ATATÜRK ÜLKESİNDE MUSTAFALAR

          “Esir iken mümkün müdür ibadet?

          Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et.

          Senin gibi dürzülerin yüzünden,

          Dininden de soğuyacak bu millet.”

                             Mutlu Çelik

İstanbul’da gerçekleşen iki olayı aktarmaya çalışacağım. Özü:Mustafa Kemal’in ülkesinde Mustafalar…

Atatürk Türkiye’sinde yaşayan insanlarımız, son günlerde yaşanan olaylardan olumsuz ve olumlu etkilendi. Değerlendirmeyi okurlarıma bırakıyorum.

***

Birincisi: Geçtiğimiz günlerde Beyazıt Camii eski İmam Hatibi Mustafa Demirkan'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk adını apaçık kullanmadan ona ve arkadaşlarına lanet okuduğu ortaya çıktı. Evet, basından öğrendiğimize göre  Ayasofya Camii'nde şu sözcükler kullanıldı:

"Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir... Yarabbi, bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma...”

                                                                                   ***

İkincisi: İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği, İstanbul'un Fethi'nin 568. yıldönümü etkinliğinde Mustafa Demir adlı bir imamın hayır duası gündem oldu.

Atatürk'ü ve silah arkadaşlarına dua eden Mustafa Demir, sosyal medyada beğeni topladı! Nasıl mı? Aktarayım:

Mustafa Demir: “13 Kasım 1918’de Beşiktaş’tan İskele’den İstanbul’a bakarak, işgalcilere ‘Geldikleri gibi giderler’ diyerek, İstanbul’umuzu düşman işgalinden kurtaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarına, cümle şehitlerimize, daha sonra hayatlarını kaybeden gazilerimize rahmet eyle!" diyerek dua etti.

Atatürk'e "lanet" okuyana tepkiler sürerken, Mustafa Demir için ise "Halkın imamı" yorumları yapıldı.

***

Ünlü hiciv ustası Neyzen Tevfik’e ait olarak bilinen bu şiir, her ne kadar üslup olarak Neyzen’in şiirlerine çok benzese de Emniyet Genel Müdürlüğü’nde (dönemin) Asayiş Şube Müdürü olan Mutlu Çelik’e aittir.

Şimdi şiirin tümüne dönüş yapalım:

                 Cevaben

Ne işin var Tanrı ile aramda

Sen kimsin ki orucumu sorarsın

Hakikaten gözün yoksa haramda

Baş açığa niye türban sorarsın.

Rakı, şarap içiyorsam sana ne

Yoksa sana bir zararım içerim,

İkimiz de gelsek kıldan köprüye

Ben dürüstsem, sarhoşken de geçerim.

Sakal, şalvar, gümüş, sarık iş değil

İbadetin reklamına sığınma

İnanç varsa inandığına eğil

Her tayinde bir camiye sığınma.

Esir iken mümkün müdür ibadet

Yatıp kalkıp Atatürk’e dua et

Senin gibi dürzülerin yüzünden

Dininden de soğuyacak bu millet.

İşgaldeki hali sakın unutma

Atatürk’e dil uzatma şerefsiz

Sen anandan yine çıkardın amma

Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.

Riyakârsın sakal gizlemez seni

Haram ile doldurmuşsun keseni

Dokunulmaz sanırsın sana amma,

Dokunursa bu millet ……… seni.

     1994-Ankara

      Mutlu Çelik

   Kayıt Tarihi : 19.1.2007 17:05