Aslında mümkün!

Kedileri bazılarımız çok severiz, bazılarımız da kedinin ¨ke¨'sini duyduğu anda dudak büker. Bu dudak bükmenin oldum olası insanların kedileri tanımamasından kaynaklandığına inanırım.

Neden mi tanımıyorlar ya da tanımak istemiyorlar? Çünkü şöyle bir kumandanızı alın kanalları gezin nerede, ne kadar çizgi film var hepsinde kediler sinsi ve kötüdürler. Sadece bu değil çoçukluktan beri ¨aman kara kedi gördün bakma uğursuzluk¨, ¨kedilerin gözlerine bakma farklı boyut var¨ gibi bir dolu zırva.

Aslında insanlar tanısalar onların kendilerin has karakterlerine ve o sevimli şımarıklıklarına bayılacaklardır. Bu hayvanlar bu kadar mükemmel de hiç mi kusurları yok? Var hemde nasıl ve bunlardan en kötüsü de eğitime burun kıvırmalarıdır. Kedi sahipleri en çok da bu dertten muzdariptir. Ancak biraz uğraşla bu hiç de imkansız değil.

Kedi eğitimin de kilit nokta tatlı dil, onları korkutarak hiç birşey yapamazsınız. Onlara bağırmak sadece korkup kaçmalarını sağlar ve bu korku onunla sizin arasında koskoca bir engel oluşturur.

İstemediğiniz bir şey yaptıklarında ona her zaman aynı ses tonuyla kocaman bir ¨Hayır!¨ deyin. Yalnız bu vurguyu anlayabilmeleri için normal zamanlarda onlarla en tatlı ses tonunuzla konuşun. Belli bir zaman sonra onların size anlattıklarına inanamıyacaksınız.

Tabii eğitim sadece yaptıkları ufak tefek şeyleri engellemekle mümkün değil. Onları incitmeyecek şekilde aslında hakimiyetin siz de olduğunu gösterin. Mesela tırnaklarını mı keseceksiniz, taramanız mı gerek? O zaman onların itirazlarını mümkün olduğunca bastırın. Bunu yapmanın yolu da canlarını yakmadan onlara biraz parmaklarınızı hissettirmektir. Ancak bunu yaparken az önce bahsettiğim vurgudan kaçının, çünkü yakın temasta bu vurgu onlara korkutucu gelebilir.

Ayrıca akıllı bir tavır sergilediklerinde onlara sevdikleri bir şeyi ödül olarak verebilir ya da ödül mamalarından faydalanabilirsiniz. Ödüllendirilmek onları her zaman mutlu eder.

Kedi sahipleri olarak şunu unutmamanızı rica ediyorum. Onları eğitmek güzel, sizi dinlemeleri güzel ama bunu katı bir çerçevede yapmaktan kaçının. Unutmayın ki onlarında istekleri, belki de bizim algılayamadığımız zevkleri var. Bunları bastırmayın. Bırakın istedikleri yerde uyusunlar, istedikleri oyunu istedikleri gibi oynasınlar , evde istedikleri gibi sınırsızca koşsunlar.

Siz de onları izlemenin tadını çıkarın.