Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '10

 
Kategori
Güncel
 

Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi: Kutlama Yasakları!

Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi: Kutlama Yasakları!
 


Ankara dendi mi, çok şey gelir aklıma.

Aklıma gelenler bir film şeridi gibi geçer gider.

“Ankara’nın taşına bak
”ı Ruhi Su’dan kim dinlemek istemez?

“Ankara' nın taşına bak/ Gözlerimin yaşına bak/ Uyan uyan Gazi Kemal / Şu feleğin işine bak!

Kılıcını vurdum taşa/ Taş yarıldı baştan başa / Uyan da bak Gazi Kemal / Başımıza gelen işe.”


Ya, “Güzel Ankara”yı kim bilmiyor olabilir?

“Ankara Ankara, güzel Ankara!/ Seni görmek ister her bahtı kara,/ Senden yardım umar her düşen dara./ Yetersin onlara güzel Ankara.”

*****

Ankara dendi mi, Mustafa Kemal düşer aklıma.

Ankara’yı Milli Mücadele’nin merkezi seçen, Ankara yollarına düşen, 27 Aralık 1919’da Ankara’ya ulaşan Mustafa Kemal...

Sonra Mustafa Kemal’i karşılayan halk, Ankaralı seymenleri...

Şair Ceyhun Atuf Kansu’
nun babası Mazhar Müfit, Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişini/ girişini ne güzel anlatır:

“Sabahtan itibaren davullar ve zurnalarla bütün Ankara halkı karşılamaya hazırlanmıştı. Çankaya ve Dikmen tepelerinden güzel sesli hafızlar, ezan ve salat okuyorlardı. Ve köylerden birçok atlı ve kağnı arabalarıyla binlerce halk, Ankara’ya gelmiş; öğleye doğru “Geliyor” diye tellallar bağırmış, seçilen atlı alayı Ulucanlar’dan Hacıbayram Camii’nin önünde toplanarak dini tören yapılmış; yedi yüz piyade, üç bin atlıdan teşekkül eden bir seymen alayını Ankara’da bulunan dervişler takip ediyor.

Bunların arkasında bütün esnaf ve ondan sonra da okul öğrencileri yürüyorlar. Okul öğrencileri, İstasyon Caddesi’ne, seymen alayının bir kısmı Dikmen bağlarına, bir kısmı Çankaya bağlarına, Kızılyokuş eteklerine ve diğer bir kısmı da istasyon yoluna dizilmişti.

Dikmen bağlarının eteğinde bir çeşmenin önünde Eskişehir Mebusu Emin (Sazak) ve Ankara eşrafından Naşit Efendi ve arkadaşları bekliyordu.

Paşa otomobilden inerek hepsinin hatırını sordu ve ellerini sıktı. Daha ileride yedi yüz kadar zeybek kıyafetinde, ellerinde palalarla dizilmiş gençleri gördük. Paşa bunlara “Merhaba” diye selam verdi, cümlesi “Sağol” diye karşılık verdiler.

Bu sırada binlerce halk da “Yaşa” sesleriyle, alkışlarıyla ortalığı çınlatıyordu. Nihayet İstasyon yoluna sapıldı."

*****

Her yıl, 27 Aralık’ta, Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişi, Dikmen’de Keklikpınarı'nda başlayan törenle kutlanmaya başlar.

Seymen Alayı yürür.

Atatürk Koşusu’na katılan atletler Ulus’a kadar koşar.

Kara Harp Okulu öğrencileri, “Garnizon Koşusu” adı altında koşar; Kızılay’dan geçer...

Yollarda insanlar, balkonlarda bayraklar, çiçekler atılır balkonlardan.

Geçen yıl da öyle oldu.

Atletler koştu, Seymen Alayı yürüdü.

Kara Harp Okulu’dan başlayan koşu, Genelkurmay Kavşağı’ndan Sıhhiye Orduevi’ne, oradan da, Necatibey Caddesi-Gençlik Caddesi'ni izledi, Anıtkabir’in Tandoğan girişinde bitti.

Bu yıl, o koşunun bittiği, tescillendi.

Niye mi?

Bu yıl Seymen Alayı'nın yürüyüşüne, “Garnizon Koşusu” na izin verilmedi.

Niye mi?

Çünkü kullanılacak güzergah tahsis edilme”di!

*****

Seymenlere yürüyecek yol yok!

“Garnizon Koşusu”na katılacak askerlere, Kara Harp Okulu öğrencilerine de yok!

Ama atletlere koşacak yol var!

Bu, ne demek?

Geçmişin izlerini, değerlerini yavaş yavaş, “hazmettire hazmettire” silme!

Sırada ne/ler var?

Uyan da bakma Gazi Kemal, başımıza gelenleri biz getirdik!

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..