Asıllar ve suretler..

Ergenekon davası çerçevesinde evinde arama yapılan Türkan Saylan gündemden düşürülmüyor.

Türkan Saylan'ın yaşlılığı ve hastalığı kullanılarak, dava süreci baltalanmak isteniyor belli ki..

Sayın Saylan'ın içinde bulunduğu derneğin adında "çağdaş" geçmesi, onu ve grubunu "ayrıcalıklı" yapmaya yetiyor.

Zaten Türkan Saylan da bunu açıkça ifade etmekten geri durmuyor: "Biz bu ülkede ASIL'ız, bu bakımdan bizim dediğimiz olur" diyor.

Aksi halde olacaklar için de, Adnan Menderes'in akibetini örnek gösteriyor.


Sayın Saylan'ın Ergenekon'la ilgisi var mıdır, yok mudur; varsa ne ölçüde vardır, bunlar bizi ilgilendirmiyor.

Nihayetinde bütün bunlar yargının işidir. Ancak, yukarda verdiğim sözü bizi yakından ilgilendiriyor.

Bu ülkede "asıl" lar kimler; "suret"ler kimler??

Bir kere "halk çoğunluğu" nun bu asıllar içerisinde yer almadığı kesin..Çünkü, bu halk çoğunluğunun seçtiği siyasi iktidarlar, bu ülkenin "asıl"larının boy hedefi olmuştur daima..

Aslında Türkan Saylan'ın söylediklerinin benzerleri başka ağızlardan da söylenip duruyordu: Göbeğini kaşıyan adamlar, bidon kafalar..Bunlar bu ülkenin "asıl"larından değil, "suret"lerinden..

Böyle olduğu için de onların dediklerinin bir kıymeti harbiyesi yok..


Türkan Saylan hakkında öne sürülen "iddia"lar da bizi ilgilendirmiyor. Çünkü bu ülkede "iddia makamı" savcılar var, "savunma makamı" avukatlar var, sonuçta karar veren "hakim"ler var..Bütün bunlar bağımsız yargıyı oluşturuyor.

Türkan Saylan ve derneğinin yaptığı iş de bizi ilgilendirmiyor. Burs verdikleri kızlar batılı olduğu gibi doğulu da olabilir. Hatta bunların bir kısmı PKK destekçisi ailelerin kızları da olabilir..Dediğim gibi bunları inceleyecek değerlendirecek makamlar var.

Bizi ilgilendiren, ülkeyi "asıl" lar ve "suret" ler olarak ikiye ayıran bakış açısıdır.

Bu anlayış varlığını sürdürürken Genelkurmay Başkanının açıklamaları fazla bir anlam taşımıyor. Cumhuriyeti kuranlar "Türkiye halkı" dır ama bugün kendilerini bu Cumhuriyetin "efendisi" olarak görenler var.

Burada bir "ayrımcılık" yok mu?

"Türk halkı" demekle "Türkiye halkı" demek arasında elbette fark var. Ancak, uygulamada ülkenin insanlarını, daima sözü geçen ASIL'lar ve "sürü" den ibaret SURET'ler olarak ayırmışsanız, hiç bir zaman ve hiç bir şekilde "birlik ve bütünlük" oluşturamazsınız..

Türkiye'nin sorunu "Türklük" ya da "Kürtlük" ayırımı değil, bu ülkenin sorunu "asıl" lar ve "suret"ler ayırımıdır.

Eğer "asıl"lardansanız kökeniniz "Kürt" de olabilir..Ama eğer "suret"lerdenseniz, yedi göbek "Türk" de olsanız farketmez..

Sayın Türkan Saylan, bir "Türkiye gerçeğini" ifade etmiştir.

Bu yüzden de "asıl"ların "alkışlarını" almaktadır!..