Aslan Baros!

Spor Toto Süper Lig'in güçlü ekiplerinden İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u, Ali Sami Yen Stadı'nda 3-1 yenen Galatasaray ligde 3. sıraya yükseldi. Son 20 sezonun en kötü lig başlangıçını yapan Cimbom, üst üste aldığı 4 galibiyetle başlarda yaşadığı puan kayıplarının etkisini azaltmayı başardı. Kendisinden üst sıralarda bulunan takımların birbirleriyle oynadıkları haftaları kayıpsız kapatan Sarı-Kırmızılılar, yine kendisinden üst sıralarda bulunan iki takımın oynadığı Kayserispor-Trabzonspor maçının 0-0 berabere sonuçlandığı bir haftada aldığı 3 puanla ilk üçe girmeyi başardı.

Geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi rakibe sürekli baskı yapmak yerine, oyunu zaman zaman rakibe teslim eden Galatasaray, gol pozisyonu bulma konusunda sıkıntı yaşamadı. Herkes yerini bildi. Savunma savunmada, orta saha ortada, forvet Baros ileride oynadı. Bu oyun sayesinde kapanamayan İstanbul BB. karşısında Galatasaray dakikaları rahat geçirdi. Tabi bu rahatlıkta Baros'un 5. dakikada attığı kafa golünün, 14. dakikada attığı penaltı golünün ve 41. dakikada kaleye sırtı dönük vaziyette, yere düşerken, sol ayağıyla attığı, yönetimin ve tüm futbolseverlerin ayakta alkışladığı müthiş golün de payı çok büyük. İkinci yarının 60'lı dakikalarında sakatlanan Milan Baros, adele sorunu nedeniyle bir sonraki maçta oyanayamayacak gibi görünüyor.

Maç boyunca sağ kanatta Serkan Kurtuluş fırtınası esti. Zaten ilk golün ortasını da Serkan yapmıştı. Ortadan önce, Serkan'la duvar paslaşması yapan Pino da maç boyunca o fırtınada uçtu.

Insua ile Ayhan müthiş uyum içindeydiler. Ayhan'ın savunmadaki açıkları kapatması da savunmayı zaman zaman rahatlattı. Misimoviç de iyiydi ancak maç sonunda çok yoruldu. 90 dakikayı zor tamamladı.

60'lı dakikalarda Galatasaray'da yaşanan ve bir hayli uzun süren konsantrasyonsuzluk nedeniyle İstanbul Büyükşehir B.'nin Tum'la bulduğu kafa golü sonrası Galatasaray savunması biraz sıkıntı yaşadı. Serkan ve Servet'in savunmadaki kritik müdahaleleri ve Servet'in ikinci yarıda topu çizgiden çıkarması farkın bire inmesini önleyerek skora doğrudan etki etti. Topun çizgiden çıktığı pozisyonda kaleci Ufuk topa çıktı ama tutamadı. Bu sebeple yaşanan gol pozisyonu bana göre maçın kırılma noktasıydı. Eğer fark bire inmiş olsaydı, Galatasaray dağılabilir ve 3-3 gibi bir skor ortaya çıkabilirdi. Geçen maçlardaki performansına göre çok fazla yol katetmiş olan Kaleci Ufuk kendini daha da geliştirmeli. Artık bu takımın kalecilerin basit hatalarından dolayı maç ve puan kaybetmeye tahammülü yok. Savunmadaki sorun da hâlâ ortadan kalkmış değil.

Genel olarak bakıldığında erken bulunan goller sayesinde alınan üç puan çok önemliydi. Önümüzdeki hafta 12 puanlı Galatasaray'ın önemli rakipleri yine birbirleriyle oynuyorlar. Cimbom'un 1 puan gerisindeki Trabzonspor ile ikinci sırada bulunan ve Cimbom'un 1 puan önündeki Beşiktaş, Avni Aker'de karşı karşıya gelecekler. Seri bozulmaz ve bu maçta da Galatasaray'ın önemli rakipleri berabere kalırlarsa, Sarı-Kırmızılılar da Kardemir Karabük deplasmanından üç puan çıkartabilirlerse bu mücadelelerden yine en kârlı Galatasaray çıkar.

Haftaya ikinci olabilecek durumda olan Cimbom, lige kötü başlamanın çok da kötü bir şey olmadığını herkese gösterdi.