz aramayı görev meselesi ya da sıra meselesi yapıyoruz? Pazartesi biz aradıysak salı neden bir daha aramayalım ki? Sıkboğaz ettiğimiz düşüncesine mi kapılıyoruz içimizden? Tanrım karşımızdaki kişi dostumuz tabi ki aramamızdan mutlu olacak, o mutlu olduğunda da biz mutlu olmayacak mıyız? Arayamamıştır.. Aramamıştır.. Kafası bozuktur. Belki yanlız kalmak istiyordur, insanlardan sıkılmıştır. Ama yine de bizi seviyordur. Bundan şüphe etmemeyi öğrenmeliyiz.. Bizi aramaması sevmediği anlamına gelmez, azaldığı anlamına da. Çünkü insan kendisini de sever ve ona da ilgi göstermek ister. Bazen insan sadece kendini arar, sadece kendisini dinler, kendisini özler..

Arkadaşlık bir yarışma değildir.. Hele hele dostluk asla.. Dostluk buluşulan günlerden, edilen muhabbetlerden, yapılanlardan, yapılacaklardan fazladır.. Dostluk hissiyattır, hissedilendir, maneviyattır. Yapılacaklar listesinde yeri olmaz dostun aramayı unutma diye.. Çünkü ona ihtiyaç bir anda gelir. Günlük değildir. Anlıktır. Özlemin sizi dürtmesi bir salisedir, ama yolda biraz oyalanabilir. Kimi zaman bir gece sevgilinizle ettiğiniz kavgadan sonra gelir aklınıza.. Kimi zaman banyoda şarkı söylerken.. Bazen öylece otururken, dalmışken gelir düşer kalbinize.. Unutulmaması geren şey, o aklınıza gelene kadar aslında aklınızdan çıkmış olmadığıdır. O sadece saklanmıştır.. Duygusal bir saklambacın içindesiniz, eninde sonunda sobeleneceksiniz, sobeleyeceksiniz..

Bugün dostunuz sizi aramadıysa, siz onu arayın.

Bugün onu daha çok dinleyin.

Bugün ona karşı dürüst olun. Naz yapmayın, evet en çok ona nazınız geçiyor ama bu yüzden de onu kırmayın.

Bugün bencil olmayın!

 
Toplam blog
: 7
: 668
Kayıt tarihi
: 04.03.07
 
 

Bir küçücük kız çocuğu vardı..Penceresinden dünyaya bakıyordu..Dünya girdi gözüne, söylemeden edemed..