Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Arkadaşlık sitelerinden haberler...

Arkadaşlık sitelerinden haberler...
 

Kaynak: İnternet


Geçen gece canım bir sıkılıyor sormayın; öyle kolay-kolay sıkılmaz da hani kerata, bulurum oyalanacak bir şeyler ama bu sefer durum vahim!

O arkadaşım bir yerde, diğeri öbür tarafta... Berikiyle sohbet açmayacak falan derken yeni insanlarlar tanımayı seversin kızım, uzun yıllar önce merak edip girdiğin arkadaşlık sitesine gir bir bakalım dedim.

(Yalnız var ya; batmış bir işyerinde seçilmiş kişiler olarak işler yoluna girecek, bizler de çalışmaya devam edeceğiz derken geçen süre azap tohumlarını aratır durumdayken iş arkadaşlarımdan biri "Bak böyle bir yer var" demişti; sıkıntıdan patlamak üzere olanlar için meşgale işte! Ancak o ortamda tanıdığım bir hekim-yazar sayesinde bir tarafta duran şiirlerimi paylaşabileceğim yerler olduğunu öğrendim. Öğrenmekle kalmayıp da paylaşma cesaretini buldum. O paylaşım sitelerinden biri sayesinde Milliyet Blog'dan haberdar oldum. O sayede düz yazı yazmaya başladım...  Sonrası malum...)

******

Bir de çok samimi bir dost edindim; Hakan'cığıma sevgilerimle...

******

Lafı uzatmayayım, o arkadaşlık sitesine girdim. Bilgilerim çok eskimiş, bir kaç tanesini düzelttim lakin yaşımı ölçüp-biçiyor sağolsun! Bana sorsalar o kadar net cevap veremem!

O vakitten bu yana alınan kilolarımı eskilerine ekledim, boyumu ellemedim! (Yaş aldıkça küçülüyor meret ama sanki herkes santim-santim ölçüyor!)

******

Öyle netim ya, bir de fotoğraf ekledim; bu arada da tek amacımın arkadaşlık olduğunu iyice vurguladım! Başka niyeti olanlar dikkate almasınlar diye de uyardım! Sohbet etmek için 50-55 yaş aralığı seçtim, İzmirli olsun dedim.

Nasıl bir erkek özgüvenidir arkadaş, anlamak mümkün değil!

26 yaşındaki genç "Arkadaş olalım mı" diyor! (Ablacım, benimle ne sohbet edeceksin, ne anlatacaksın, bir de hele!)

Neredeyse 76 yaşındaki adam "55 yaşındayım" demiş, yerseniz! (Abim be, kendini mi kandırıyorsun, beni mi belli değil! Doğruyu söylesen, birikimlerinden söz etsen belki ben ille de sohbet edelim, bilgilerinizi kayıt altına alayım diyeceğim ama senin niyetin başka be abim!)

******

Genç erkeklerin masmavi havuz kenarında çekilmiş fotoğrafları var; üstleri çıplak! Aslında havuzun maviliği çok hoş, cup diye atlayası geliyor insanın da orada dikilmiş, "Kıvanç Tatlutuğ'da kim ola!" tarzında bir duruşları var ki; kimin baklavası kimi döver modunda!

Baklavalarını yarıştır genç adam ama ellili yaşlarında kadınlara göstermeye de kalkma!

******

Bir de gözlemlediğim bir grup erkek var; baklava yarıştıracak yaşlarını geçmiş, ama erkeklik hormonlarının hali-hazırda var olduğunu kanıtlamak isteyen yurdum erkeği: Üzerinde 3x large beyaz atlet, tombul bir gövde; lakin hetbetli bir duruşla poz vermiş abimiz! Diyor ki; göğüs kıllarım ağarmadı daha! Ahanda bakınız: Atletimden fırlayan kıllar!... (Atlet dekoltesi değil, kollarından da fırlıyor kıllar ama bu ne mesutluk?

******

Bu erkek milletinin özgüveni beni deli ediyor! (Niye yaa, niye ben bu kadar özgüvenli değilim?)

Elimde ip uçları var; birbirine karıştırmadan açıklasam ne mutlu!

Bir kere "Erkek egemen toplumda" yaşadığımızdan olsa gerek erkekler kendilerini daha üstün hissediyorlar!

Bazı yörelerde erkek anneleri de bunu pekiştiriyor olabilir; ama bilerek ama bilmeyerek...

Kadınlar/kızlar istemem derler ama isterler düşüncesi pek yaygın! O nedenle hiç bir erkek reddedildiğine inanmıyor!

Naz yapıyor diye düşünüyor!...

(Kızlarımızın da naz yaptığı doğrudur; öyle öğretilmiştir! Başka türlüsü ucuzluktur falan! Genç adamlar da bu öğretiyi yanıltmazlar; peşinde koştuğu kızı ayartır, birlikte olur ama evlenmeye gelince "Bakir kız" tercihinde bulunur!)


Böyle kısır döngüdür veselam...

******

Bu arkadaşlık sitesinde tanışıp evlenenler de vardır, arkadaş olanlar da... Parasını-pulunu kaptıranlar da, durumun ayırdında olanlar da.... Yine dönüp dolanıp eğitime, kendine güvene ve kişiliğe geliyoruz, farkındaysanız!

******

Erkeklerin önlenemez özgüvenlerinin nedeni ataerkil toplum yapısı olmaktadır ki dişi cinsin edilgen durumda kalmasının nedeni de budur!

Edilgen durumuna getirilen dişi cins demek istediğini diyemez; hık-mık eder...

Buradan yola çıkan erkek, kedınların"Hayır" derken "Evet" dediğini düşünür; yalan yok! Hakikaten kadınlar hayır derken evet der gibi yaparlar; ya kocalarından dayak yememek için ya da toplumsal anlamda kolayca "evet" diyen kadınların "Kolay ve ucuz" adledilmesinden dolayıdır!

******

Dedim ya; sohbet amaçlı arkadaş arıyorum; bir, üç-beş değil de, genelleyeyim; yaşı en fazla otuz, olmadı otuz beş; arkadaş olalım diyor... Rumuz: Sıcak dokunuşlar!

Bir diğeri "Arkadaş olalım, performansım iyidir!" diyor!...

Yaşını-başını almış gibi görünen, dostluk arayışındayım falan diyenlerin profiline bir bakıyorsun: Kaptırmış kendini dostuluk, sevgi falan moduna ama patlatmış bir yerde kendini: Bakımlı, hijyenik olsun! diyor!...

Hey yarabbim; dostluk, arkadaşlık demişsin, iyi güzel de, hijyen ne alaka?

(Aklın-fikrin bilmemne yapmakta; yoksa tanışmaya gelen hangi kadın kirli saç, bakımsız bir halde gelir tanışmaya! )

******

Bu arada, bir-iki kişi tanışılabilir gibi geldi; genelleyip de konu mankeni gibi kullandığım sanılmasın; belki iyi bir-iki dostum olur, kimbilir?

Yeni, güzel insanlar tanımak iyi gelir; onları tanırken kendini de keşfeder insan tekrar ve yeniden...

 

gulgun_2006@hotmail.com

https://twitter.com/Gulgunkaraoglu

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..