Aşk tanrısının kıskanç annesi

Kıskançlık sadece fani kullarla sınırlı bir kavram değil. Tanrılarda insanlar gibi hem birbirlerini hemde insanları kıskanır. Bu sözünü ettiğimiz Tanrılar eski çağlarda yaşayan insanların inandıkları Tanrılar bunuda belirteyim. Çok eski zamanlarda üç kız kardeş varmış. Hepside güzellikte eşsizmiş. Bu kızlardan biri olan Psykhe güzelliği ile Tanrıça Aphrodite’yi bile çileden çıkarmış. Eros’u çağırmış yanına “bak oğlum demiş bu Psykhe’ye denen kız artık çok oldu, sen aşk tanrısısın öyle bir şey yap ki bu kız dünyanın en çirkin yaratığına âşık olsun.” Tamam demiş Eros anne tanrıçaya. Tamam demiş ama kızı görünçe başkasına yar edemiyeçeğini anlamış. Kıza kendi âşık olmuş. Günler gelip geçmiş, kız kimseye âşık olmamış. Tanrıça Aphrodite kızın cezalandırılması için siyah elbiseler giydirilip bir tepeye bırakılmasını istemiş. Kız tepede kaderini beklerken uyuyakalmış. Gözünü açtığında bir sarayın önündeymiş. Kız bilmez ama burası Eros’un sarayıymış.

Eros kıza görünmeden, sabah saraydan çıkıyor, akşam dönüyormuş. Günler birbirini kovalamış, kızın kötü yürekli ablaları kocasını aslında bir canavar olduğunu ve yiyeceğini söylemişler. Eğer o kocasını öldürmezse kocası onu yok edecekmiş deyip aklını çelmişler. Kocasını öldürmesi için bir hançer vermişler. Kız kocasını öldürmeden yüzünü görmek istemiş. Lambayı yatağa uzatınca yatanın Eros olduğunu anlamış. Anlamış ama Eros saraydan kaçmış gitmiş. Kız pişman, Aphrodite’ nin tapınağına gitmiş. Kendini af ettirmek için uğraşmış ama nafile. Tanrıca kıza olmadık eziyetlerde bulunmuş. Bir yandanda Erosu bir odada esir tutuyormuş ana tanrıca. Eros bir fırsatını bulup odadan kaçmış. Kızı da alıp tanrıların babası Zeus’ a gitmiş yardım istemek için. Zeus’ ta oğlu Eros’a kırgınmış ama baba yüreği, kıramamış genç sevgilileri. Tanrılar konseyini toplayıp izin çıkartmış. Derler ki aşk ve ruh birleşip Psykhe adını almış.