Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '17

 
Kategori
Sinema
 

Aşkın ve isyanın Filmi; 'Carol'

Aşkın ve isyanın Filmi; 'Carol'
 

Carol' Amerikalı usta yazar Patricia Highsmith'in "The Price of Salt" adlı romanından, sinemaseverlerin  'Cennetten Çok Uzakta' filmi ile tanıdıkları Todd Haynes'ın yönetmenliğinde beyazperdeye uyarlandı. Cannes Film Festivali'nde ilk gösterimini gerçekleştiren 'Carol ' oldukça ilgi gördü ve Therese Belivett karakteriyle Rooney Mara, festivalde 'en iyi kadın oyuncu' ödülü, yönetmen Todd Haynes'a ise 'Queer Palm' ödülü verildi. 2016 Oscarları içinde bir çok dalda aday olarak gösterilen film, eleştirmenlerce ödüle en yakın yapımlar arasında gösteriliyor. Özellikle filme adını veren 'Carol' karekterini canlandıran Kate Blenncket filmin başından sonuna kadar hayranlıkla izleyeceğiniz bir performans sergiliyor. Asil ve hüzünlü duruşu, orta yaşının getirdiği kendine güvenle perçinlenen güzelliği ve film boyunca elinden düşürmediği sigarası ile oyuncu varolduğu her sahneyi bir sanat eserine çeviriyor adeta.
 
Filmin bu etkiyi yaratmasında yönetmenin de payı çok büyük tabi ki; Todd Haynes'ın 'Cennetten Çok Uzakta' filminden de alışık olduğumuz renkleri, ışığı, kompozisyonu bir bütün olarak kullanarak aktarmak istediği duygunun içerisine seyirciyi hapsetmesindeki başarısı bu filmde daha da ustaca kullanılmış olarak gözüküyor. Özellikle 'Cennetten Çok Uzakta' filminde dramatik havanın artırılması için özellikle sonbaharı anımsatan renkler olan sarı-turuncu-kanverengi renklerinin ağırlıklı olarak kullanıldığını görmekte idik. Cennetten Çok Uzakta mükemmel aile tablosu çizen bir ailenin babasının eşcinsel olduğunun farketmesi üzerine hayatlarının alt-üst olmasını anlatıyor idi. Sonuçta baba gerçek kimliğini inkar etmeyi bırakıp boşanma kararı alıyor ve sevgilisi ile hayatına devam ediyor. Ama zenci bahçıvana aşık olan evin 'anne'sinin aşkı toplumun ırkçılık baskıları nedeniyle ayrılıkla sonlanıyordu. Carol'da olduğu gibi bu filmde de hikayenin sonunda kadınların tüm krizlerden sonra  'kendilerini bulmuş, ne istedikleri bilen' kişilere dönüştüklerini görüyoruz. 
 
Filmde 1950'lerin muhafazakar Amerikasında yaşanan-yaşanmaya çalışılan lezbiyen bir ilişkiyi anlatıyor ilk bakışta. Ama daha derinlemesine baktığımızda filmdeki kadınların asıl savaşı muhafazakar toplum tarafından kendileri biçilen rollerin dışına çıkabilmek; 'İyi eş, İyi anne, tek görevi kocasını ve çocuklarını mutlu etmek olan sadık köle' anlayışına karşı bir 'varolma-kendi gibi olma-kendini gerçekleştirme savaşı' veriyorlar.  Carol filmde zengin bir sosyal sınıfın içinde olan, evliliğinde sorunlar olduğu için kocası ile boşanma noktasına gelen ve dört yaşındaki kızının velayetini almaya çalışan bir kadın olarak karşımıza çıkıyor ilk kez. Therese ise daha yirmili yaşlarının başında, bir alışveriş merkezinde çalışan kendisine evlenmek için ısrar eden sevgilisiyle pek de mutlu gözükmeyen ama ne yapacağını, hayattan ne beklediğini daha çözememiş bir tablo çiziyor. Carol filmin başından itibaren ayakları daha yere basan, beklentileri daha oturmuş bir karakter olarak karşımıza çıkarken; Therese belirsizliklerin yönlendirdiği, kararsız, ürkek bir karakter. Ama her iki karakterinde ortak noktası hayatlarında birşeylerin değişmesi gerektiğini farkediyor olmaları, her ikisi de var olan hayatlarından mutsuzlar çünkü. 
 
Bir Noel arifesinde kızına hediye almak için alışveriş merkezine gelen Carol'un Therese ile karşılaşması ile aralarındaki ilişkinin ilk adımı atılmış oluyor. Yönetmen iki kadın arasındaki aşkı, aşkın ilk gelişimini ve duyguları o kadar başarılı bir şekilde aktarmış ki; sadece birbirlerine bakışlarından ya da dokunuşlarından sevgilerini ya da acılarını içinizde hissedebiliyorsunuz. Filmi kare kare durdurup her sahneyi fotoğraflamak istediği uyanıyor içinizde; çünkü her sahne o kadar başarılı bir şekilde kurgulanmış ki bir fotoğraf gibi belleğinize kazınıyor. Film bittiğinde içinizi uzun süre atamadığınız bir hüzün kaplıyor ki bence bu duyguyu yaratmak filmin en büyük başarısı.  
 
 
Toplam blog
: 7
: 3276
Kayıt tarihi
: 05.11.15
 
 

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü mezunuyum. Uzun yıllar muhabirlik ve edit..