Ata'ma hakaret

Haberi okuduğumda önce gözlerime inanamadım, sonra şöyle bir düşününce hiç şaşırmadım böyle bir habere. Neden mi şaşırmadım? Neyse, o da bana kalsın...

Haberde, Büyükçekmece'ye bağlı Mimarsinan Beldesi Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik'in bir fıkra anlatarak, ortalığı kahkahaya boğduğundan bahsediliyor. Sonucunda da, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bu zat-ı muhterem hakkında soruşturma başlatılmış. Ee, peki fıkra anlatmanın nesi suç? Fıkrayı Sayın Bozgeyik'in ağzından bir okuyun ve karar verin:

"Bir efe var, müthiş Atatürk hayranı. Atatürk deyince hemen ayağa zıplıyor, şöyle oluyor, böyle oluyor falan. İri yarı, palabıyıklı, dev gibi bir adam hayal ediyormuş. Şimdi gün oluyor, harman oluyor, Atatürk'ün yolu Aydın'a düşüyor, Kuşadası'na. Efe'nin de istasyon meydanında çayhanesi var. Atatürk trenden iniyor, kısa boylu bir adam. Bıyık mıyık da yok. Efe bir yıkılmış,
'Olsun sesi gürdür' diyor.
Atatürk bir konuşmuş, sesi cılız. Efe bir kez daha yıkılmış.
'Ne içersiniz?' diyor.
'Kahve'
'Nasıl olsun?'
'Şekerli olsun'
'Yapma be paşam, bunu da mı yapacaksın bana' diyor."

Fıkrayı anlatan şahıs, kahkahalarına engel olamamış. Etraftakilerin espiriyi (!) anlamamış olmasından dolayı ise şöyle bir açıklama yapmış:
"Efendim özür dilerim, o yörede şekerli kahveyi affedersiniz, i..eler içermiş"

Bunun üzerine aynı partinin (AKP) mensupları kahkahadan kırılmış!

Sayın Bozgeyik, sonrasında yaptığı bir açıklamada şöyle konuşmuş:
"Atatürk'e olan saygı, sevgi ve bağlılığımı birçok kez ifade ettim, yine ediyorum"

Değişik ve alışılmışın dışında bir saygı anlayışı!... Aynı anlayışla (!), ben de bu şahsa saygı duymak isterdim ama bana yakışmaz. Benzer bir şekilde, ben de bu şahsın adını kullanarak bir fıkra anlatıp onu yerin dibine sokabilirim istesem. En azından onun gibi 70 milyona değil, en fazla 1000 kişiye rezil olurum. Neyse ki yetiştirilme tarzım, almakta olduğum eğitim ve seçmiş olduğum meslek, bunu yapmam için beni zorlamıyor!