Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '18

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşkın Ömrü Üzerine Aşkla Söyleşi

Aşkın ömrü ne kadardır acaba? Kimi diyor 18 ay, kimi diyor evleninceye kadar. Bir yazar kitap bile çıkartmış, aşkın ömrü üç yıldır diye. Ben bunlara katılmıyorum arkadaş, eğer gerçek yani doğru bir aşka sahipsen, aşk ömür boyu sürer. Ve aşkın ömrü yoktur, aşk ölümsüzdür esasında. Mesele O aşkı bulabilmekte dediğinizi duyar gibiyim; yalnız O aşkı beslemek gerekiyor, zira AŞK canlı, beslenmeyince ölen bir his.

Bir de inandırılan büyük bir yalan var ortada, evlilik, aşkı öldürüyor diye.  Zannediyorum ki bu, sevgilisiyle bir türlü evlenememiş olan, uzatmalı sevgililerin bir uydurması. Çünkü bir de. ‘evlendiğimiz ilk günkü gibi hala aşık’ diye de bir laf var.

Bu dünyada en çok anlatılan, en çok bahsedilen şeydir aşk. Niye anlatma gereği duyar ki insan, herkesin aşkı kendine. Sanırım bir şair, bir yazar hatta bir senarist için bile en ucuz malzemedir. Aşkı dinlemek, aşkı okumak, aşkı izlemek ilgi çeker hep, aşkı yaşamaktan kolaydır nasıl olsa. Kendi aşkımız için vermemiz gereken emeği ve zamanı, bunları yapmak için harcıyoruz. Başkalarının aşklarına seviniyor ya da üzülüyoruz.

Aşk kaç kişiliktir gerçekten? Dersek aşk iki kişiliktir, tek başına seven karasevdalılara hakszlık etmiş oluruz. Kimi karşılıklı sever, kimi yalnız başına… Asıl aşk, hiçbir karşılık beklemeden, tek başına olandır. Aşk hakkında nasıl genelleme yapılabiliyor ki, kişiye bağlıdır aşk. Herkes farklı yaşar, farklı farklı hisseder.

Bence, yaşandıkça anlamını yitiriyor aşk. Boşuna dememişler, en güzel aşk henüz yaşanmamış olandır.

AŞKla Söyleşimize gelelim isterseniz konuya son noktayı koymak adına.

Hayatında en değer verdiğin şey nedir diye sordum kendisine. AŞK diye yanıtladı beni tereddütsüz. Bu cevaba şaşırdım doğrusu. Ben ondan vazgeçemem dedi hemen. Ama yalnızca onu yaşayanlar için değerlidir bence, hem herkesin aşkı kendine göre en büyüğüdür her zaman diye eklerken birdenbire AŞK belirdi yanımda. O kadar güzeldi ki nutkum tutuldu, nefes alamadım bir an. Baktıkça ona büyülendim adeta. Sizi baş başa bırakayım, kaynaşırsınız iyi olur dedi uzaklaşırken. Aşk’a sordum bana ne zaman geleceksin diye. Güldü, çağırmana gerek yok, davet istemez bana, hiç beklemediğin bir anda olabilir dedi. Peki, ne kadar kalırsın bari ona göre hazırlanayım dedim. Daha çok güldü, ben istediğimde giderim dedi. Şımarık çocuk gibisin dedim. Görüşmek üzere seninle deyip el salladı ve mutlaka izim kalır diye de ekledi kaybolurken yanımdan.

 

 

 
Toplam blog
: 109
: 78
Kayıt tarihi
: 19.04.18
 
 

1980 Adana doğumluyum. 13 yaşında friedreich ataksisi hastası olduğum ortaya çıktı. İlköğrenimi A..