Dağdakiler dağda kalsın

RTÜK Başkanı Zahit Akmanın mal varlığına, ihtiyati tedbir konulmuş. Başbakan konuştu: Zahit Akmanı ben neden savunayım. O kendini en iyi şekilde savunur. Sayın Başbakan, Sayın Akmanı daha nasıl savunacaksınız? Alman yargısı tarafından suçlanan size göre sayın, Akmanı, ülkenin en saygın kurumlarının birinin başında bırakıyorsunuz. Bundan iyi savunma mı olur.

Radyolardan ve televizyonlardan sorumlu, Başbakan yardımcısı Bülent Arınç demiş ki: Ben sayın Akmandan istifa etmesini istedim ama, etmedi. Etmez elbette. Bu sene mesir macunu kapmaya gitmediğinizi biliyor. Zahit Akman daha formda. Bıyıklar, saçlar boyanmış. Şampuanlanmış. Pırıl, pırıl parlıyor. Sanki deniz feneri.

Başbakan ekonomik istikrar paketini açtı. Paketten dörde bölünmüş Türk ekonomisi çıktı. Paket bana göre bir işe yaramayacak ve harcanan paralar boşa gidecek, bir yıl sonra daha da krizli günlere gideceğiz. Paket, zengini kurtarma paketi. Garibana bir şey yok. İş yok, aş yok.

Zengin kurtulacak, garibana istihdam yaratacak, böylece düze çıkacağız. Anan öle komposto.

Eskiden tek derdimiz Asiye idi. Asiye nasıl kurtulacak diye düşünürdük. Asiye kurtuldu mu, kurtulmadı mı, bilmiyorum ama, üstüne başka Asiyeler eklendi. Kürt sorunu nasıl çözülür?

Dağdakileri dağda bırakalım, biz beraber yaşamaya çalıştığımız Kürtleri kurtaralım. İşte o zaman sorun kendiliğinden çözülür. Dağdakilere af getirirseniz, bu hiç de adil bir şey olmaz. Bu asla barışı getirmez. Bu asla yürekleri soğutmaz. Onları dağda bırakın. Bırakın layık oldukları şekilde yaşasınlar. Dağa çıkmak isteyen başkaları da varsa, bırakın gitsinler. Bu ülkeden bir karış toprak almaya, yedi düvelin gücü yetmedi. Gücü yetecek olan varsa, erkekçe buyursun gelsin. Kalleşçe değil.