Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '16

 
Kategori
Üniversitelinin Sesi
 

Atatürk Üniversitesine hoş geldiniz...

Erzurum'da yılın en az 7 ayı kar yağıyor ve neredeyse bütün eğitim dönemi boyunca kar altında okuyorsunuz. Korkmayın geldiğinizde elinize küreği verip hemen baca küremeye göndermiyoruz.

Atatürk Üniversitesi, öğrenci sayısı bakımından Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden biri. Kapısında çift başlı kartal öğrencinin özgürlüğünü simgeler. Her dönemin sonunda her mezunun kep ve cübbesi ile bu kartalın önünde fotoğraf çektirdiği gördüğümde artık özgürlüğüne kavuştuğunu hissederim.

Memleket dışında özellikle sıcak iklimlerden ilk defa buraya gelecek olan öğrenci arkadaşlara Atatürk Üniversitesini gözlemlerimle anlatmak isterim.

Burası Erzurum...

Bana göre herkesin yaşayabileceği bir şehir, tabi konaklama problemleri ve sosyal yaşam dahilinde ki konuları farklı başlıkta ele alırsak...

Atatürk Üniversitesi'nin tarihi Türkiye Cumhuriyeti'nin önemli rüyalarından birinin gerçekleşmesi ile başlar.

1957 de Prof. Dr. Rıfkı Salim Burçak, Celal Bayar ve Adnan Menderes'in girişimleri ile Doğu Anadolu ve çevresinde kapsamlı bir üniversite kuruluyor.

Ve üniversite bugün Türkiye’nin en güzel kampüslerinden birine sahip oluyor yaklaşık 6.5 milyon m2’lik açık alana sahip bir kampüsü var, kapalı alanı ise yaklaşık 1 milyon m2. Kampüs özellikle bol yeşil alan ve çağdaş kent estetiğini temsil eden peyzajıyla ideal bir yaşam alanı olarak dikkat çekiyor.

 

Nezih ve huzurlu iklimiyle dikkat çeken kampüste, günde ortalama 50 bin kişiyi bulan bir nüfus hareketliliği yaşanıyor bu kalabalığın getirdiği farklı sıkıntılar da var elbette. Velev ki her Anadolu üniversite şehrinde olduğu gibi burada ortamlar üniversitede, sokaklarda caddeler de değil evlerde akmaktadır.

 

Soğuk kavramının gerçek anlamını bilmeyen, okurken sosyal aktiviteler yapmak isteyen, hayatın renklerini korumak isteyen, kendi hayatını sorgulatmadan yaşamak isteyen kişilerin en azından mecbur kalmadıkça gitmemeleri gereken nadide şirin bir üniversitemiz...

Eğitimi birçok yere göre çok iyidir; yaşama dair önceliklerinizi tamamlaya bilirseniz eğitiminden de faydalanırsınız.

 

Burada ki öğrenci kulüplerine pek fazla takılmamanızı öneririm genelde hepsi siyasi parti destekli oluyor . Konaklama konusunda Kredi Yurtlar Kurumu'nun yaklaşık 100 bine yakın kapasiteli iyi bir otel kalitesinde yurt kampüsü bulunmaktadır. Eğer yurt bulamazsanız iyi bir ev arkadaşı edinin kaç kişi iseniz ev sahibine olabildiğince muhafazakar görünün gerekirse sürekli namaz kıldığınız yalanını söyleyin. Erkek arkadaşlar eve bayan arkadaş getirme konusunda aman ha dikkatli olun ev sahibinden korkmayın apartman dairesinde oturduğunuz komşularınız sizi 7/24 gözetlemektedir.

 

Bu şehre yeni gelecek arkadaşlar başta yazlık kıyafetler almamaları gerekir. Öncelik sıkı bir giyim olmalı. Neredeyse önemli bir unsuru atlatıyordum, buzun üstünde yürüme stratejileri geliştirdikten sonra doyasıya gezilebilir.

 

Ha bir de gençler! aklınızda bulunsun; bu Üniversitede Yüksek lisans asistanlık yada lisans her neyse okumak veya çalışmak için başvuruyorsanız, şehrin tarikatlarından hamili kart yakınımdır yazısını almadan gitmeyin. Böylelikle işleriniz çok daha hızlı ve çabuk halledilecektir.

 

Eğer okuyacağınız dönem Ramazan'a denk geliyor da siz oruç tutmuyorsanız bunu şehrin hiç bir bölgesinde hissettirmeyin, aksi halde herkes oruç tuttuğu için herkes gergin oluyor insanların gözünün önünde orucunuzu bozmayın ve adamın asabını bozdurmayın. Oruç tutmaması yüzünden kantinde bulunan bir japon turistin on kişi tarafından dövüldüğünü iddia eden insanlar gördüm, elbette söylenen asılsız fakat bu tür kavgalar asla durduk yere çıkmaz.

Ve bu Üniversiteden içeri girdiğinizde lütfen ideoloji gibi saplantılarınızı bir kenara bırakın batıdan gelecek olan arkadaşlar için söylüyorum, üniversitenin giriş kapısında bir dönem şu yazı yazmaktaydı; "Komünizm Türk dünyasının en büyük düşmanıdır, her görüldüğü yerde ezilmelidir /K. Atatürk" Yani belirtilen mesnevi yazı şunu söyler: Tek bir ideoloji vardır bu da Türkçülüktür. Yerli halk iyi bir Türk Milliyetçisidir. Tabi diğer partizan, sempatizan ve farklı akım ve düşüncelerin kesinlikle olmadığı elbette söylenemez. Fakat dedik ya "göze batmayın!" Elbette burada insanlar her şeye saygılıdır. Adab-ı muaşeret kurallarına riayet etmeyi gözden kaçırmayın. Söylediklerim sadece 'bir öneri'...

Eğer bölümünüzün yada fakültenizin içerisinde söz sahibi olmak ve demokratik yöntemlerle öğrencilerin temsilcisi olmak isterseniz arkanızda mutlaka "Reis"ler olması gerekir yani bu üniversite de söz sahibi ülkücülerdir. DHKP-C, PKK veya farklı yapıdaki örgütlere mensup iseniz bunu hiç kimseye söylemeyin eğer ki açığa çıkarırsanız o okulu bitirene kadar çok sıkıntı ile karşı karşıya kalırsınız.

Siz kantinde iken kantin kapılarını kapatıp çıkmanızı engelleyerek ahkam kesmeleri istemezsiniz sanırım. Bu şehirde siyasi yönde toplumun alacağı her karar ülkenin kaderi olarak yansımıştır bunu unutma. Buna örnek olarak Erzurum Kongresi ve sonrasında çok partili bir döneme geçişte bile vilayetin iktidarcı oluşu.

Neyse bu kadar tavsiye yeterli sanırım. Siz yine de gelin. Burada karın keyfini çıkarın, kartopu savaşına girip, kardan adamlar yapın. Palandöken'e çıkın ve her hafta sonu kayak yapın. Buz üzerindeki şampiyonaları izleyin. Cadde üzerinde ki mekanlarda çayınızı yudumlayın, şehre yeni gelecek genç üniversiteli arkadaşım sana eğitim hayatında başarılar diliyorum. Hangi bölümü okursan oku önce tadını çıkar sonra oku.

 
Toplam blog
: 9
: 357
Kayıt tarihi
: 17.08.15
 
 

Ülkemin en soğuk, en güzel illerinden birisi olan Erzurum'da Dünya'ya geldim. Toplamda 4 kardeşim..