Atam! Sen yine de dert etme kendine...

Evvel Allah üstesinden geleceğiz ATAM

Gençliğe emanet ettiğin güzel ülkemizi, oradan izleyebiliyor musun acaba?

Nasil gidiyor?... gidişat hakkında bizlere yorumlar gönderebilseydin keşke...

Bizleri yönlendirebilseydin, biz yolumuzu şaşırmışa benziyoruz...

Bizlere güç ve azim aşılayabilseydin keşke...

Zor mu? oradan bize destek vermek bilmiyorum ki?

Hani neredesin? seni arıyor bu Ülkenin Güzel Insanları...

Ama her nedense elleri kolları bağlı gibi...

Ne bekliyor neyi bekliyorlarsa; ben de çözemedim.

Senin kulagina fisildayarak, sana onlari biraz sikayet edeyim mi Sevgili ATAM?

Hep kisir cekismeyle, suclamalarla vakit kaybediyorlar.

Cok acizlestik her nedense. Simdilik bu kadar ip ucu yeter mi ATAM?

Sen onlari cok daha iyi taniyorsun.

Sen bizden ayrilali tam 68 yil oldu bugün. Sana inandik ve senin izinde gidecektik...

Hatta söz de vermistik...

BEN SAHSEN COK UTANIYORUM...

Verdigimiz sözü tutamadigimiz icin...

Biz cok unutkan ve tembel olduk, ondan midir acaba?

Sevgili ATAM, affet bizleri demeye dilim varmiyor.

Her ne kadar tembel ve unutkan olsakta

Cizilen yoldan gitmek cok daha kolay olurdu, öyle degil mi canim ATAM...

Oysa Sen ne kadar emek vermistin,

Nice kanlar dökülmüstü Bu Vatan ugruna.

O sehitlerimizin ruhu sad olsun.

Senin sehitlerimizle birlikte verdigin emegin, azimli

yaraticiligini düsünüyorumda; gözlerim doluyor sevgili biricik ATAM!

Oysa bizler rutin yasamin üstesinden gelmeye bile zorlaniyoruz.

Ne oldu bizlere? sevgili ATAM söylesene!!

Sana verilmis sözümüz vardi;

Senin Önerilerini, Caliskanligini, Zekani, Önderligini,

Kendimiz ve Ülkemizin Refahi ve Özgürlügü ugruna uygulayacagimiza,

ant icmistik.

Dogru mu ATAM?

Oysa;

Neredeyse bir kusak gitti senin gittigin mekana.

Onlarda oradan seyirci kalacaklardir, bizim garip halimize, kim bilir?

Yeni kusak dedik, daha dinamik dedik, onlara umut bagladik.

Bunlari sen ozamanlar biliyor, belki inanmiyordun.

Üzülme Sevgili ATAM!

Sen onlara yine güven.

Bilgili dinamik gencelerimize güven,

Ve rahat uyu, uyandiginda arada bir bizleri izle.

Yüzünü güldürecegiz evvel Allah!

Yüce Tanrim!

Bizlere senin yeni tavsiye ve önerilerini ulastiracaktir.

Bunu yüregimizde hissedecegiz.

Hic olmazsa inancimizi kaybetmeyelim.

Öyle degil mi ATAM?

O Yücedir O Essiz dir.

1881 yilinda dogmussun ve bugün,

10 Kasim 2006

Tam 68 yil önce aramizdan ayrilmissin.

Ve senin izini kaybetmemek icin neferlerinin,

Mücadele vermekte oldugunu bilmelisin.

NUR ICINDE YAT, canim, biricik ATAM - ATAMIZ

Senin anina, senin sözlerini tekrar hatirlamak ve hatirlatmak icin;

Senin, o güvendigin Genclere yazdigin, Hitabeni okuyorum.

***

Ey Türk Gencligi!

Birinci vazifen,Türk istiklalini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur.

Bu temel, senin en kiymetli hazinendir.

Istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedbahlarin olacaktir.

Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düsersen,

vazifeye atilmak icin, icinde bulunacagin vaziyetin imkan ve seraitini düsünmeyeceksin!

Bu imkan ve serait, cok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düsmanlar,

bütün dünya da emsali görülmemis bir galibiyetin mümessili olabilirler.

Cebren ve hile ile aziz Vatanin, bütün kaleleri zaptedilmis,

bütün tersanelerine girilmis, bütün ordulari dagitilmis ve

Memleketin her kösesi bilfiil isgal edilmis olabilir.

Bütün bu seraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere,

Memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hiyanet icinde bulunabilirler.

Hatta bu iktidar sahipleri sahsi menfaatlerini,

müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

Millet fakrü zaruret icinde harap ve bitap düsmüs olabilir.

Ey Türk Istikbalinin evladi!

İste bu ahval ve serait icinde dahi, vazifen;

Türk Istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktir!

Muhtac oldugun kudret, damarlarindaki asil kanda mevcuttur.

Mustafa Kemal ATATÜRK

20 Ekim 1927

***

Mine

10.11.2006