Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk bu, hiç değişmeyen

Aşk bu, hiç değişmeyen
 

Aşk sizi bulduğunda kıymetini bilin!


Her şey değişiyor, kabuk değiştiriyor, yeniden şekilleniyor, yorumlanıyor hatta sona eriyor; ama aşk hiç değişmiyor, bitmiyor. Dünya var oldukça aşk hiç değişmeyecek ve bitmeyecek. Aşk insanı düşüncenin yaratıcılığın en üst sınırlarına taşıyan, dünya kurulduğundan bu yana insanı yaşadığına var olduğuna en çok inandıran yüce duygu... Sevgiye giden tüm yoların sihirli anahtarı aşk.

Sadece arzuladığımız bir varlığa susamışlığın, ona kavuşabilmek için yanıp tutuşmanın bir aracı olamaz aşk, olmamalı da. Fakat kabul etmek gerekir ki, aşk insanın ulaşabileceği hazların da en güzelidir. En zarif, en nazik ve ince insanlar bile, aşkın o sihirli çekim alanında tüm duyguları ile dolu dizgin yaşarken bazen kendilerini tanıyamayabilirler. Bu durum, erkek kadın olsun her iki cins için de geçerlidir. Kabul etmeliyiz ki bu hep böyle olmuştur, çünkü aşk başka türlü yaşanamaz. Aşkın sınır tanımazlığı da işte buradan geliyor.

Peki, bu kendimizi anlamakta tanımakta zorluk çektiğimiz hazzın doruklarında yaşadığımız anlar sona erdiğinde aşk da bitiyor mu.? Eğer bitiyorsa aşk nasıl oluyor da hiç değişmeyen en yüce duygu olarak kalabiliyor, ve dahası aşk nasıl sevgiye giden yolların anahtarı olabiliyor.?

Evet, bitiyor diyenlerin yaşadıkları aşk mı acaba.? Hayır, aşk bu kadar basit olmamalı. Haz dolu anlar bitebilir, ama aşk daha yeni başlıyor olmalı. Yaşam, doğası gereği insanları farklı yerlere savurabilir, araya ayrılıklar, özlemler, kavuşmalar, yanlış anlamalar, kıskançlıklar girebilir. Ama, aşk asla bir son olamaz, olmamalı da. Fakat, pek tabi aşka giden yol da o kadar kolay olmamalı; bir insanı tanımak, onu sevmek emek ister, ona önem vermek zaman ayırmak gerekir. İnsanı  birini sevmeye başladığı zaman kendini de daha bir önemser. Bu duygu tüm düşünce ve davranışlarını etkiler, çok geçmeden kendindeki olumlu değişimleri fark eder. Özgüvenini kazanan bir aşık, sevdiğine de daha inandırıcı ve samimi gelecek ona aradığı huzuru verecektir.

Hele kadınlar, daima keşfedilmeyi bekler; birisi çıksın tüm inandırıcılığıyla onunla ve sadece o olduğu için ilgilensin ister. Kadın derindir, derinlerdedir, ona ulaşmak için önce onunla samimi ve ciddi olarak ilgilenmek gerek. Onu önemsemek, daha önemlisi onu önemsediğinizi ona hissettirmek gerek. Kadınlar anlaşıldığına emin olana kadar gerçek duygu ve düşüncelerini geri planda tutmayı yeğlerler genellikle. Sezgileri çok kuvvetlidir, gerçekten sevilip sevilmediğini kolaylıkla anlarlar. Bu aşamayı başarıyla geçen erkek bir bakıma aşkın yolunu aralamış, kendisini sevgi ile kucaklamaya hazır kadınını bulmuştur artık diyebiliriz.

Aşk iki kişilik olduğuna göre, kadınlar da aynı istek,arzu ve özeni göstererek karşı cinsi, erkeği anlamak tanımak durumundadır. Sezgileri daha kuvvetli olan kadınlar aşka giden yolda daha başarılı ve bir o kadar şanslı olabilirler. Ama çoğunun içine düştüğü bir yanılgı bazen işleri zorlaştırabilir, hatta mükemmele doğru giden bir aşkı çıkmaz sokaklara sürükleyebilirler. Erkekler asla, bir başka erkeğin sosyal durumu ve başarıları ile karşılaştırılmamalı; bazı kadınlar bir şekilde bu hataya düşüyorlar işte. O ana kadar harcanan emekler de boşa gitmiş oluyor. Sezgileri kuvvetli ama aynı zamanda akıllı olan kadınlar bu hataya düşmeyenlerdir ve erkekler böyle kadınları daha bir başka severler, buna inanın.

Sizler için işleri biraz kolaylaştırdım galiba. Ama unutmayın, yine de hayatın içinde var olan beklenmedik sürprizler aşk ve aşıkları bazen zorlayabilir. Başta aileler olmak üzere yaşamı paylaştığımız diğer kişilerle olan ilişkiler, iş ilişkileri, aniden gelişen olaylar, bazen araya kırgınlıklar ayrılıklar getirebilir. Yalnızlık içinde buğulu camlara gözleriniz takılı kalabilir. Tek başınıza yağmur altında dolaşmak, uzaklara kaçıp gitmek isteyebilirsiniz. Bir hatıra eşya, paylaşılan bir şarkının sözleri sizi gözyaşlarına boğabilir, dolaştığınız yerleri, birlikte olduğunuz mekanları gördüğünüzde sarsılabilirsiniz. Hele, o güzel günlerden kalan alışık olduğunuz bir ten kokusuna özleminiz uykularınızı kaçırabilir. Her telefon çalışında yüreğiniz ağzınıza gelebilir. İşte bu durumları yaşamamak da sizin elinizde, büyük emekler vererek yakaladığınız mutluluğu çabucak yitirmeyin, bunun için de kendinize, sevginize sadık olmanız yeter de artar bile. 

İşte Aşk bu, hiç değişmeyen. 




 



















 

 
Toplam blog
: 220
: 2018
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Yazmak, ufkun da ötesine taşan engin bir serüven gibi gelir bana ve gençlik yıllarımdan bu yana v..