ATV'nin “Uçurum”u, Nur Serter’e hakaret kategorisinde birinci!

Yaz, yazabilirsen!

Bu yapıdaki cümleler, anlamca olumsuz cümlelerdir; niye kullanıldığına göre, “tehdit” de içerir. Bizim cümle,  “Yazamazsın” anlamındadır; ama öyle “tehdit” içermez.

Aslında, yazıya bu cümle başlamak, niye başladığımız göz önünde tutulursa, kendimizi “tutma” ile “tutamama” arasında gidip gelmeyle ilgili.

Kendinizi tutamadığınız zaman, ağzına geleni söylemek durumda kalırsınız ki, dudaklara kadar gelenler, klavyede dolaşan parmaklarınızla yazıya döküldüğü, sonra da, yazı olarak okurlara sunulduğunda...

Evet, iyi ki, “Yaz, yazabilirsen!” diye başlamışız yazıya. 

*****

Hürriyet’ten Umut Erdem’in şu haberine bakar mısınız?

“Sabah Gazetesi, dün Günaydın ekinde, yayına yeni giren ATV’nin dizisi Uçurum’un tanıtımını yaptı. Dizideki karakterlerin, fotoğrafları ve adlarıyla tanıtılan ekte, Esra Ronabar’ın ‘Nur Serter’ adlı karakteri canlandıracağı belirtildi. Karakterin kişilik özellikleri ise 'Yaman’ın sağ kolu... Ona hem âşık, hem de ondan nefret ediyor. Fahişelikten mamalığa geçmiş' diye anlatıldı.”

Durumu milletvekillerinin kullandığı medya takip sisteminden öğrenen CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, konuya başka bir açıdan baktı, tepki gösterdi: 

“Bu, Başbakan’ın başlattığı kin ve nefret söyleminin sonuçlarıdır.”

Dizinin yapımcısı Ali Gündoğdu ne diyor?

"Biz karaktere Nur Serter adını vermedik. Sabah Gazetesi'nin Günaydın eki Nur Sertaç'ı, Nur Serter olarak yayımlamış.  Sabah Gazetesi'nin Günaydın ekinde, Nur Sertaç ismi Nur Serter olarak dizilmiş. Olayın bizimle bir ilgisi yok." 

Umut Erdem’in anımsattığı gibi, yapımcı Ali Gündoğdu 2006 yılı yapımı “Çapkın” adlı dizide de yazar Perihan Mağden'le  bir tartışma yaşamış ve mahkemelik olmuş/tu..

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, yapımcının açıklamasına da tepkili:

"Bu açıklama inandırıcı değil. Dizide bizzat Nur Serter ismini kullanmışlar. ATV'nin üst düzey yöneticisiyle görüştüm, hata yaptıklarını onlar da kabul etti. Ben konuyu mahkemeye taşıyacağım.”

*****

Yaz, yazabilirsen!

Bu kadar “ahlak yoksunluğu”na, “belden aşağı vurma”ya ne diyeceksiniz ki?

Güzel memleketim Erzurum’dan, eğitimden/ insanlıktan nasibini almamış bir müdür efendiden gelen şu akıl almaz cümleler varken:

“Emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin."

Ahlaksız, terbiyesiz, insanlık....

Nereye koşuyoruz?

“İsyankâr değil, dindar gençlik!” yetiştireceğiz, iyi de...

Ya, ötekiler?

Dindar müdür!

Dindar gazetecesi!

Dindar yapımcı!

“Yetmez, ama evet!” diyecek var mı?

TURGUT ÇELİK/ Mersin