Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '09

 
Kategori
Siyaset
 

Asl’olan beyindeki mayınları temizlemek

Asl’olan beyindeki mayınları temizlemek
 

Sorun oluşturmada üzerimize yoktur.

Sorunu sorunlaştırmak mahareti bize has bir özellik olmalı.

40 yıldır nadasa bırakılan zavallı mayınlar, bir gün Türkiye’nin günlerce bir numaralı gündemi olacaklarını bilselerdi yerinde bu kadar sakin dururlar mıydı?

Ne dersiniz?

Siyasetin dine, imana, laikliğe, aklımızın alacağı her şeye alet edilmesine alıştık da;

Mayınların siyasi nakavt hamlesi olabileceğini hiç de düşünmemiştik doğrusu.

Daha dün dünya medyasının gözü önünde asırlık zülme başkaldırarak yeri göğü inleten bir liderin, harakiri yaparak aynı zalimlere mayın temizleme ihalesi verme ihtimalini bile düşünmek ne kadar sağlıklı olabilir ki?

“Siz insanları öldürmeyi çok iyi bilirsiniz?” deyip, kutsal kitabın emrini bütün İsrail oğullarının gözüne soktuğu “Öldürmeyeceksin” emrinden sonra onlara mayın temizleme ihalesi vererek zenginleştireceğini anlamına geleceğini düşünmemiş midir sizce?

Direk sağ kulağımızdan yaklaşırsak olaya;

Devletin yakın komşularıyla ve bilhassa İsrail ve fikir babası ABD ile yıllarından gelen müttefik aldatmacası olmamış olsaydı, bugün Türkiye Başbakanın emriyle İsraille kozlarını daha Gazzedeki çocukları katlederken paylaşırdı.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anlaşılmaz dostluk tutkusu bugün ellerini bağladığını bilmek müneccimlik sayılmaz.

İsrail’e tavrını dünyaya ilan eden bir Başbakanın aynı İsrail’e birkaç ay sonra kendi toprakları içinde ihale vererek güçlendirme ihtimali bile bildik çevrelerin komedi senaryosudur.

Yeşilçam’ı yeniden canlandırıp, eğlenmemizden ziyade üzerinden siyasi rant elde etmekten öteye gidemeyen bu tür yakıştırmaların sergileneceği bir zemin olmayacaktır.

Senaryonun sahneye konulma sorununu aşsalar bile izleyici itibar etmediğinden oyun perdede fazla durmayacaktır.

Yeraltı yer üstü, her türlü zararlı ve çirkinliklerden arındırmalıdır şüphesiz.

Ancak hiçbir şirketin temizleyemeyeceği bir alan var ki,

Bunu temizlemek maharettir.

Beynimizdeki zararlı ve tahrip gücü yüksek ateşli silahlardan arınmadıkça başarı mümkün sayılmayacaktır.

Ülkenin, küresel ekonomik kriz nedeniyle inim inim inlerken 40 yıllık mayınlar 15 günlük tek gündem maddesi olarak tartışılıyorsa bunun sadece yere gömülü olan mayınlar olmadığını bilmek gerek.

Vakti en bol ülkelerden biriyiz,

Üç haftayı NAMSA ile geçirecek kadar bol vakti var.

Nasıl gömdülerse o illeti yerine öyle de çıkarabilirlerdi aslında.

Ama her işimizde olduğu gibi dallanıp budaklandırmadan yapamazdık bu işi.

Toplum olarak çözümsüzlük üzerine geliştirdiğimiz faraziyeler daha fazla hoşumuza gidiyor olmalı.

Çok başlı pis değnek misali ahtapot gibi her yanı saran bu sorunun sadece temizlenecek olması işin görünen kısmı…

Bu basit sorunu devasa sorun haline getirip çözümsüzlük fikirleri üreten aklı nim karanlık kafalardaki mayınlar temizlenebildiği gün, derinlere gömülü bulunan demir parçaları da çok çabuk çıkarılacaktır.

Bunlara Namsa reklâmcıları diyenler de var.

Seçimleri iptal edilen Belediyelerin birkaç gün sonra gidilecek olan seçime malzeme diyen de.

Başbakanın Davos çıkışıyla yakaladığı ünü karalamak en mantıklı senaryo olarak zaten duruyor.

Sonuç olarak İsrail’den umudu kesenler Nato’nun Namsa’sıyla flort ededursun.

Olan Türkiye’nin gerçek gündemine oluyor.

Bir maddelik kanun tasarısı bir ayımıza mal oluyorsa eğer;

Gelecek sorunları için hayıflanmak, kaygılanmak gerek.

Yazık… Çok yazık…

Saygılarımla....

www.servetbeki.com

 
Toplam blog
: 77
: 765
Kayıt tarihi
: 03.05.09
 
 

1968 Bingöl Merkez Ilıcalar Içpınar Köyünde doğdu. Aslen Bingöl Merkez Çukurca köyündendir. İlk v..