Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '13

 
Kategori
İnançlar
 

Asansör'de öpüşmek...

Asansör'de öpüşmek...
 

onedio. com


İnsanlar asansörde niye öpüşür? Bunun cevabı…
“Abi, elbette yer bulamadıkları için…” dir denirse, yanıt bir dereceye kadar kabul görmüş olur.

Oğlan kızı tavlamıştır. Kıza,  “gel seni teyzemle tanıştıracaım,” diye sokak sokak dolaştırır. Kız da aslında pek yutmaz ama sonunda bu salak ne yapacak, diye peşinden kuzu kuzu gelir..

Neyse oğlan, bildik bir apartmana dalar, kızı asansöre çeker, o sırada “Seni çok seviyorum…” diye kıza yumulur. Kız önce şaşırmış görünür… Sonra o da işin tadını çıkarmak için, perdeyi kapatmaz; bir iki kez iner çıkarlar. Oğlan “galiba teyzem bu apartmanda oturmuyordu, “ diyerek , alı al, moru mor dışarı çıkarlar. Her iki taraf ta birbirine bakamazlar. Kız, “bakalım  bu salak, bundan sonraki adımı nerede atacak,” diye kendi kendine gülümseyerek yoluna devam eder. Çoğunlukla da sokak bir çıkmaz sokaktır. Haydi macera yeniden başlar…

Aslında sözü nereye getireceğimi herhalde anlamışsınızdır.

Biliyorsunuz bir kaç gün önce, İran Yüksek Öğretim Bakanı Kamran Danişku, asansörde İran Ulusal Müze Direktörü olan Azade Ardakani ile öpüşmüş ve bu güvenlik kameralarına yansımıştı; ondan sonra İran’da kıyamet kopmuştu.

Bu arada bu olay biz de de gazeteciler arasında ufak bir meydan savaşına yol açtı; özellikle Hürriyet’ten Ahmet Hakan ile Ertuğrul Özkök arasındaki tartışmalar ayyuka çıktı…

Ahmet Hakan , “Totaliter rejimlerde adet böyledir: Resmi alanda başka, özel alanda başka davranacaksın. Slogan şudur: Totaliter rejimler ovası/riyakârlar yuvası." diye yazdı.

Ahmet Hakan, Ertuğrul Özkök’ün “…Bir ülke şeriatla da yönetilse şehvet şehvettir ve nerede tutacağı belli olmaz…” gibi düşüncelerine karşı olduğunu belirtti…

Bu İran’lı Bakan aslında, değil görünüşte müthiş tutucu bir yapıdaymış ve hatta İranlı Bakan, kızların matematik ve fen derslerine girmelerine karşı çıkacak denli tutucu imiş. İşe bakın..

Peki bu iki, yüzlülük , bu riyakarlık nasıl bir olay… Herkes gibi anladığım kadarıyla bıyık altından gülüyor ve : “Bundan sonra daha çok dikkat ederler ve onlar da güvenlik kameralarının olmadığı yerde öpüşürler..” mi diyorsunuz. Ben ne diyeyim.

Diğer yandan bizim milletin bu gibi  konularda bazı ölçüleri vardır ama onlar da biraz karmaşıktır  galiba. Ne derler?

“ Ayıp yorgan altında…” derler…
“Kendi ayıbını örtmek için, başkasınınkini görür…”
“Kişi ayıpladığını kendi de yapmadan ölmez.”

Fakat bunlardan belki de duruma en uygunu , “Hoca verir talkını, kendisi yer salkımı…” denen sözdür.

İran’da mollalar,  namus, üzerine ahlak üzerine fetva üzerine fetva veriyorlar; ondan sonra da vertikleri fetvayı kendileri bir güzel bozuyorlar.

Belli ki bu işler  pek hesaba kitaba uymuyor. Onlara göre, insanları , ahlaki bir düzene sokmanın yolu önce kadınları bir sıkı düzene sıkmaktan geçiyor ki, kadınlar da ne yapıp yapıp o sıkı düzenden kaçıp kurtuluyorlar. Veya önce o fetvayı veren hocanın gıdığını okşayıp, şeytan gibi aklını çelip; her türlü yasağı, engellemeyi aşıyorlar ve…

Adamı günaha sokuyorlar…

Gördünüz mü, şeriat filan nasıl aşılırmış?

İnsanlar korkutmayla bir yere kadar siniyorlar.. Aslında sinerken insanlıktan çıkıyorlar. İnsanın doğal iç güdüleri var; onları ancak insanlığın ortak ölçüleri içinde, kısıtlarsanız , bir yere kadar kabul görürsünüz. Yoksa, o yasak, bu yasak… Sonra her şey yasak. Kadınlara , kızlara okumak yasak; dışarıya çıkmak yasak… Öyleyse hepsini öldürün be..!  Onu yapamıyorsunuz . Sonra….

Ahlak tutuculuğu; yobazlık.. Ve çoğu kez bu yobazlığın, tutuculuğun hedefi kadınlar. Onları, en aşağısından adam saymama olayı…

Şimdilik bazı ülkelerde bu böyle gidiyor.

İnsanı insanlıktan çıkaran davranışlar hiçbir zaman sonuna kadar destek görmez. Bir yerden sonra o topluma hakim olan korku: toplumun çökmesine neden olur…

Hem korkuyla insanlar nereye  kadar gidebilirler ki? Asansöre kadar mı?

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..