Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '14

 
Kategori
İnançlar
 

Ateizm & Enel Hakk

Ateizm & Enel Hakk
 

Tanrı tanımazlık olarak bilinen ateizm, aslında “ben tanrıcılıktır”. Tasavvufi tanımlama ile irdelenecek olursa “Enel Hakk” demektir.

Tasavvuf geçmişinde, Hallaç Mansur’da doruk noktada kalıcı olarak yaşandığı bilenen “Enel Hakk (Hakk Benim, Tanrı, İlah, Allah (c.c.) Benim) kavramı, yine şeriat âlimleri açısından tanrıyı inkâr olarak kabul edilmiş ve bu sözü söyleyen Hallaç Mansur’un idamı ile neticelenmiştir. Oysa Enel Hakk söylemi, “La ilahe İllallah, Allah” sözcüğü ile birebir eş anlamlı bir terimdir. Gerçek bilgi sahipleri (arifan) bunun “Hakikat ilminden” olduğunu bilirler.

La ilahe illallah söyleyişi, Allah (c.c)’tan başka hiçbir cansız canlı nesnenin varlığını ve sürekliliğinde egemenliğini kabul etmemektir. Arınmış, özgür bir kalp ve düşün dünyası ile birlikte bağımlılıklarından kurtulmuş bir yaşam tercihidir. Ateizm felsefesinin duygu ve ideasında ve hayata bakışında da bu realite bulunmaktadır. Ateist olan birey, “Ben Tanrıyım, Tanrısal güçlerin tamamı bende toplanmıştır, başkaca tanrısal bir otorite tanımam” betimlemesiyle, kulluktan arınmış, bağımsız, özgür, dik duran bir kişilik sergilemektedir.

&&&&

Akıllı olmak, söylemin ötesinde anlatılmak isteneni anlamaktır. Bu kavrayış “İlmi Ledün (Hızır’ın ilmi)” ile “Muradı İlahiyi” özümseme mantalitesini doğurur.

Bunun yanı sıra bilinç, farkındalık ile gerçeklik kazandığında anlatım sahibi olan birey, kendi duygu dünyasını sorgulamakla birlikte, kendisinin ne demek istediğini anlar. Doğru ancak, noksan bir anlatı olduğunu kavradığında “Ateizmde ( Fenafillah’ta)” takılıp kalmaması gerekliliğini, duygu ve düşün gelişiminin yaşam ile birlikte süreklilik kazanma gerekliliğini anlamaya başlar. Doruk noktada olunduğu düşünülse bile gelişimin sona ermediğinin aksine yeni başladığının farkındalığıyla sürekliliğinde, La ilahe illallah deyişinin devamı olan söyleme işlev kazandırılabilmesi kaçınılmazdır.

&&&&

Hallaç Mansur Allah’ın varlığını duygu ve düşün dünyasında yaşamaya başladığında “tamam, oldum” yanılgısına kapıldı. Allah’ı bildi. Ne var ki, “Bilinmeyi arzu ettim, insanlarla cinleri yarattım”, ilahi bildirimini algılayamadı. Aslında bu hali (Allah’ta yok olma, Fenafillah) canlı canlı yaşayıp eşsiz lezzetinden tatmış olan bireyin bu noktadan öteye ilerlemesi de kolay olmamaktadır. Haklılık payları yok değil. Ancak, yaşamın sürekliğiyle birlikte duygu ve bilinç gelişiminin koşulları göz ardı edilmemelidir.

İletileri doğru algılamak, değişik, yabancı, farklı gelen dil anlatısının doğal söylemini okuyabilmek, “kalplerin dilini” bilmekten geçmektedir. Bu bilgeliğe sahip olanlar için ateist de, Enel Hakk diyen de aynı dili konuşmaktadırlar.

 

 

 
Toplam blog
: 635
: 614
Kayıt tarihi
: 07.09.13
 
 

Şiiri, yazmayı seviyorum..hepsi bu kadar.. ..