Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '15

 
Kategori
Blog
 

Artık ben idealist değilim...

Artık ben idealist değilim...
 

Sessizliğin sesini özlemişim dinlemeyi! Bomboş bir sabah sessizliği; apartmanda başka bir ses yok! Güneşin gökyüzüne vurmasına daha zaman var. Bu sabah hem kalbim, hem de beynim dopdolu. Bu arada sabah diyorum ya, henüz kuşluk vakti gelmemiş, lafın gereği, uyandığım için!

Sütlü bir nes-kahve ile güne merhaba derken, bu aralar diyorum, nasıl aralar! Dünyanın muhtelif yerlerinde savaş var. Herkes bir olayı bahane ederek, başka bir olay peşinde. Ve en kötüsü dünyada ticaret sıkıştı, oynamıyor. Acaba bu olaylar, başka büyük bir olaya mı işaret ediyor? Yoksa yeni bir paylaşım savaşı mı çıkacak dünyada?

Belki de-içim kesinlikle diyor!

Peki bütün bunlar niye beni bozmuyor, ürpertmiyor?

Bilmiyorum; belki de artık elimden hiçbir şeyin gelmeyeceğini fark etmiş olduğum için! Belki de ölümüm yaklaşmış olabilir! Belki de “mevlam çayıra” salmışımdır kendimi özgür bir İngiliz atı gibi! Belki de insan olduğumu hatırlamış ve bunun çok normal olduğunu sanmışımdır.

Evet, oy vermedim, veremedim, içimden gelmedi, gelemedi bir türlü çünkü sonucun ne olacağını %100 biliyordum ve hayatımda ilk defa oy vermedim. İçten içe-bilinçli veya bilinçsiz ama daha çok ülkenin bölünme korkusundan- iktidara oy gitsin diye veremedim oyumu! Evet, ben de ahlaksızlık ve riya yaptım!

Peki bu halim beni niye bozmuyor, ürpertmiyor?

Yıllarca benden üstün amaçlar ve emeller için mücadele ettim fakat kulağıma kadar becerilmedik yer kalmadı vücudumda ve karar verdim, artık pes ediyorum! Geçen gün James Bond filmine gittim, baktım o da benim gibi pes ediyor!

Artık ne Sosyalistim, ne Komünistim, ne de Kemalistim, kısaca KİMSEM OYUM!

Artık Türk olmak da umurumda değil! Diyarbakır doğum şehrime bakıp Kürt bile olabilirim, kanımda olmasa da! Fakat öyle olsam bile, hiçbir şey değişmez hayatımda çünkü artık İDEALİST değilim!

Aklıma yine Ümit bey geldi; “Siz karakter yapıyorsunuz MB’de!”

Size yaptıklarımı anlatacak kadar karakterim yok artık! Eskiden gerçekten bir amel için çizip yazıyordum (bilinçli ters yazdım). Şimdi ise “damdaki kuş misali” tamamıyla kendim için yazıyorum.

Yazılan bloglara baktığımda kesinlikle bir özgünlük sorunu var! Bir kasılma sorunu var! Bir "edebiyatçı gibi" hareketler sorunu var! Var oğlu var!

Bir “ben bilgeyim, her nevi bilirim” sorunu var! Ve bazen de terbiye sorunu var!(Ki buna hiç anlam veremiyorum!)

Okur-yazar dostlarım, yaptığımız iş gerçekten iyi bir iş mi bilmiyorum ama bunu abartarak dünyanın en önemli işi haline getirmek, en azından böyle kısır bir ortamda, anlamlı gelmiyor bana!

Profesyonel blogçuluk olur mu? Yapanlar var zaten ama onlar bunu 150 TL gibi rakamlara yapmıyorlar!

Hal böyleyken ben senden eskiyim, üstünüm, tecrübeliyim abartısına ne hacet var?

Blog demek tanım gereği “özelini” yazmak demek, neyini eleştiriyoruz ki adam ister yemek yazar, film yazar, aşk yazar, futbol yazar, bize ne? O çok tıklanmış, ben az tıklanmışım, onlar hiç tıklanmamışlar?

Evet, Ümit bey haklı, hepimiz burada “personaj” yapıyoruz!

Biz yazı yazıyoruz o kadar! Hepimizin sebebi kendine ama blog yazıyoruz çünkü profesyonel değiliz...

Ben Eric olarak yazıyorum çünkü...

Nereden mi buldum bu ismi? Tamamıyla uydurdum!

Bu ülkede hep eleştireceksin, hep eleştireceksin, aksi takdirde olay “maçan yemiyora” götürülüyor. Sanki biz korkumuzdan bir şeyler yazıyoruz. (Biz bir şeyler bildiğimizi kesin bildiğimiz için yazıyoruz.) Bizim birden fazla mesleğimiz var ve o mesleklerde rüştümüzü ispat etmişiz, lütfen...

Ben edebiyatçıyım demiyorum ama 35 yıldır edebiyatla ilgileniyorum. Ve belki ileride bir gün edebiyatçı da olabilirim. Orhan Pamuk; mimar, Elif Şafak; sosyolog, hangisi bunların gerçek anlamda edebiyat okumuş?

Blog yazmak, blog yazmak istemektir, arzu edip yazmayı başarabilmek demektir. İyi yazan var, kötü yazan var, benim gibi bir iyi, bir kötü yazan var.

Ama şevkle ve cesaretle yazıyoruz.

Belki dünyada bir şey değiştiremiyorum ama en azından çabalamadım demiyorum. Yaptığım böyle bir iş ve umarım iyi yapıyorumdur...

Ama artık şunu kesinlikle biliyorum, ben idealist biri değilim eskisi gibi...

 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..