Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '14

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşkımıza engel var

Bu, sanal alemde başlayan ve Mersin’de ihanetle biten bir öykü. Zaten hiçbir zaman bir araya gelemezdik, aşkımıza engel vardı. Tahmin edeceğinizden farklı olarak, bu engel maddiyat, sınıf, mezhep, din ya da milliyet farkından kaynaklanan bir engel değil, fiziksel engeldi.

Hani artık aldatmayacaktı, hayatının kadınını bulmuştu? Hani ben onun için ‘müstesna’ydım? Şimdi sitede profiline bakıyorum: “Geçmişe takılmayacak, yanıma yakışacak, sağlıklı, güzel ve bakımlı birini arıyorum” demiş. Ben bu tanıma hiç uyabildim mi acaba? Bunu ima ettiğimde “kötü şeyler düşünmeyelim” derdi. Geçmişe takılmayacak… Ne var geçmişte? Onun telefonlarına cevap vermedim. Ya inkar edecek ya da “o benim için ciddi değil” diyecekti. Bir hafta gece gündüz beraber olduğun biri ‘ciddi’ değil de, haftada 1 ya da 2 kez buluştuğun ben mi ciddiyim? “Ben evlenmeyi düşünmüyorum. Sen istiyorsan seni engellemeyeyim. Git evlen” demiştin. Senin için evliliği de rafa kaldırmıştım. Ne demiştin bana? “Sen bana bu muhafazakar muhitte kalbini açtın. Fedakarlıkta son nokta". Ya da “Senin bende çok emeğin var. Bana kalsa bu ilişki 3 yıl sürmezdi. Çabuk sıkılan biriyim.” Bu sözler beni bırakmak istediğin, ama beni kırmaktan çekindiğin için bırakamadığına dair ipucu muydu?

Biliyorum kızın ve oğlun olmasına, eski karınla görüşmene rağmen kendini yalnız hissediyordun. Ben seninle daha sık görüşmeyi teklif ettim. Çözümü başka kadınlar mı olmalıydı? Ben sana git de başka bir kadınla tatil yap” mı dedim? Kızın bile "Hayatında bir başka kadın olmasına karışamam. Ama tek kadın olsun" dememiş miydi? Seni hep kadınlar, daha önce tanımadığın kadınlar arıyordu telefondan. Bu yüzden kaç defa tartıştık. Benim senin için özel ve farklı olduğumu, onlarla bir ilişkin olmadığını söyledin. Beni üzmeyi nasıl göze alabildin?

Şimdi diyorsun ki “benden ayrılınca yine nete girmeye devam mı edeceksin?”. Ben de diyorum ki sana “Hayır, vazgeçtim. Sevmekten, sevilmekten artık vazgeçtim. Hayallerden, umuttan vazgeçtim. Ben yolu yarıladım, artık hayal yok. Bu dünyada adalet yok, mucize yok” diyorum. Şairin dediği gibi

Boşverdiklerim var benim.
Artık vazgeçtiklerim.
''Olmazsa olmaz'' dediklerimin,
Olmayabileceğini de öğrendiğim.
''Neyse...'' dediklerim var benim.
''Sağlık olsun.'' deyip geçtiklerim.
Hem ben artık,
Eski ben de değilim!
Hayallerim yok benim ve
'' Şöyle olsa ne güzel olur!'' dediklerim..

'' Hayırlısı Olsun.'' demeyi öğrendiğim gün
Hayallerimden Vazgeçtim.

Gerçekten seven hiçbir kadın için ihaneti kabullenmek, özümsemek, rasyonalize etmek, sineye çekmek mümkün değil. “Dindarlar ve aşıklar aldatmaz” demiştin bana. Yani ne dindardın, ne de aşık. Yaralarımı kanata kanata, tabuları yıka yıka bu satırları yazdırdı bana bu aşk. Yine de ayrılsak da ben seni hayatımdan, kalbimden çıkaramam ki. Sezen Aksu gibi

Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem, gitmem
Unutamam acı, tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir.

Belki bana kızacaksınız. “İnternet aşkından ne bekliyorsun?” diyeceksiniz. Ama benim gibi çaresiz, aşka aşık ve özel yaşamında makus talihini yenmeye çalışan biri ne yapabilirdi? Kaderime razı olup ömür boyu aşksız mı yaşamalıydım? Aşkı tadınca onun güzelliğinin ancak farkına -40’ından sonra- vardım. Evet, her şeye çok geç kalmıştım, aşka da öyle. Kaybettiğim yılları yakalamaya çalışıyordum. Hayal kırıklıkları da olsa, yine de güzeldi yaşadıklarımız be! Senden aşkı, sevmeyi, sevilmeyi öğrenmiştim. Bir de aldatılmayı....

 
Toplam blog
: 111
: 670
Kayıt tarihi
: 01.02.11
 
 

ODTÜ Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği mezunuyum. İlgi alanlarım edebiyat, sinema, tiyatro, TV..